Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2000 00:00
İlyas ÖZGÜVENİÇİŞLERİ Bakanlığı'nın genelgesi İzmir'de yaklaşık 10 yıldır devam eden bir uygulamaya son vereceğe benziyor. Bakanlık, belediyelere ‘‘Sokak ve bulvarlarda otoparkçılığı şirketlere, vakıflara, derneklere yaptıramazsın’’ diyor. Yani İzmir'de İZELMAN devredışı kalıyor. Ne güzel
haber, otopark mafyasını özlemiştik!HER geçen gün artan araç sayısı büyük şehirlerde otomobil kullanmayı artık keyif olmaktan çıkardı. Sabır sınırlarını zorlayan
trafik sıkışıklığına, altlarında son model otomobiller olmasına rağmen evrimi tekerleğin bulunduğu dönemde kalmış sürücülere katlan, gittiğin yerde yarım saat park yeri ara. Hadi park yeri bulduk sorun bitiyormu? AYAĞINIZI yere attığınız anda burnunuzun dibinde bir ‘‘kamu görevlisi’’ bitiyor. Saçı sakalı birbirine karışmış, muhtemelen alkollü veya haplı. Suratınıza bakıp pis pis sırıtıyor. İki yol var, görmezden gelip yürümek. Ya da paşa paşa elinizi cebinize atmak. Birinci yol herkesin tahmin edebileceği gibi biraz yürek istiyor. Tehlike sizin için de aracınız için de geçerli. İkinci yol ise insanın gururunu rencide ediyor. BU nedenle özellikle şehir merkezine aracımla kolay kolay gitmek istemem. Birçok sürücünün de benimle aynı korkuyu yaşadığını biliyorum. GEÇMİŞTE İzmir'in sokakları tamamen bu insanların denetimindeydi. Daha sonra Belediye şirketleri İZELMAN ve İZULAŞ otoparkçılığa başladığında belki çoğumuz kızdık. ‘‘Caddeye parkediyorum niye ücret veriyorum?’’ diye isyan ettik. Ancak birsüre sonra uygulama oturdu, sokak, cadde ve meydanların denetimi yavaş yavaş belediyenin eline geçti. Emniyet Müdürlüğü de belediye ile işbirliğine gidip korsan otoparkçıları büyük ölçüde sindirdi. Korsanlar gece mesaileriyle yetinmek zorunda kaldı.BUGÜN gelinen noktada bazı olumsuzluklar devam etse de sokakların denetimi Belediye'ye geçti. İZELMAN'ın, açık-kapalı otopark kapasitesi 9 bin 383 araca ulaştı. Belki tamamı değil ama 244 İZELMAN personelinden büyük çoğunluğu otomobilinizi parkettiğinizde sizi ‘‘Hoşgeldiniz’’ diye karşılıyor, makbuzunu veriyor 500 bin lira alıyor. İZMİR'in bu alanda kaydettiği aşama Türkiye'ye örnek gösterirken İçişleri Bakanlığı'nın geçen hafta Valiliklere gönderdiği genelge uygulamaya limon sıktı. Bakanlık iyiyle kötüyü bir tuttu. Bazı belediyelerin sokak mafyasından kurtarılan sokakları vakıf, kulüp adıyla başka bir mafya grubuna devrettiği farkedilmiş olacak yeni bir düzenleme yapıldı. Aslında ‘‘İşgal harcı’’ adıyla alınan otopark ücreti, yeni düzenlemeye göre belediye görevlileri tarafından toplanacak, bediye bu görevini devredemiyecek. Üstelik sadece mesai saatleri ile sınırlı olacak. KAĞIT üzerinde tamam da ya uygulama? Tamamına yakını batakta olan belediyeler otoparkçı kadrosuyla yeni memur veya işçi alabilecekmi? Kötüyü iyileştirmek, çirkini güzelleştirmek yerine, doğruyu yok etmenin mantığı olabilirmi? Malesef sokaklarda kanunlarını masa başında alınan kararlar belirlemiyor. Orada bambaşka dengeler var. BELEDİYE yetkilileri ile İZELMAN yöneticileri şimdi kara kara düşünüyor. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ile Vali Alaaddin Yüksel'in başbaşa verip İzmir için en doğru kararı alacağına inanmak istiyorum. Büyük mücadelelerle kurtarılan İzmir'in sokaklarının ne idüğü belirsiz kişilere terkedilmesine vatandaş olarak onay vermiyorum.
button