Güncelleme Tarihi:
“Pantalondan daha bol, eski şalvardan daha dar... Hem 'kefere gibi giyinmemiş' oluyorsun ve günaha girmiyorsun, hem de rahat ediyorsun, Osmanlı askerini bunaltan ve bozan Nizam-ı Cedit giyiminde olduğu gibi 'çükün taşağın sıkışmıyor'. (Laf aramızda, gevşek testis sperm üretimini de arttırıyor, erkeklik gücünün sürmesi için testislerin sıkışmamaları, ısınmamaları gerekiyor. Ki, 'helalinin' iman tahtasına alıcı kuş gibi çöktüğün zaman haremin 'oh eline beline sağlık koçyiğidim' diyerekten alnından öpsün.)”
Akşam, 14 ağustos
*
FİLM ATV’DE SEYREDİLMEZ
Nadiren televizyon seyrederim, seyrettiğimde de arar, kendime iyi kötü bir belgesel bulurum. Pazartesi akşamı bir ‘ekşın’ filmi seyredesim tuttu. Tipik bir Silvester Stallone filmi, ama Sharon Stano’un mini eteğini dikizlemek ayrı bir zevkti. (Ertuğrul Özkök kusura bakmasın, tamam, muhteşem bir kadın ama... bacakları çarpık!)
Söyleyeceğim bu değil. Filmin ilk ve ‘sakin geçen’ bölümlerinde reklam yoktu. Film ilerledikçe ve heyecan dozu arttıkça, giderek daha sık ‘reklam kuşağı’ girmeye başladı. Sona doğru artık beş dakikada bire indi reklamlar...
Sakin günümdeydim, reklam çıkınca TV5’teki bir filme kaçıp, arada onu seyrettim ve ‘Uzman’ adlı filmin sonunu bu sayede getirdim. Çünkü genelde, ikinci reklam kuşağında (ki arada adı reklam olmayan terbiyesizlikler de geliyor ekrana) ana avrat küfredip televizyonu kapatırım.
Hakikaten merak ediyorum, Türk televizyon seyircisi mazoşist mi diye? Diziler de böyle.
Sizi aptal yerine koymalarına, bu terbiyesizliğe niye tahammül ediyorsunuz?
ATV, 14 ağustos
*
'PATLARIZ' LİTERATÜRE GİRDİ, diyor Hürriyet’in haberi: “Pınar Altuğ'un, internette tanıştığı Can Tezal'a çektiği "Apartmanın güvenlik kamerası kayıtları incelenirse, patlarız" mesajındaki 'patlarız' kelimesi, magazin literatürüne girdi. Patlarız, 'gazetecilere yakalanırız' anlamına geliyor.”
Demirhan Hararlı, “'Patlarız', 'televole kızları', 'pişti oldular', 'frikik', 'ex sevgili' gibi magazincilerin sıkça kullandığı kelimeler arasındaki yerini aldı...” diye müjde veriyor. (Hürriyet, 15 ağustos)
Eh magazin Türkçesi Kâşgarlı Mahmut’u kaynak alacak değil ya, Pınar Altuğ, Tonny, Gamze Özçelik, İbrahim Tatlıses, Hülya…
*
GÜZEL!
Bir siyasi anketten bahsederken, şöyle bir cümle kullandı Pakize Suda, ben çok sevdim:
“Ben sevgilime bile sorarım ‘Bende ne buldun?’ diye. Hani varlığından haberdar olmadığım bir meziyetim kalmasın, hepsini bileyim diye...”
Hürriyet, 15 ağustos
*
SİZ SAPIK, SİZ GERÇEKTEN SAPIK
Kelebek, internet sitesinde bir anket yapıyor.
Soru: Hangi ünlü erkeğin mayolu yakalanmasını istersiniz?
15 ağustos Salı günü 10.00’da 37.095 oy verilmişti. Durum:
Recep T. Erdoğan | % | 28,20 |
Zekeriya Beyaz | % | 23,20 |
Ata Demirer | % | 20,70 |
Beyazıt Öztürk | % | 8,60 |
Tarkan | % | 7,70 |
Reha Muhtar | % | 4,40 |
Okan Bayülgen | % | 3,90 |
İbrahim Tatlıses | % | 3,20 |
Ne sapık bir okurumuz var!
*
SERIAL ALDATICI
Pınar Altuğ’un meğer ‘İlk Aşkım’ dizisinde oğlunu oynayan Yağmur Atacan ile ilişkisi varmış. (Hürriyet, 16 ağustos)
Yok yahu, hiç karışık değil, bakın gayet kolay:
Pınar Altuğ, kocası Umut Elçioğlu’nu askerdeyken aldattığı Toni Teodoridis’i aldattığı Can Tezat’ı Yağmur Atacan’la aldatmış. Bu kadar basit…
Yani ben bu alıntıları yayına koyana kadar bu kadardı…
Tevrat ne der?
