Lüksün aklı başına geldi
Güncelleme Tarihi:
Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2010 00:00
Cep telefonunda lüks ve tasarım dendiğinde akla ilk gelen markalardan biri Vertu. Bu sefer büyük savaşların yaşandığı akıllı telefon dünyasına giriyor. İlk akıllı telefonun ismi Constellation Quest. Yeni telefonu denemek ve tasarımcısıyla konuşmak için Londra’ya gittik. Lansman partisinde Seal, Kevin Spacey ve David Gandy’le yeni telefonu gözlemledik
Vertu telefonu değerli kılan ne? Öncelikle her telefon tek bir teknisyen tarafından yapılıp imzalanıyor. Tuşları kristal safir. Tuş üzerindeki grafiğin serigrafi baskısı dahil, birçok şey karmaşık süreçlerden geçerek ortaya çıkıyor. Bu da keyifli ve rahat bir dokunma hissi veriyor. Telefonun kaplaması cerrahide kullanılan kalitede paslanmaz çelik. Hatta bir çeşidinde 18 karat sarı altın kullanılıyor.
Vertu’nun yeni modeli Constellation Quest ise hem bu özellikleri hem de akıllı telefon özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Ana ekranında yalnızca kullanıcının belirleyeceği, e-posta uyarıları, takvime işlenmiş randevular ve tercih edilen haber akışı gibi önemli ikonlar yer alıyor. 5 Megapiksel kameraya sahip. 3G ve 40 GB’lık hafızası var. Ayrıca uydu bağlantı gürültü azaltımı ve bir FM radyo da yer alıyor.
FİL İSTEYEN BİLE OLDU
Ama bunlar yeterli değil derseniz, lüksün sınırı yok. Telefonla birlikte bir de Vertu Concierge hizmeti geliyor. Haftada binlerce kullanıcının aradığı bu hizmete ulaşmak için Vertu marka telefonunuzdan tek bir tuşa basmanız yeterli. Bu tuşa basıldığında dünyanın çeşitli yerlerindeki şehir merkezlerinde hazır bulunan global uzmanlar, 24 saat, dokuz dilde hayatınızı kolaylaştırmak için sizi bekliyor. İsteklerde sınır yok. Örneğin 2002’de bu yana dünyanın en iyi restoranlarında 22 bin masa, 8 bin otel suiti, 5 bin uçak ve bir fil ayarlandı. Concierge görevlileri başlarından geçen ilginç hikayeleri anlatıyor: “Sevgilisinden uzakta bir müşterimiz vardı. Ona sıra dışı bir şekilde mücevher göndermemizi istedi. Sevgilisinin alışkanlıklarını inceledik. Kız kelebekleri seviyordu. Mücevher kutusunun içine canlı kelebekler kondu ve sevgiliye ulaştırıldı. Bir keresinde de İngiliz bir müşteri başlangıç düzeyinde İtalyanca öğrenmek istemişti. Öğretmeni ayarladık ertesi gece evine gönderdik”. Çok beğendiğiniz bir ünlüyle tanışmanızda bile yardımcı olabiliyorlar. Telefonun diğer bir özelliği de Vertu City Brief. Dünya çapında 140 şehire ait bilgi ve tavsiyeye anında ulaşılıyor.
Kimsenin katili değiliz
FRANK NUOVO (Vertu Baş Tasarımcısı)
Vertu’nun anlamı ‘insanların üzerlerinde taşıdıkları özel objeler’. V ikonu da insanları kucaklıyor ve hoşgeldiniz diyor. Vertu telefonları Ekim 1998’de Frank Nuovo’nun tasarıma verdiği ilhamla kuruldu. Vertu’dan önce 16 yıl Nokia’nın tasarım ayağında ve 10 yılı aşkın süre de Nokia’nın şirket genelindeki tasarım grubuna liderlik yaptı. Çalışmalarına Museum of Modern Art ‘Workspheres’ (New York) ve Neus Museum Nurnberg Sammlung Design müzesinde yer verildi.
