Güncelleme Tarihi:
Plan, Türkiye'nin büyük tepki gösterdiği, AB Komisyonu tarafından hazırlanan genişleme raporu ile büyük benzerlik gösteriyor. Komisyon raporu, Türkiye'yi ‘aday üye’ statüsüne almayarak, ayrı bir grupta değerlendiriyordu. Almanya'nın planında da Türkiye ‘stadyum’ içine dahil edilmedi. Sadece Avrupa Konferansı'na katılabileceği ifade edildi.
Ancak, başta Almanya'nın olmak üzere, pek çok AB ülkesinin çabaları sonucunda da, Türkiye'nin başlangıçtaki beklentilerinin aksine, Avrupa Konferansı ile AB genişleme süreci arasında hiçbir bağlantı kurulmaması gündemde. Dolayısıyla, AB'nin 12-13 Aralık'ta Lüksemburg'da yapılacak zirvesinde, ‘içi boş’ bir Avrupa Konferansı kararı çıkması, Türkiye'nin de buna davet edilmesi söz konusu.
Ancak zirve sonucunda, Türkiye'ye Kıbrıs Rum Kesimi ve Doğu Avrupa ülkeleri gibi ‘aday ülke statüsü’ verilmesi beklenmiyor. Başlangıçta, tüm aday ülkelere ‘aynı üyelik öncesi stratejiler uygulansın‘ politikasını sürdüren Ankara'nın, bunu ‘Türkiye için özel strateji izlenebilir‘ şeklinde yumuşatmasına rağmen, AB zirvesinde Türkiye için böyle bir mekanizma oluşturulması kararı çıkması hemen hemen imkansız görünüyor.