Güncelleme Tarihi:
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ilk olarak halen facianın yaşandığı ocakta çalışan makine mühendisi Tolga Bayar ifade verdi. Vardiya amirlerinden, en fazla kömür tonajını kim yaparsa prim aldığını anlatan Bayar, "Prim usulü çalışıyorduk. Eğer üretim istenilen seviyede olursa, makineciler de prim alırdı. Kotayı geçemediğim zamanlarda da, maaşlarda kesintiye gidilirdi" dedi.
GELDİĞİNDE VÜCUDU YANARDI
Madencilerin ifadesinden sonra işçi yakınları dinlenmeye başlandı. Faciada kaybettiği oğlu gibi madenci olan Durmuş Sidal şöyle konuştu: “Oğlum eve sürekli ıslak giysilerle geliyordu. ‘Baba bu ter, içim yanıyor ocakta. Felaket yaşanacak orada’ diyordu. Fare yuvası gibi yeraltına ocak açarsan, o kadar insanı koyarsan oraya, hava yetmez.” Madencilerden Dursun Demircan’ın eşi Figen Demircan ise “Kocam ocaktan geldiği zaman vücudu yanardı. Olaydan 4 gün önce zehirlendi. ‘Üretim için baskı yok, gaz yok’ diyorlar. Peki benim kocam 4 gün önce gazdan niye zehirlendi? Götürdüğü yemeği yiyemeden getirirdi. Gaz yok, sıcaklık yok. Bu insanlar neden öldü? Ben iki çocuğumla kaldım. Artık hem anne hem de babalık yapıyorum. Şikayetçiyim” dedi.
CAN GÜRKAN DÜNYA BİRİNCİSİ
Söz alan madencilerden Yahya Aybak’ın babası Seyit Hüseyin Aybak ise, Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan’ın oğlu Can Gürkan’ın mahkemede verdiği “Maden ocağımız Avrupa’da bir numara” sözlerini hatırlatıp, “Can Gürkan, doğru söylüyor. Hiçbir malzemeyi tamamlamamada, bir numara. 301 madencinin öldüğü bir ocak duydunuz mu? Can Gürkan, bunda dünyada bir numara.” Kendisinin de o madende çalıştığını, 2018 yılında bitmesi gereken kömürün 2014 tarihinde, çıkartıldığını vurgulayan Aybak, “Kömür insan gücüyle çıkan bir şey. Üretim baskısı yoksa, bu kadar kömür nasıl çıktı? O madeni ben biliyorum. Bant, bir dakika dursa onun hesabını sorarlardı. Arkada tutuksuz olanlar sürekli ‘hadi ulan, hadi ulan’ diye sıkıştırırlardı” şeklinde konuştu.
SAVAŞTA 301 KİŞİ ÖLMÜYOR
Kocası Ali Kavas’ın, çocuklarının sünneti için madende çalıştığını ve daha üç gün önce işe başladığını söyleyen Gülten Kavas ise şunları söyledi: “Burada ifade verenler, üç gün bir hafta eğitim aldıklarını söylediler. Peki üç gün önce işe başlayan kocamın ne işi var madenin içinde? Terli çamaşırlarını ocak içindeki kömüre serip kuruturlardı. Şu arkadakiler, mezara gönderdiklerini, şimdi kursa göndersinler. “ Kavas, olaydan sonra şirketin muhasebecisinin evlerine gediğini ve şikayetçi olmamaları, durumunda her şeyi yapmaya hazır olduklarını kendilerine söylediğini öne sürüp, “Ben de ‘Çocuklarımın babasını verin şikayetçi olmayayım’ dedim. Savaşta 301 kişi ölmüyor. Bu kadar kişi öldü” dedi.
ÇOCUĞUMUN ÇOCUKLARI İÇİN
Faciada ölenlerden Uğur Çolak’ın annesi Gülsüm Çolak ise konuşmasında, “Vereceğiniz karar, gelecekte madenci çocuklarının, ölmemesini sağlayacak. Sizin vereceğiniz kararla torunlarımın yaşamasını istiyorum. Oğlum daha 26 yaşındaydı. Ne hayatının baharını ne de babalığı yaşadı. Çocuğumun çocukları için, şikayetçiyim” dedi. Duruşma bugün devam edecek.