MaÄŸrur olma

Mitinglerde vatandaÅŸları azarlar tonda konuÅŸması eleÅŸtirilen BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın cep telefonunda, kendisini bu konuda uyaran bir mesaj yer alıyor. ErdoÄŸan'ın telefonunda her açılışta, ‘‘MaÄŸrur olma’’ yazıyor.SON günlerde, seçim meydanlarında taleplerini dile getiren vatandaÅŸları sert bir tonla azarlaması eleÅŸtirilere neden olan BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan'ın her zaman yanında taşıdığı kiÅŸisel cep telefonunun ekranında, bu konuda kendisine yönelik ilginç bir uyarı bulunduÄŸu ortaya çıktı. ErdoÄŸan'ın, cep telefonunun ekranında her açılışta, ABD'de eÄŸitim gören küçük oÄŸlu Necmettin Bilal tarafından yüklenen, ‘‘MaÄŸrur olma’’ yazısı selamlama mesajı olarak çıkıyor. ErdoÄŸan'ın bu açılış mesajını taşıyan Nokia 8210 marka kiÅŸisel cep telefonun yanı sıra bir de BaÅŸbakanlık makamına tahsisli yine Nokia marka resmi cep telefonunu bulunuyor. Bu telefonu Özel Kalem yetkilileri taşıyor.MESAJIN ÖYKÃœSÃœ Ä°lginç uyarı mesajının öyküsü, 3 Kasım öncesindeki genel baÅŸkanlığı dönemine uzanıyor. ErdoÄŸan, AKP'yi kurduktan sonra çıktığı ilk gezilerinin ardından, bir akÅŸam Ä°stanbul'daki evinde eÅŸi ve çocuklarıyla sohbet ederken, AKP'nin giderek güçlenmesi konusu gündeme geldi. AKP'nin tek başına iktidara gelebileceÄŸinden sözeden ErdoÄŸan, ‘‘İktidar ayağımızı yerden kesmemeli, iktidar sarhoÅŸu yapmamalı’’ diyerek, daha sonra parti toplantılarında sık sık AKP'lilere yapacağı uyarıyı o gün dile getirdi. Bunun üzerine çocukları babalarının her gün yanında taşıdığı cep telefonuna ‘‘MaÄŸrur olma’’ mesajını yüklemeye karar verdiler. Bu mesajı yükleme görevini ErdoÄŸan'ın ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Harvard'da siyaset eÄŸitimi üzerine master yapan küçük oÄŸlu Necmettin Bilal üstlendi. Telefonunu her açışında, bu mesajı gören ErdoÄŸan, zaman zaman yakın çevresine de telefonundaki mesajı göstererek, her güne böyle baÅŸladığını söyledi. RESMÄ° TÖRENÄ°N PARÇASIYDI Eski devirlerde padiÅŸahlara büyük törenler sırasında kalabalık görevliler grubu tarafından haykırarak söylenen bazı sözlerle, dualar vardı ve bu iÅŸe ‘alkış tutmak’ denirdi. ‘Alkış tutma’ iÅŸini yapanlar, ‘Alkış çavuÅŸu’ adını alırdı. PadiÅŸah sarayından çıktığı, büyük bir törene katıldığı yahut ‘cuma selamlığı’ denilen cuma namazı merasimine gittiÄŸi sırada sarayın kapısında bekleyen alkış çavuÅŸları hep bir ağızdan ‘‘MaÄŸrur olma padiÅŸahım, senden büyük Allah var’’ diye haykırmaya baÅŸlar, Türkçe olarak uzun bir dua okurlar ve alkış ‘‘Allah yardımcın ola, ömrün uzun ola’’ sözleriyle biterdi. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'ndaki son alkış 1922'nin 10 Kasım günü, zamanın Sultan Vahideddin'in çıktığı son cuma selamlığında tutuldu.Â