Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 2. Ergenekon davasında tutuklu yargılanan sanıkların tahliye taleplerini oy çokluğu ile reddederken verdiği ara kararda, AK Parti hakkındaki kapatma davası dosyasının ve eklerinin Anayasa Mahkemesinden istenmesine hükmetti.
NERİMAN AYDIN SAVUNMASINI YAPTI
İkinci “Ergenekon” davasının tutuklu sanıklarından Neriman Aydın, “İstihbarat ajanlarının şahsımıza iftira ettikleri yalanlardan çok uzakta bir yurttaşım” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmada savunmasını yapan Aydın, evinde yapılan aramalarda çeşitli konularda yaptığı araştırmalara da suç delili olarak el konulduğunu belirterek, “Kemalist bir Türk kadınıyım. İstihbarat ajanlarının şahsımıza iftira ettikleri yalanlardan çok uzakta bir yurttaşım” diye konuştu.
“Ergenekon” operasyonlarının istihbarat ajanlarının Türk milletineyönelik gerçekleştirdiği bir operasyon olduğunu iddia eden Aydın, “Ergenekon” operasyonlarını yürütenlerin, kendisini AB ve ABD karşıtı olduğu için tuzağa düşürdüklerini ileri sürdü.
Aydın, “Ne zamandan beri öz yurdumda AB ve ABD karşıtlığı, dosya kapsamı, kuvvetli şiddetteki suç şüpheleri olan eşkıyalık suçu olmuştur? Kanunlarımızda böyle bir ceza maddesi var mı? Bu yüzden mi Türk ve İslam dini düşmanıyım? AB ve ABD'nin karşıtı olduğum için zindandayım ve yargılanıyorum” şeklinde konuşarak savunmasını tamamladı.
"HANEFİ AVCI TANIK OLARAK DİNLENSİN"
Tutuklu sanıklardan Levent Göktaş ve Cengiz Köylü'nün avukatı Hasan Gürbüz de Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın bugün bazı gazetelerde yer alan açıklamalarını okuyarak, adliye ve emniyetin tamamen cemaat kadrolarının eline geçtiğini ileri sürdü. Gürbüz, Hanefi Avcı'nın duruşmalarda tanık olarak dinlenilmesi için mahkemeye çağrılmasını istedi.
Duruşmada söz alan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Enstitüsüne yazı yazılarak sanık Mehmet Haberal'ın sağlık durumu ile ilgili 16 Ekim 2009 tarihli raporunun herhangi bir adli makama gönderilip gönderilmediği, gönderildiyse sebebinin bildirilmesini talep etti.
Pekgüzel, sanık Mustafa Koç'un Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı bünyesine atanmasına, istihbarat başkanlığında hangi ast birimde görevlendirildiğine dair resmi yazıların ve ilgili atama kararının onaylı bir örneğinin gönderilmesini istedi.
Hüseyin Ocak'ın avukatı Gülseren Yoleri'nin verdiği dilekçedeki, kardeşi Hasan Ocak'ın gözaltında öldürüldüğünü belirttiği ve Gazi olayları ile ilgili anlatımlar nedeniyle davaya müdahil olma talebinde bulunduğunu hatırlatan savcı Pekgüzel, bahse konu eylemlere ilişkin iddianamede ceza maddesi bulunmaması ve bu konuda herhangi bir sanığın suçlanmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmesini istedi.