Güncelleme Tarihi:
Subaylar, 1 Eylül 2012’de Hasdal ve Hadımköy askeri cezaevlerinden tahsis edilecek cezaevi aracıyla, Silivri Cezaevi’nde yeni tutukluluk günlerine başlayacak. Bu şekilde bir emeklilik hayatı karşısında ne hissediyorlar, cezaevi koşullarında neler değişecek, beklentileri neler ve ne hissediyorlar? Hürriyet bunları Balyoz davasında müvekkilleri bulunan avukatlara sordu. Müvekkillerinin mağrur, dik ve küskün olduğunu belirten avukatların yanıtları şöyle:
Duygusal ve manevi travma yaşıyorlar
Emekli Hâkim Binbaşı Avukat Mahir Işıkay Şu anda Balyoz sanıklarında duygusal ve manevi açıdan bir travma yaşanıyor. Askerlikte emeklilik belli bir ritüelle yapılır. Plaketler verilir, kokteyller yapılır. Emekli olan kişi nizamiye girişine kadar sıra sıra dizilen meslektaşları tarafından uğurlanır. Şimdi düşünebiliyor musunuz bu insanlar, emeklilik günlerine Silivri Cezaevi’nde başlayacaklar. Bunun bir kırgınlığı var. Küskünler. Ama o derece mağrur ve dikler de. Suçsuzluklarının ortaya çıkacağından eminler. Ancak artık ne üniforma ne rütbe beklentileri var. Tek istekleri ailelerine bir an önce kavuşmak. Silivri Cezaevi ile askeri cezaevlerini karşılaştırırsak, askeri cezaevlerinin fiziki şartlarının daha iyi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Askeri cezaevlerinin mevcut sayısı diğer cezaevlerine göre daha az. Bu da yemeklerden tutun sosyal alan kullanımlarına kadar bütün olumlu şartları beraberinde getiriyor. Bu cezaevleri Silivri Cezaevi’ne göre şehir içinde olduğu için ulaşım imkanları da rahat. Bunun dışında avukatlarla görüş imkanları 24 saat var. Maalesef Silivri’de aynı durum söz konusu değil. Bizzat arkadaş ortamında oldukları için tabi askeri cezaevlerinde daha bir birlik beraberlik havası hâkim. Askeri cezaevlerinde görevliler avukatlara, ailelere, tutuklulara daha ölçülü ve saygılı tutum içinde. Aynı tutum maalesef Silivri Cezaevi için geçerli değil. Ziyaret için Silivri’ye gelenler ağır kontrollerden geçiriliyor. Ziyaretçi görüşlerinde en ufak bir tolerans yok. Askeri cezaevlerinde ise 5-10 dakikalık gecikmeler bu anlamda daha toleransla karşılanıyordu.
Silivri’ye gelenler zorluklar yaşayacak
Koramiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgaz’ın avukatı Hüseyin Ersöz Hasdal ve Hadımköy askeri cezaevleri birer tutukevi. Silivri ise cezaevi. Silivri’de tutuklularla mahkûmlar arasında hiçbir ayrım yapılmıyor. Cezaevinde bulunanların hepsi mahkûmiyet hayatı sürüyor. Halbuki olması gereken Hadımköy ve Hasdal’daki yaşam koşulları. Çünkü bu insanlar tutuklu ve haklarında henüz bir mahkûmiyet kararı yok. Silivri’de adeta bir tecrit var. Normal tutuklular için saz kursları, paneller vb gibi etkinliklere katılırken, Balyoz ve Ergenekon sanıkları güvenlik gerekçe gösterilerek bu etkinliklerden yoksun bırakılıyor. Güvenlik zafiyetinin gerekçesini sormamıza rağmen bizlere verilen bir cevap da yok. Yani Silivri’de cezaevinin içinde ayrı bir cezaevi daha var. Şartlar böyle olunca, askeri cezaevlerinden Silivri’ye gelecek olanlar şüphesiz birtakım zorluklar çekecekler.
Öncelikle adaletin tecellisini istiyorlar
Avukat Ozan Açıklan Hadımköy ve Hasdal askeri cezaevlerinde aynı meslekten insanlar, hepsi ortak bir davadan yatıyor. Ortak yaşam alanlarından ötürü birbirlerini görme ve sosyalleşme imkanları vardı. Şimdi ise 3-5 kişilik koğuşlarda kalacaklar. Bu bir handikap yaratacaktır. Askeri cezaevlerinde yemeklerin daha iyi olduğu konusunda herkes hemfikirdi. Silivri Cezaevi’nde ise yemeklerin yağlı ve kötü olduğuna dair ortak şikâyetler var. Tutuklu asker aileleri askeri cezaevlerine giderken daha rahat ve huzurlular. Çünkü personel kendilerine karşı son derece ölçülü ve saygılı. Tutuklular için de aynı şey geçerli. Silivri Cezaevi’nde her avukat-müvekkil görüşmesinde ve ziyaretçi görüşmesinde çocukları yaşındaki gardiyanlar bu generallerin, amirallerin üstünü arayacak. Bunun psikolojik olarak olumsuz etkisi olacaktır. Gözlediğim kadarı ile tüm tutuklular suçsuz olduklarının bilinci ve inancında. Onun için cezaevi şartlarından öte adaletin tecellisini düşünüyorlar.