“Kılıçla yaşayan kılıçla ölür!” Yok, pardon, o Toni ve Can için...
“Bir kere aldatan, her zaman aldatır!”
*
AMAN BİZİ HABERSİZ BIRAKMAYIN
Hande Ataizi’nin keyfi yerine geldi, diyor Türkiye’nin en büyük gazetesinin ikinci sayfa haberi. Önce bizi korkutup, sonra böyle yüzümüzü güldürüyor namıssızlar...
Rutin kontrol için gittiği kadın-doğum uzmanı rahim ağzı kanserine karşı test yapınca, güzel oyuncu haklı olarak telaşlanmış, ama sonuçlar gelince – magazin diliyle – rahat bir nefes almış. (Hürriyet, 16 ağustos)
Herkese sağlık afiyet versin! Allah’tan dileğimiz bu.
Hürriyet’ten dileğimiz de, bu şekilde ‘ünlüler’in sağlık haberlerinden bizi mahrum etmemesi. Hatta bir sütun bile açılabilir:
Bugün kim kist var mı diye memesini ellettirdi, hangi ünlü rahim ağzı pap smear testi yaptırdı, kim sağ ayak serçe parmağındaki nasırı aldırdı, yahut kim prostat kontrolü için kıçına parmak attırdı...
Haliyle merak ediyor insan! Hani ‘ünlü’ ya bunlar!...
*
AĞZINDA ŞEYLE DOĞANLAR, ALTIN KAŞIKLA
Şamdan adlı magazin dergisi ‘en gözde bekârlar’ diye bir dizi yapmış. Sevil Sabancı’nın serveti 340 milyon dolarmış. İpek Özilhan ile kardeşi 1,2 milyar dolarlık, Emre Eczacıbaşı 1,34 milyar dolarlık, Filiz Şahenk ise 1,47 milyar dolarlık bir servetin varisi imiş...
Günaydın, “Ağzında gümüş kaşıkla doğanlar” diye başlık atmış. (16 ağustos)
Ona kaşık demezler, kepçe derler kepçe...
*
SALLA SALLA SALLA
Meşhur Sauna Davası kapsamında tanık olarak mahkemeye ifade veren masajcı kızlardan biri tam hâkimin karşısında “Ben Osman Selçuklu’yu emekli MİT Müsteşarı olarak biliyordum. Kasım’la nişanlandık. Aylar sonra Kasım’ın evli olduğunu öğrenince dolandırıldığımı anladım…” derken, cep telefonu çalmaya başlamış, işin komiği de melodisi ‘SALLA SALLA’ şarkısıymış.
Sabah, 16 ağustos
*
TÜRKİYE’NİN % 80’İ GİBİ…
Mesut Yar, anası bir tarafta, babası bir tarafta, Hülya Avşar - Kaya Çilingiroğlu çiftinin kızları için dertlenmiş, “Hiç gazete okumadan, hiç televizyon izlemeden büyümek zorunda kalan Zehra’nın durumu ne olacak acaba?” diyor. (Posta, 16 ağustos)
Ne mi olacak? Hülya ile Kaya’nın kızı olacak!
*
VALLAHİ ANLAMIYORUM…
Türk sinemasının ‘karakter oyuncuları’ndan Serdar Gökhan ‘Aşkla çalıştık, parasız kaldık. Elim ayağım tutmasa çocuklarıma bakamam. Münir Özkul ilaç parası bulamıyor. Sanatçının değeri bu mu?’ diyor. (Akşam, 16 ağustos)
Ben bu mantığı inanın anlamıyorum. Şöhretinin zirvesindeyken para kazanmayı becerememiş yahut kazandığını tutmayı bilememiş oyunculara kim vefa gösterecek? Yani devlet, ‘Siz bir zamanlar meşhurdunuz ama şimdi paranız yok’ diye bağışta mı bulunacak, eski hayranları aralarında para mı toplayacak, ne yapılmasını istiyorlar?
Sonra sanatçıların kırk yıl ‘aşkla çalışmış’ ama ser sefil ölmüş gazeteciler, öğretmenler yahut dolmuş şoförlerinden ne farkı var? Gerçekten bu arabesk edebiyatını anlamıyorum, ne yapmamız isteniyor?
Örnek mi? Hadi Özışık yazdı mesela:
Hasta gazeteci!
