Güncelleme Tarihi:
KÜREK, Türkiye’de hem az sayıda sporcunun yaptığı hem de kadının adının hiç olmadığı bir spor alanıydı. Şimdilerde ise kürekte madalyalar alan bir jenerasyon var. O jenerasyonun en öne çıkan ismi ise son olarak ‘23 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda milli formayla altın madalya kazanan Fenerbahçe sporcusu Elis Özbay...
Doğma büyüme İstanbullu olan Elis Özbay (21), çok enerjik olduğu için ailesi tarafından spora yönlendirilen çocuklardan: “Ailemin tek çocuğuyum. Çok hareketli olduğum için ailem deşarj olmam için beni spora yönlendirdi. Uzun yıllar voleybol oynadım. 16 yaşındayken beden eğitimi öğretmenimin tavsiyesi üzerine kürek sporuna yöneldim. Öğretmenim eski bir kürekçiydi. Fenerbahçe’nin kürek kulübüne girdim. Yetenekli olduğum fark edildi. Normalde salon çalışmalarının ardından suya çıkılır.
GAZA GELDİM
Ben hızlıca su antrenmanlarına başlayınca oradaki arkadaşlarım, ‘Neden bu yaşta voleyboldan küreğe geçtin, niye geldin?’ gibi sorular sordular. Kızların gözünü korkuttum sanırım. O tavır beni gaza getirdi. Neden geldiğimi kendime ispatlamak istedim. Aslında ailem de küreği okulumun yanında yaptığım bir hobi olarak görüyordu. İlk dönemlerde gündüz voleybol, akşam kürek antrenmanlarına katılıyordum. Bulgar bir hocam vardı, ‘Senin vücut tipin küreğe çok uygun, kürekten devam etmelisin’ dedi. Boyum uzun ve güçlüyüm, bu yüzden bu vücut avantajını kürekte yaşadım.”
5 YILDA 6 MADALYA
Küreğe yeteneği ve hırsı kısa sürede keşfedilen Özbay, tekneye çıktıktan 9 ay sonra milli takıma kabul edilerek Balkan Şampiyonaları’na katılmış. Henüz 17 yaşındayken 8’li yarıştıkları kategoride Türkiye’ye şampiyonluk getiren Özbay, 5 yıla sığdırdığı madalyalarını anlatmaya başlıyor: “2020 yılında U23 Şampiyonası’nda iki tek kategorisinde birinci oldum. 2021 yılında ise Galatasaray’dan Merve Nur Uslu ile birlikte milli takım ekibi oluşturduk. Olimpiyatlara gitmeyi 3 saniye ile kaçırsak da Zagrep’te Dünya Şampiyonası’nda 3.’lük kazandık. Ardından Çekya’da U23 Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazandık. Bu Türkiye tarihinde kadınlardaki ilk şampiyonluktu. Daha sonra 2021 Avrupa şampiyonu olduk.”
Türkiye’ye çok sayıda madalya getiren ikilinin yolunu sakatlıklar ayırmış. Özbay, “Merve bir sakatlık yaşayınca tek yarışmaya başladım. Bu yıl temmuz ayında İtalya’da U23 Dünya Şampiyonası’nda gümüş madalya kazandım. Daha sonra eylül ayında ise Avrupa Şampiyonu oldum” diyor.
