Güncelleme Tarihi:
“EVİME GİDİYORDUM”
Pınar T. başlatılan soruşturma kapsamında 25 Haziran’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade verdi. O gün yaşadıklarını detaylarıyla anlattı. “Türk polisini seviyorum” diyene kadar defalarca karın boşluğuna ve kalçasına vurulduğunu, adının “Süleyman” olduğunu duyduğu kıvırcık saçlı, beyaz tenli, 1.75 boylarında, açık renk gözlü, şiveli, 35-40 yaş arası bir polisin de kendisini tecavüzle tehdit ettiğini söyledi.
Pınar T.’nin polisler hakkında yaptığı suç duyurusuna ilişkin soruşturma devam ederken, Pınar T., Erkan Y. ve Uğur K. hakkında polise direndikleri gerekçesiyle dava açıldı. 3 kişi hakkında, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Pınar T.nin şikâyeti üzerine polislerle ilgili başlatılan soruşturma ise devam ediyor. Ancak savcılık henüz İstanbul Emniyeti’nden Pınar’ı tehdit eden polislerin isimlerinin tespitiyle ilgili herhangi bir belge istemedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 2 Haziran 2013’de, saat 18.00’de sıralarında Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’nda yapılması düşünülen düzenlemeleri protesto etmek amacıyla bir grubun Dolmabahçe Caddesi üzerinde toplandığı, uyarılara rağmen dağılmayan bu grubun güç kullanılmak suretiyle dağıtıldığı, topluluk içinde bulunan Erkan Y., Pınar T. ve Uğur K.’nın zor kullanılarak, gözaltına alındıkları kaydedildi.
Fotoğrafı savcıya verecek
PINAR T., bütün bu olup bitenlerden bir kaç gün sonra, katıldığı bir forumda 2 Haziran’da kendisini döven ve adının Süleyman olduğunu duyduğu polisi sivil olarak eylemcilerin arasında gördü. İddiasına göre Pınar T. cep telefonuyla, polisin fotoğraflarını çekmeye başladı. Pınar T., Süleyman’ın kendisini fark etmesi üzerine olay yerinden kaçtı. Bu olaydan avukatı hariç kimseye bahsetmeyen Pınar T., fotoğrafları soruşturma dosyasına eklenmek üzere önümüzdeki günlerde savcılığa sunacak.