‘Mahallemiz yıkıldı ama ruhu yaşayacak’

Güncelleme Tarihi:

‘Mahallemiz yıkıldı ama ruhu yaşayacak’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2014 01:14

Romanların topluma kazandırılması amacıyla yapılan kapsamlı ve yenilikçi çalışmalar için Avrupa Komisyonu, bu yıl ilk defa Batı Balkan ve Türkiye’de çalışan sivil toplum örgütlerine ‘Roman Entegrasyon Ödülü’ verdi.

Haberin Devamı

Brüksel’deki törenle eğitim, kadın ve çocuk hakları, barınma, istihdam ve sağlık gibi çeşitli alanlarda çalışan yedi sivil toplum kuruluşuna, 14 bin Euro’luk para ödülü takdim edildi. Türkiye’den ödülü kazanan kuruluş da, Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi oldu. Atölye, 2010’da Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği’nin bir projesi olarak kuruldu. Ancak çalışmaların temelleri 500 yıllık Roman mahallesi Sulukule’nin kentsel dönüşüm adı altında yıkılma kararı çıktığı 2007’de bir ‘direniş’ olarak atıldı. Projenin yaratıcılarından Funda Oral, “Yıkım kararını etkilemek için yönetime mahallede hayatın ve yetenekli çocukların olduğunu göstermek istedik. Sokak aralarında atölye çalışmaları yapıyorduk. 2009’da mahalle tümüyle yıkılınca burayı açtık” diye anlatıyor.

‘HİP HOP’ olayları

Haberin Devamı

Aktiviteler yıkılan alanın yanındaki küçücük bir merkezde ritm ve darbuka kurslarıyla başladı. Oral, çocukların kurslara katılması için büyük uğraş verdiklerini anlatıyor: “Düzenli bir şeye devam etme alışkanlığı olmadığı için bütün dersleri hatırlatarak, ısrarlı bir çalışmamız oldu. Başlarda çekinerek gelen çocukların sayısı 80’i buldu. Çocuklar için mümkün olduğu kadar ciddi bir program başlattık; okul çıkışında ve haftasonu müzik ve İngilizce dersleri veriyorduk. Hiphop’un çok ilgi çektiğini gördük. Heyecanla geliyorlardı.”

DOZERE KARŞI İŞGAL

Funda Oral, ödülün Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi’ne verilmesinin özel anlamını da şöyle anlatıyor: “Bu atölye hem büyük bir direnişin hem de yerinden edilmelerin çok simgesel bir örneği. Yıkım sırasında dozer geldiğinde, çocuklar çalgılarıyla atölyeyi işgal etti. Mahalleyi öyle sahiplendiler. Buranın sürdürülebilmiş olması da ayrı bir direniş. Hiçbir fonumuz veya insan kaynağımız olmadan atölyeler, konserler düzenledik. Çocukların kimlikleri ve yetenekleriyle gurur duymalarını sağladık. Başta ‘Ben Roman değilim’ diyorlardı. Şimdi, ‘Biz Romanız, kendi müzik tarzımız var’ bilincine geldiler.”

Mahalle geri gelmez ama...

MADDİ imkansızlıklardan dolayı atölyeye devam eden daha az çocuk var. Ancak ümitsiz değiller. Örneğin Gizem, “Bu mahallede büyüdük ve kültürünü yaşıyoruz. Bazen ufacık kızların evlendirildiğini görebiliyoruz. Burası kötülüklerden ayrılmak için bir çıkış yolu oldu” diyor. Asil de “Mahalle ve kültür yıkımla büyük darbe aldı. Mahalleyi geri getiremeyiz ama yapabileceğimiz şey atölyeyi büyütmek. Sulukule ruhu bu atölyede devam edecek” diyor.

‘Protestomuz müzik ve dans’

Haberin Devamı

Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük, atölyenin bir protesto olarak ortaya çıktığını anlatıyor: “Sulukule civarında çocukların ne okumak veya çalışmak gibi bir hevesleri ne de sosyal aktiviteleri vardı. Kentsel dönüşüm diye insanlar gönderilmeye başlanınca Sulukule’ye sahip çıkmak için 2006’da derneği kurduk. Bu yıkıma karşı protestomuz da ancak elimizdeki tek kültür olan müzik ve dansla olur. Sulukule Roman Orkestrası’nı kurduk. Gençler bizi görüp isteyince sanat atölyesi fikri çıktı. Avrupa ödül veriyor ama yerel yönetimler bizi görmüyorlar.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!