Frank Nuovo, bu sefer bir akıllı telefonla karşımıza çıkıyor. Peki şimdiye kadar pek çok akıllı telefon iPhone katili olarak tanımlanırken bu yeni telefon tasarım benzeri BlackBerry’nin mi katili olacak? Nuovo, kimsenin katili olmayacaklarını söylüyor: “Bence iyi fikirlerin her zaman alıcısı var”. Nuovo en az teknoloji kadar ön plana çıkan tasarımı da aşkla bağdaştırıyor: “Odada güzel bir kadın veya erkek görmek gibi bir şey. O an hareket eder veya etmezsiniz. Tasarımda da aynen böyle karar veriyorsunuz. Beğenirseniz bu telefona dokunup aşık olursunuz”. Tasarımcıyı yeni modelde en çok tuşlar zorladı. Safir tuşların yazım sırasında iyi kullanılması birinci amaçtı.
Parlaklıktan ilham aldım
BENJAMIN WALLFISCH (Melodiyi yaratan İngiliz şef)
Vertu’nun melodisi birçok filmin de müziğine imza atan Benjamin Wallfisch’ın elinden çıktı. Hikayesini şöyle anlatıyor: “Aslında benden bir konser parçası yaratmamı istediler. 10 günde besteledim ve orkestrayla çaldık. Daha sonra içinden bir bölüm melodi olarak kullanıldı. Bana parlaklık ve hareket ilham verdi. Bu enerjinin telefonları çalanlara da geçmesini istedim”.
Kaybetmekten korkarım
DAVID GANDY (Dolce Gabbana modeli)
Dünyanın en ünlü modellerinden biri. Birçok markanın katalog yüzü. Ama en çok Dolce & Gabbana’nın iççamaşırı modeli olarak tanınıyor. Yeni projelerini ve Vertu merakını anlattı: “Dünyanın her yerini dolaştım ve bu telefonları pek çok arkadaşımın elinde görünca merak ettim. Bu yüzden de yeni modeli görmeye geldim. Bu telefona sahip olursam kaybetmekten çok korkarım. Şimdilerde bir film projesi üzerinde çalışıyorum. Aynı zamanda Vogue ve GQ için yazılar yazıyorum”.
Binlerce değil lüzumlu uygulamalar
MARK IZATT (Vertu Müşteri Deneyimi ve Geliştirme Müdürü)
Uygulamaların önemi her geçen gün artıyor. Akıllı telefonlar insanların işlerini yönetmelerini kolaylaştırıyor. Önemli olan binlerce uygulama değil, müşterilere yardımcı olacak uygulamaları sunmak. Daha fazla iş yapılmasına olanak tanıyor.
Vertu’nun yeni modeli Constellation Quest ise hem bu özellikleri hem de akıllı telefon özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Ana ekranında yalnızca kullanıcının belirleyeceği, e-posta uyarıları, takvime işlenmiş randevular ve tercih edilen haber akışı gibi önemli ikonlar yer alıyor. 5 Megapiksel kameraya sahip. 3G ve 40 GB’lık hafızası var. Ayrıca uydu bağlantı gürültü azaltımı ve bir FM radyo da yer alıyor.
FİL İSTEYEN BİLE OLDU
Ama bunlar yeterli değil derseniz, lüksün sınırı yok. Telefonla birlikte bir de Vertu Concierge hizmeti geliyor. Haftada binlerce kullanıcının aradığı bu hizmete ulaşmak için Vertu marka telefonunuzdan tek bir tuşa basmanız yeterli. Bu tuşa basıldığında dünyanın çeşitli yerlerindeki şehir merkezlerinde hazır bulunan global uzmanlar, 24 saat, dokuz dilde hayatınızı kolaylaştırmak için sizi bekliyor. İsteklerde sınır yok. Örneğin 2002’de bu yana dünyanın en iyi restoranlarında 22 bin masa, 8 bin otel suiti, 5 bin uçak ve bir fil ayarlandı. Concierge görevlileri başlarından geçen ilginç hikayeleri anlatıyor: “Sevgilisinden uzakta bir müşterimiz vardı. Ona sıra dışı bir şekilde mücevher göndermemizi istedi. Sevgilisinin alışkanlıklarını inceledik. Kız kelebekleri seviyordu. Mücevher kutusunun içine canlı kelebekler kondu ve sevgiliye ulaştırıldı. Bir keresinde de İngiliz bir müşteri başlangıç düzeyinde İtalyanca öğrenmek istemişti. Öğretmeni ayarladık ertesi gece evine gönderdik”. Çok beğendiğiniz bir ünlüyle tanışmanızda bile yardımcı olabiliyorlar. Telefonun diğer bir özelliği de Vertu City Brief. Dünya çapında 140 şehire ait bilgi ve tavsiyeye anında ulaşılıyor.
