Güncelleme Tarihi:
Sergen'in, torunuyla aynı kaderi paylaştığını, bu tip ölümlerin son bulması gerektiğini söyleyen Eşsizhan, “Onca silahsızlanma çağrımıza rağmen torunumun ardından küçük Sergen'i kaybettik. Hem onun ailesinin acısını hafifletmek hem de onu vuranın adalet önünde hesap vermesi için sonuna kadar mücadele edeceğim” dedi.
Yeni Foça Beldesi'ndeki Ayti Kafeterya'da 7 Temmuz 2003'te meydana gelen olayda, küfür yüzünden çıktığı belirtilen tartışma sırasında 35 yaşındaki Daimi Akyüz ruhsatsız tabancasıyla 6 el ateş etmişti. Olayda Akyüz'ün kavga ettiği 29 yaşındaki Ali Bektaş ile annesi Özlem Grimason ve anneannesi Gülay Eşsizhan ile birlikte geldiği kafeteryada bebek arabasında uyurken kurşunlara hedef olan 2.5 yaşındaki Alistair Grimason yaşamını yitirmişti.
Akyüz'ün elindeki tabancayı almaya çalışan 31 yaşındaki Günay Özdemir ve 27 yaşındaki Yılmaz Ergün de hafif yaralanmıştı. İki ay sonra yakalanıp tutuklanan Daimi Akyüz, Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonunda 36 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
YENİ MÜCADELE
Yaklaşık bir yıl süren davada İzmir Barosu avukatlarından Tuncer Eşsizhan, hem ölen torununun acısını hafifletmek hem de Akyüz'ün en ağır cezayı alması için büyük çaba sarfetti. Alistair'in ölümünün ardından ‘Bireysel Silahlanmaya Hayır’ kampanyası başlatan Eşsizhan, vatandaşlardan büyük destek gördü ve topladığı imzaları Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderdi. Eşsizhan, şimdi de Menemen İlçesi'nde, geçen mayıs ayında, bisikletiyle katıldığı düğün konvoyunda havaya ateş açan Yeşilpınar Mahallesi Muhtarı Burhan Aktaş'ın kurşunlarına hedef olup yaşamını yitiren 13 yaşındaki Sergen Küçük için mücadele etme kararı aldı. Küçük'ün acılı ailesine görüşen Eşsizhan, avukat olarak duruşmalara girmek ve davayı sonuna kadar takip etmek için anlaştı.
DAHA KAÇ CAN
Torunu Alistair'in üçüncü ölüm yıldönümü olan 7 Temmuz günü Menemen Ağır Ceza Mahkemesi'nde Sergen Küçük'ün öldürülmesi olayıyla ilgili yapılacak ilk duruşmaya katılacak olan Eşsizhan, “Tüm silahsızlanma çağrımıza rağmen torunumun ardından küçük Sergen'i kaybettik. Hem onun ailesinin acısını hafifletmek hem de onu vuranın adalet önünde hesap vermesi için sonuna kadar mücadele etmek istedim. Sergen'in ailesi de isteğimi kabul etti” dedi.
Toplumdaki silahlanmanın giderek arttığını belirten Eşsizhan şöyle devam etti:
“Bilinçsiz şehir magandalarının sorumsuz hareketleri sonucu küçük canlar kaybediliyor. Artık buna ‘dur’ denmesi gerekir. Daha kaç kişinin canı bu şekilde hiç yoktan yanacak. Aynı kaderi paylaşan hem Sergen'in hem de Alistair'in mücadelesini sonuna kadar hep birlikte sürdüreceğim. Sergen'in ilk duruşmasına katıldıktan sonra aynı gün yaşamını yitiren torunum Alistair'in üçüncü anma yıldönümü törenine koşacağım. Yeter ki silahlanma dursun.”