Lunapark kralının mirası ona kaldı
Güncelleme Tarihi:
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2010 16:50
İZMİR’de ‘Lunapark Kralı’ olarak bilinen ve 2007 yılında 63 yaşında yaşamını yitiren Erdoğan Coşkun’un, birlikte yaşadığı hemşire 62 yaşındaki Zuhal Şenyiğit, miras davasının ilk raundunu kazandı. Mahkeme, hemşire Şenyiğit’e vasiyetle bıraktığı 1.5 milyon lira değerindeki villanın geri alınmasıyla ilgili Coşkun'un çocuklarının açtığı davayı reddetti.
Erdoğan Coşkun, 1977’de tanıştığı ve birlikte olduğu hemşire Zuhal Şenyiğit’i, başkası ile evleneceğini duyunca 1985 yılında kaçırdı. Coşkun, Şenyiğit ile nikah yapmadan, ölünceye kadar birlikte yaşadı. Erdoğan Coşkun, ölümünden 13 yıl önce böbrek yetmezliğine yakalanında, ABD'de oğlu Esat Coşkun’dan böbrek nakli yapıldı.
Erdoğan Coşkun, 2 Temmuz 2007 tarihinde vefat edince, 9 Kasım 2006’da İzmir 21’inci Noterliği’ne verdiği vasiyatnamesi, varisler ve avukatlarının önünde açıldı. Coşkun vasiyetnamesinde gayrimenkuller ve bankalardaki paraların yüzde 50’sini oğlu Ergin Coşkun’a, yüzde 37’sini de eşi Ayşe Coşkun’a bıraktı. Kalan bölümden de İzmir Şehit Polis Aileleri Derneği, İzmir Şehit Aileleri Derneği ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na 250’şer bin lira bağışlanmasını vasiyet etti.
HEMŞİREYE VİLLA VE 3 EV KALDI
Diğer çocuklarını bir şey bırakmayan ‘Lunapark Kralı’ Erdoğan Coşkun vasiyetnamede kendisine bakan hemşire Zuhal Şenyiğit'e de Urla'da villa ve üç kooperatif evi bıraktı. Varisler, ölene kadar Erdoğan Coşkun’un yanında olan ve bakımını yapan hemşire Zuhal Şenyiğit’e bırakılan Urla’daki villa ve üç kooperatif evini almak için dava açtı.
Coşkun ailesinin avukatları hemşire Şenyiğit adına açtıkları davanın dilekçesinde, Zuhal Şenyiğit'in babalarının yanında ücretle çalışan bir kişi olduğunu, babalarının yaptığı iş gereği her an kullanılabilecek 500 bin ile 1 milyon lira nakit, altın ve dövizi evdeki özel kasalarında bulundurduğunu, Şenyiğit’in bunları yönettiğini ve taşınmazları üzerine aldığını iddia etti.
‘BENİ HERKESE EŞİ OLARAK TANITTI’
Zuhal Şenyiğit ise, avukatı aracılığıyla Coşkun kardeşlere karşı, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 100 bin lira manevi tazminat davası, tapu iptali ve tescil davası açtı. Zuhal Şenyiğit’in avukatı mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, hastalığı başlayıncaya kadar Erdoğan Coşkun’a çocuk gibi baktığını, böbrek nakli için ABD’ye üç çocuğuyla birlikte gittiğini, herkese kendisini eşi diye tanıttığını belirtti. Erdoğan Coşkun’un miras olarak iki lunapark, Çiğli’de fabrika, yat, otomobiller ve 5 şirket bıraktığını belirten Zuhal Şenyiğit, “Beni adeta sokağa attılar. Noterde vasiyetname hazırlanırken oğlu Ergin de yanımızdaydı” dedi.
