Güncelleme Tarihi:
Dünya ekonomisindeki yavaşlamadan hiç etkilenmeyen iki büyük imparatorluk var. Lüks tüketim mallarının iki devi Louis Vuitton ile Gucci. Özellikle Gucci'nin büyüme hızı inanılmaz boyutta. Borç batağındayken Tom Ford'un başa geçmesiyle 8 milyar dolarlık bir imparatorluğa dönüşen Gucci şimdi LVMH'yi geçmek için savaş veriyor. İki devin mücadelesi Time'ın son sayısına kapak konusu oldu.
Onlara lüks endüstrisinin Montague ve Capulet'leri deniyor. Hani şu Romeo ve Jüliet'teki iki büyük düşman ailenin adı olan Montague ve Capulet.
Prestijli markaları birer birer yutan Louis Vuitton-Moet Hennesy (LVMH) ile Gucci arasındaki savaş geçen hafta yeni boyutlar kazandı. Geçen pazartesi günü Gucci'nin hisse fiyatları ansızın yükselmeye başladı. Amsterdam ve New York Borsası'nda hisse senetleri bir günde yüzde 8'lik artış gösteren Gucci'nin 2000 yılı bilançosu müthişti. Şirketin satışları yüzde 83'lük artış göstermiş ve tüm dünyada gözlenen ekonomik durgunluğa rağmen kár oranı yüzde 49'a ulaşmıştı.
Ancak şirketin hisse senetlerini fişekleyen tek neden Gucci'nin geçen yılki başarısı değildi. Borsa çevrelerinde şöyle bir dedikodu dolaşmaya başlamıştı: Gucci'nin yüzde 42'sini elinde bulunduran François Pinault hisselerini, şirketin bir numaralı rakibi olan LVMH'ye satacaktı. LVMH'nin Başkanı olan Bernard Arnault ise Gucci hisselerinin yüzde 20'sini elinde bulunduruyordu. Bu dedikodunun aslı yoktu ama, Gucci hisselerini fırlatmaya yetmişti.
94'TE ALMAMIŞTI
Aslında Gucci 1994 yılında borç batağında kıvranırken, Arnault'ya 400 milyon dolarlık teklifte bulunmuş, Arnault ise şirketi bu fiyata satın almaya değer görmemişti. Ancak aradan beş yıl geçtikten sonra yüzde 34'lük hisse uğruna 1.4 milyar dolar harcamış, daha sonra da şirketin geri kalan kısmını almak için 8 milyar dolar önermiş ve bu sefer kendisi reddedilmişti.
Bir zamanlar 400 milyon dolara bile satılamayan bir şirket nasıl olmuştu da bu kadar kısa sürede 8 milyar dolarlık bir dev haline gelmişti? Bu sorunun ardında moda endüstrisinin en büyük başarı öykülerinden biri yatıyor. Bu öykünün kahramanları ise Gucci'nin kreatif direktörü Tom Ford ve şirketin CEO'su Domenico De Sole.
SALDIRI PLANLARI
YSL, Boucheron, Balenciaga, Bottega Veneta, Sergio Rossi gibi yeni markaları ele geçirerek şirketin çapını genişleten bu iki ismin önümüzdeki günlerde LVMH'ye karşı yeni saldırı cepheleri açacağı söyleniyor. Gucci'nin kancayı taktığı isimlerden biri, Alexander McQueen. LVMH grubuna dahil olan Givenchy'nin tasarımcısı McQueen, kendi markasını yaratmak üzere Gucci'ye transfer oldu. İyi haber alan kaynaklara göre, Chloe'nin tasarımcısı Stella McCratney de Gucci'ye geçerek kendi markasını yaratacak.
İki yıl öncesine kadar, daha çok bir ayakkabı-çanta markası olan Gucci bu alanda yılda 1.5 milyar dolarlık satışlarıyla piyasanın hakimiydi.
Ama artık haute couture'den kozmetiğe uzanan daha geniş bir yelpazede LVMH'nin tahtını tehdit ediyor. LVMH halen tahtta daha üst sırada yer alıyor. Çünkü Arnault'un imparatorluğu ele geçirdiği 1990'dan beri LVMH'ye katılan markaların sayısı Gucci'ninkilerden hayli fazla.
Gucci Krallığı
Modaevleri
Yves Saint Laurent, Balenciaga
Mücevher Boucheron
Kozmetik YSL Beaute
Ayakkabı-çanta
Gucci, Bottega Veneta, Sergio Rossi
Saat Bedat & Co.
Louis Vuitton Krallığı
Lüks eşyada dünyanın bir numaralı imzası LVMH'nin binden fazla mağazası, ayrıca 260 kadar da Vuitton dükkanı ve yüzlerce butiği var. LVMH'ye ait Sephora self servis kozmetik ve parfüm zincirinin de yaklaşık 300 mağazası bulunuyor. Marie Jeanne Godard kozmetik zinciri ile DFS Grubu'nun gümrüksüz satış mağazaları da LVMH'ye ait.
Modaevleri
Christian Lacroix, Donna Karan, Celine, Givenchy, Kenzo, Christian Dior, Pucci.
Saat
Ebel, TAG Heuer, Chaumet
Parfüm
Guerlain, Dior, Givenchy
Deri ürünleri
Louis Vuitton, Loewe
İçki
Moet & Chandon, Dom Perignon şampanya, Hennessy konyak, Chateau d'Yquem şarapları.