Onurlu, başını öne eğmeyen, namerde muhtaç olmayan, gelecek yardımı elinin tersiyle iten ve sessiz sedasız aramızdan ayrılan gazeteci Erdoğan Özduman’ın evindeydim iki gün önce.Sıkı sıkı tembih etmiş en yakın dostu gazeteci Mevlüt Yüksel’e:
-Kimse hasta olduğumu duymasın.
-Niye?
-Yardım ederler kaldıramam...
İki yaşında bir çocuk, üzüntüden yüzü felç olmuş bir eş ve kiralık bir evde üçbeş eşya bırakarak sessiz sedasız aramızdan ayrılan Erdoğan Özduman’ı bir kez daha rahmetle anıyorum. (Star, 19 ağustos)
*
O DEDİKODU KOKTU!
Yine Hadi Özışık, Çuv@ldız adlı köşesinde KULİS KULİS başlığı altında şöyle bir dedikoduya yer veriyordu:
“ÜNLÜ bir gazeteci inşaattan düşmüş! Gazeteler, televizyonlar ‘düştü’ diye haber yapmış. Birlikte olduğu kadının akrabalarından bir ton dayak yiyen meslektaşımız meğer çapkınlığının kurbanı olmuş!”(Star, 16 ağustos)
İlahi Hadi Bey, tamam, benzer bir vukuatı sebebiyle yeniden gündemde ama, ima ettiğiniz Ali Kırca (yanlış hatırlamıyorsam) ‘asansör boşluğuna düştü’ diye hastaneye kaldırılalı yıllar oldu, yeni mi duydunuz?
*
BU HABERİ GECE YARILARINA KADAR BEKLEYEN… ÖLSÜN!
Ve tam bu spotu yazdığı sırada, Şok’un sayfa editörünün cep telefonu çalmaya başlıyor: SALLA SALLA! J
*
TUTUN KAÇMASIN! diyordu Hakkı Yalçın…
“Yıllardır alemin kadınlarıyla gezen evli çapkınların şimdi eşlerini yanına alıp davetlerde boy göstermesi, kimseyi şaşırtmıyor artık. Sosyal etkinliklere karısını getirenler, barlara sevgilileriyle gidiyor ve kadınlar da bu konuda şikayetçi değil. Onlar uygarlığı yakaladı! Sıkı tutsunlar da kaçmasın bari!” (Takvim, 17 ağustos)
Bunun uygarlıkla filan ilgisi yok! Burada söz konusu olan bir tür ‘yazılı olmayan evlilik sözleşmesi’dir: Ben sana, haftanın beş günü kuaföre gitmen, her sene memeni silikonlayıp, yüzünü gerdirmen, sabahtan akşama kadar Akmerkez’de alışveriş yapıp, Nişantaşı’nda kafede oturman, yazın Bodrum biçlerinde, kışın alışveriş için Paris’te Milano’da endamını göstermen için gerekli kredi kartını vereyim, sen buna karşılık benim torunum yaşındaki or..larla gezmeme ses çıkarma!
*
MAGAZİN DÜNYASINDA BİR YILDIZ DOĞUYOR
Hızına erişemediğimiz ‘serial boynuzlayıcı’ Pınar Altuğ’un son sevgilisi Yağmur Atacan, boynuzlanmasına vesile olduğu bir önceki sevgili Can soyadını unuttum hakkında yorum getiriyor:
“Zaten Can’ın açıklamalarına hiç anlam veremedim. Yırtık dondan fırlamış bir adam olarak yaptığı açıklamaları yadırgadım.” (Akşam, 17 ağustos)
Türk magazin dünyası sonunda aradığı seviyeyi yakalıyor galiba!
*
YIPRATMAYIN GÜZEL KIZI…
Ağzı kapanmayan manken kızımız Aysu Baçoğlu’la sevgilisi işadamının bir Ferrari hediye ettiği yazıldı bir aralar. Gerçi magazin basını bile inanmadı bu haberlere ya, neyse…
Defterdarlık bir araştırma başlatmış ve anlaşılmış ve Aysu da itiraf etmek zorunda kalmış ki… hediye aldığı söylenen Ferrari Aysu’nun adına kayıtlı değildir, işadamı sevgilisinin de adına kayıtlı değildir… bir galeriden ‘ödünç’ alınmıştır. Üstelik kullanılmış bir arabadır! (Milliyet, 18 ağustos)
Eh aşk olsun Maliye’ye yani! Kızcağız ‘Bakın benim de Ferrari hediye edecek kadar ensesi kalın sevgililerim var!’ diye iki satır hava atacaktı, içine ettiniz!