Yaklaşık üç yıl boyunca her iki tarafın gösterdiği tanıkları dinleyen ve hastane raporlarını inceleyen hakim, vasiyetnamenin gereği olarak hemşire Zuhal Şenyiğit’in, ölene kadar Erdoğan Coşkun’a bakmış olmasını gerekçe göstererek, Coşkun kardeşlerin mirasla ilgili itirazlarının reddine karar verdi. Böylece vasiyetname gereği Zuhal Şenyiğit, Urla İlçesinde bulunan 1.5 milyon lira değerindeki süper lüks villanın sahibi oldu. Üç kooperatif evi ve Şenyiğit'in açtığı 100 bin liralık tazminat davaları ise henüz sonuçlanmadı.
![Lunapark kralının mirası ona kaldı]()
Erdoğan Coşkun, 2 Temmuz 2007 tarihinde vefat edince, 9 Kasım 2006’da İzmir 21’inci Noterliği’ne verdiği vasiyatnamesi, varisler ve avukatlarının önünde açıldı. Coşkun vasiyetnamesinde gayrimenkuller ve bankalardaki paraların yüzde 50’sini oğlu Ergin Coşkun’a, yüzde 37’sini de eşi Ayşe Coşkun’a bıraktı. Kalan bölümden de İzmir Şehit Polis Aileleri Derneği, İzmir Şehit Aileleri Derneği ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na 250’şer bin lira bağışlanmasını vasiyet etti.
HEMŞİREYE VİLLA VE 3 EV KALDI
Diğer çocuklarını bir şey bırakmayan ‘Lunapark Kralı’ Erdoğan Coşkun vasiyetnamede kendisine bakan hemşire Zuhal Şenyiğit'e de Urla'da villa ve üç kooperatif evi bıraktı. Varisler, ölene kadar Erdoğan Coşkun’un yanında olan ve bakımını yapan hemşire Zuhal Şenyiğit’e bırakılan Urla’daki villa ve üç kooperatif evini almak için dava açtı.
Coşkun ailesinin avukatları hemşire Şenyiğit adına açtıkları davanın dilekçesinde, Zuhal Şenyiğit'in babalarının yanında ücretle çalışan bir kişi olduğunu, babalarının yaptığı iş gereği her an kullanılabilecek 500 bin ile 1 milyon lira nakit, altın ve dövizi evdeki özel kasalarında bulundurduğunu, Şenyiğit’in bunları yönettiğini ve taşınmazları üzerine aldığını iddia etti.
‘BENİ HERKESE EŞİ OLARAK TANITTI’
Zuhal Şenyiğit ise, avukatı aracılığıyla Coşkun kardeşlere karşı, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 100 bin lira manevi tazminat davası, tapu iptali ve tescil davası açtı. Zuhal Şenyiğit’in avukatı mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, hastalığı başlayıncaya kadar Erdoğan Coşkun’a çocuk gibi baktığını, böbrek nakli için ABD’ye üç çocuğuyla birlikte gittiğini, herkese kendisini eşi diye tanıttığını belirtti. Erdoğan Coşkun’un miras olarak iki lunapark, Çiğli’de fabrika, yat, otomobiller ve 5 şirket bıraktığını belirten Zuhal Şenyiğit, “Beni adeta sokağa attılar. Noterde vasiyetname hazırlanırken oğlu Ergin de yanımızdaydı” dedi.
Yaklaşık üç yıl boyunca her iki tarafın gösterdiği tanıkları dinleyen ve hastane raporlarını inceleyen hakim, vasiyetnamenin gereği olarak hemşire Zuhal Şenyiğit’in, ölene kadar Erdoğan Coşkun’a bakmış olmasını gerekçe göstererek, Coşkun kardeşlerin mirasla ilgili itirazlarının reddine karar verdi. Böylece vasiyetname gereği Zuhal Şenyiğit, Urla İlçesinde bulunan 1.5 milyon lira değerindeki süper lüks villanın sahibi oldu. Üç kooperatif evi ve Şenyiğit'in açtığı 100 bin liralık tazminat davaları ise henüz sonuçlanmadı.
