Madrid izlenimleri

Güncelleme Tarihi:

Madrid izlenimleri
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2008 22:43

MEDENİYETLER İttifakı’nın Dostları Grubu’nun ilk forumunda, en akılda kalıcı çıkışları kadınlar yaptı. İran’ın Nobel ödüllü yazarı Şirin Ebadi, "Sovyetler’in yıkılmasından sonra ABD yeni düşman yaratmak zorundaydı. Yarattı da. İslam yeni düşman ilan edildi" dedi.

İspanyol Başbakanı Zapatero, açılış konuşmasında medeniyetler arasındaki uzlaşma platformunu "Müslüman Arap dünyası ile Hıristiyan dünya arasında yakınlaşma platformu" olarak yorumladı. Medeniyetler İttifakı, bu çerçeveye girince Türkiye’nin eş başkan olarak neyi temsil ettiği pek anlaşılmıyor. Arap İslam dünyasını hiç değil. Panellerde, Türkiye’de ılımlı İslam olduğu yorumlarına da Dışişleri Bakanı Babacan dahil, Türk delegasyonunda bu yoruma muhatap olan herkes karşı çıkınca ittifakın çerçevesi muğlaklaşıyor.Birleşmiş Milletler’in eski İnsan Hakları Yüksek Komiseri Mary Robinson, işte bu noktada yerinde bir müdahale ile muğlaklığı aşmaya çalıştı. "İttifakın temeli ortak değerlerdir. Burada bulunan ülkelerin büyük çoğunluğu altmış yıl önce bu değerlere bağlılık anlaşmaları imzaladık" diyor. Robinson’un sözünü ettiği BM’nin insan hakları anlaşması. Medeniyetler arası çatışmayı aşarken ittifak noktası insan hakları ve demokratik değerler olmalı gerçekten. Dinler arası ittifak çok daha karmaşık ve Batı’nın Müslüman ülkelere yeni tip bir oryantalizmle yakınlaşmasını teşvik ediyor. Toplantının yıldızı Katar Şeyhi’nin eşi Şeyha Mozah’tı şüphesiz. 100 milyon dolarlık bağışı, son derece zarif stilize türbanının yanı sıra, uluslararası topluma verdiği "lafı bırak, işe başla" talimatı ile de dikkat çekti. Medya, her zaman her yerde olduğu gibi, medeniyetler ittifakı girişimlerinin de vazgeçilmez ayaklarından. Kraliçe Nur, kültürler arası yakınlaşmayı, anlayışı destekleyen filmlerin yapımı için Avrupalı ve Amerikalı sinemacıların devreye gireceği büyük bir proje için Ürdün’ün milyonlarca dolar ayırdığını anlattı. Toplantının öne çıkan bir başka konu ise Türkiye’nin AB üyeliği. Medeniyetler arası ittifakın AB’nin Türkiye’ye karşı tavrından geçtiği konusunda ortak bir anlayış belirdi. Bu görüş her gündeme geldiğinde salonda alkışlar koptu. Dört yıl önce başlayan bu girişimin eleştirilecek çok tarafı var. Onu "şov" olarak niteleyen İspanyol basını kadar retçi olmak istemiyorum. Çünkü uzlaşma kültürünü destekleyen her girişimin yararı var. Ama, iran’a savaş tehditlerinin yağdırıldığı bir ortamda uzlaşma ve ittifak sözcülerinin ne anlamı kalıyor?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!