*
PERHİZ VE TURŞU SUYU
Rusya’da ‘şiddet ağırlıklı Batı filmlerine alternatif’ oluşturmak üzere organize edilen Uluslararası Müslüman Sineması Festivali Altın Minber’in yarışma programına, Türkiye’den … KURTLAR VADİSİ IRAK filmi davet edildi! (Milliyet, 19 ağustos)
Bir yere sürülecek akıl yok bunlarda!
*
O YARIŞMACININ BİR SEVENİ VAR HERHALDE
Cumertesi akşamları ATV’de Oryantal Star diye bir göbek dansı yarışması yayımlanıyor. Bu hafta da bir yarışmacı, seyircilerin oylarıyla, elenecekti.
Aynı gün, yani cumartesi günü Sabah’ın magazin eki Günaydın, kalan 10 yarışmacıdan biriyle, Semra Dur adlı kızla özel bir röportaj yayımladı ve bunu sürmanşetten verdi. Kız ‘Geçen hafta finalde ailene ve yeğenlerine baktığından bahsettin ve jürinin takdirini topladın’ şeklindeki bir çanak soruya ‘Annem ve babam ayrı olduğundan dolayı 3 yıldır annem ve yeğenlerime ben bakıyorum’ gibi duygu sömürüsüyle cevap veriyordu. (Sabah’la Günaydın, 19 ağustos)
Yarışmanın eleme günü yarışmacılardan birinin böyle reklamını yapmak tabii ki büyük bir ahlâksızlık.
Bu Oryantal Semra acaba Sabah-ATV Grubu’nda kimin nesi? J
*
DEVRİM JARGONU
Fatih Aksoy, Pınar Altuğ için ‘O bir devrimcidir’ gibi bir laf edince, şovmen Behzat Uygur ‘Fatih Aksoy ‘devrim’ lafıyla aldatmanın jargonunu değiştirdi’ diyerek yeni bir ‘devrim sözlüğü’ yaratmış:
Gece kulüpleri : Kurtarılmış bölge
Garsoniyer: Hücre evi
Aldatıldım: Karım devrim yaptı
Genç sevgili: Dev-Genç
Kaya ile Pınar: Yoldaş
Küçük kaçamak: Miting
Sabah’la Günaydın, 19 ağustos
*
HAMİLE FERAYE EVİ TERK ETTİ-MİŞ!
Hani evli kaya Çinilgiroğlu’ndan bir çocuk peydahlayan Feraye var ya, Kaya’nın ikide bir aldatmasına, iki kadeh içince önüne gelen ilk kadını elleyip öpmesine dayanamıyormuş, evi terk etmiş… (Posta, 19 ağustos)
Kız gocunmakta haklı, bu Kaya eskiden böyle bir çocuk değildi, evliyken başka kadınlara bakmaz, hatta onları gebe bile bırakmazdı! N’oldu buna?
*
TE BE BUNLAR NİYE BÖYLE OLURLAR?
Afedersiniz ‘sosyetik güzel’lerden Siren Ertan “evlendikten bir ay sonra annelik tedavisine başlamıştı” mış… diye bir haber. (Posta, 19 ağustos)
Bu sosyetik güzeller, mankenler, şarkıcı, türkücüler felan neden ‘tedavi görmeden’ hamile kalamazlar? Gençliklerinde hamile kalmamak için bir şey mi yapıyorlar acaba?
*
HAFTANIN SALAKLIĞI
İstanbul Belediye Başkanı GOP’da (belediyeye değil bize) 25 milyon liraya (trilyon yani) mal olan bir spor tesisinin açılışını yaptı.
Ve organizatorler yeni moda gereği Başkan için muhteşem bir ‘havai fişek gösterisi’ düzenlediler.
Küçük bir sorun vardı: Tören gündüz yapıldığı için havai fişeklerin ışıklarını kimse göremedi! (Gazeteler, 19 ağustos)
Yahu bu bizim belediyeciler nereli Allah aşkına? İstanbullu olmadıkları muhakkak da…
*
CHP’YE YAKIŞIYOR
Tuğba Özay, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’dan randevu istedi-miş çünküm… İsrail ve Lübnan arasındaki savaş rüzgârlarının sona ermesi için ‘sır gibi sakladığı’ bir projesi varmış!
Gülmeyin, bence bir dinleyelim, muhtemelen CHP’nin üretebildiğinden daha iyi bir projedir!
*
SİGARAYA BAŞLAMALI MIYIM?
‘Ünlü’ astroloğu Hülya Koçak, bizim gibi Koçlar için şöyle diyordu:
“SAĞLIK: Dolaşım bozukluklarınız olabilir, sigarayı bırakmalısınız!..”
Hastiiiir, içmiyorum ki bırakayım! Sigaraya başlamalı mıyım dersiniz? J
Güneş, 20 Ağustos