Kimsenin katili değiliz
FRANK NUOVO (Vertu Baş Tasarımcısı)
Vertu’nun anlamı ‘insanların üzerlerinde taşıdıkları özel objeler’. V ikonu da insanları kucaklıyor ve hoşgeldiniz diyor. Vertu telefonları Ekim 1998’de Frank Nuovo’nun tasarıma verdiği ilhamla kuruldu. Vertu’dan önce 16 yıl Nokia’nın tasarım ayağında ve 10 yılı aşkın süre de Nokia’nın şirket genelindeki tasarım grubuna liderlik yaptı. Çalışmalarına Museum of Modern Art ‘Workspheres’ (New York) ve Neus Museum Nurnberg Sammlung Design müzesinde yer verildi.
Frank Nuovo, bu sefer bir akıllı telefonla karşımıza çıkıyor. Peki şimdiye kadar pek çok akıllı telefon iPhone katili olarak tanımlanırken bu yeni telefon tasarım benzeri BlackBerry’nin mi katili olacak? Nuovo, kimsenin katili olmayacaklarını söylüyor: “Bence iyi fikirlerin her zaman alıcısı var”. Nuovo en az teknoloji kadar ön plana çıkan tasarımı da aşkla bağdaştırıyor: “Odada güzel bir kadın veya erkek görmek gibi bir şey. O an hareket eder veya etmezsiniz. Tasarımda da aynen böyle karar veriyorsunuz. Beğenirseniz bu telefona dokunup aşık olursunuz”. Tasarımcıyı yeni modelde en çok tuşlar zorladı. Safir tuşların yazım sırasında iyi kullanılması birinci amaçtı.
Parlaklıktan ilham aldım
BENJAMIN WALLFISCH (Melodiyi yaratan İngiliz şef)
Vertu’nun melodisi birçok filmin de müziğine imza atan Benjamin Wallfisch’ın elinden çıktı. Hikayesini şöyle anlatıyor: “Aslında benden bir konser parçası yaratmamı istediler. 10 günde besteledim ve orkestrayla çaldık. Daha sonra içinden bir bölüm melodi olarak kullanıldı. Bana parlaklık ve hareket ilham verdi. Bu enerjinin telefonları çalanlara da geçmesini istedim”.
Kaybetmekten korkarım
DAVID GANDY (Dolce Gabbana modeli)
Dünyanın en ünlü modellerinden biri. Birçok markanın katalog yüzü. Ama en çok Dolce & Gabbana’nın iççamaşırı modeli olarak tanınıyor. Yeni projelerini ve Vertu merakını anlattı: “Dünyanın her yerini dolaştım ve bu telefonları pek çok arkadaşımın elinde görünca merak ettim. Bu yüzden de yeni modeli görmeye geldim. Bu telefona sahip olursam kaybetmekten çok korkarım. Şimdilerde bir film projesi üzerinde çalışıyorum. Aynı zamanda Vogue ve GQ için yazılar yazıyorum”.
Binlerce değil lüzumlu uygulamalar
MARK IZATT (Vertu Müşteri Deneyimi ve Geliştirme Müdürü)
Uygulamaların önemi her geçen gün artıyor. Akıllı telefonlar insanların işlerini yönetmelerini kolaylaştırıyor. Önemli olan binlerce uygulama değil, müşterilere yardımcı olacak uygulamaları sunmak. Daha fazla iş yapılmasına olanak tanıyor.