ÖZVERİ VE FEDAKÂRLIK ŞART
Kadınların kürekte neden bu döneme kadar başarıya ulaşmadığını soruyorum. Özbay yanıtlıyor: “Türkiye’nin kürekte erkeklerde başarıları vardı. Erkekler bu sporu daha uzun süre devam ettirebiliyor, hayatlarını tamamen buna adayabiliyorlar. Örneğin kürekte benim örnek alabileceğim bir kadın sporcu yok maalesef. Normal hayatla küreği idare etmek çok zor olduğu için kadınlar bir süre sonra bu sporu bırakmak zorunda kalıyor maalesef. Zaten kadınlara destek de yoktu. Son 2 senedir küreğe daha çok yatırım yapılmaya başlandı. Çok zor ve çok nankör bir spor. Büyük özveri ve fedakârlık istiyor. Kadın olunca mutlaka kendinizi ispatlamanız bekleniyor. Belli başarılara ulaştıktan sonra daha çok yatırım yapılıyor. Fenerbahçe’de Ali Koç döneminden sonra küreğe daha çok yatırım yapıldı. Kamp olanakları sağlandı, tekneler yeterli hale geldi. Kürek de diğer sporlar da benzer durumda... Ne kadar yatırım yapılırsa o kadar sporcu yetişir ve milli başarılar gelir.”
YUNAN RAKİBİ FARKLA GEÇİP ŞAMPİYON OLDU
Son yarışlarda Yunan sporcu Evangelia Anastasiadou’yla büyük rekabet yaşıyoruz. Dünya Şampiyonası’nda Türkiye ve Yunanistan çadırı yan yanaydı. Sadece rakibimden değil takım arkadaşlarından bile o elektriği, rekabeti hissedebiliyordum.
Bir yandan da çok saygı duyduğum bir sporcu. U23’te yarıştığı ilk sene şampiyon oldu. Onunla yarıştığım için çok mutluyum ve gururluyum. Ama inanılmaz bir rekabet var. Yarış videolarında da görürsünüz çok gergin, sürekli dip dibe gidiyoruz. Dünya Şampiyonası’nda sadece 3 saniye farkla beni geçti. İkincilik beni çok üzmüştü. Avrupa Şampiyonası’nda artık onu geçmek için çok hırslanmıştım. 7 saniye fark atarak şampiyon oldum. Dünya Şampiyonası’ndaki farkın daha fazlasını ona atarak ve yarışın startından bitişine kadar tüm yarışın kontrolünü ele alarak altın madalyayı almam beni çok mutlu etti.
GÜNDE 30 KM ANTRENMAN
ELİS Özbay, kürek sporunun hem fiziki hem de psikolojik olarak ne kadar zorlayıcı bir spor olduğunu şöyle anlatıyor: “Kamplarda psikolojik desteğe ihtiyacımız oluyor. Biz tüm yıl sadece 2 hafta izin yapabiliyoruz. 2 haftadan daha fazla tatil yaparsak performansımız düşüyor. Bu yüzden dünya şampiyonasından sonra bile 1 hafta izin yapabiliyoruz. Psikolojik olarak zorlayan bir süreç. 8.30’da suya iniyoruz, 11’de sudan çıkıyoruz. Günlük 30 kilometre antrenman yapıyoruz. Sabahları 3 saat, akşamları 2 saat süren antrenmanlar oluyor. Bunun üzerine halter çalışmalarımız oluyor, koşu antrenmanlarımız oluyor. Başarıya ulaşmak için çok yoğun tempoda çalışmak gerekiyor. Mental olarak çok sağlam olmanız gerekiyor.”
TEKNEDEKİ TEK DÜŞÜNCEM: ASLA GEÇİLME
İdmanlarda erkeklerle yarışmaya başladım. Tekne üzerindeyken aklımda sürekli tek bir düşünce var; ‘geçilmeyeceksin’. Bunu sürekli içimden tekrarlıyorum. Tabii ki erkeklerle yarışınca bu çok zor oluyor, güç farkı var, geçilince gerçekten üzüntüden kahroluyorum. Motivasyonunu sürekli iyi tutmak zorundasın. Kendini geliştirmek zorundasın. Normal hayatımda da hırslıydım ama kürekten sonra ne kadar hırslı olduğumu fark ettim. Bizden sonra küreğe ilgi duyan kadın sayısında büyük artış oldu. Bu da beni çok motive ediyor. Etraftan, ‘Seni gördükten sonra kızım küreğe başladı’ diyen çok insan oldu.