Loti'nin çizimleri ile Osmanlı

Notre Dame De Sion Fransız Lisesinde 10 Mayıs-21 Haziran tarihleri arasında “Ressam Pierre Loti – Uzun Bir Yolculuk” başlıklı bir sergi ile Pierre Loti'nin desenleri sergilenecek.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kırmızı Yayınları tarafından desteklenen sergi, Pierre Loti'nin yaptığı 100 resmi, özel eşyalarını ve Sultan Abdülmecid'in yaptığı iki Pierre Loti portresini kapsıyor.

Sergiyle aynı isimde İstanbul Ticaret Odası himayesinde 10-11 Mayıs tarihlerinde bir de kolokyum düzenlenecek. “Pierre Loti, Oryantalistler ve Neo-Romantizmin Sonu” temasıyla düzenlenecek kolokyumun açılışını, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Nora Şeni, İstanbul Fransız Kültür Merkezi Müdürü Anne Potie ve Rochefort Belediye Başkanı Bernard Grasset yapacak.

Kolokyumun Pierre Loti ve eserleri konusunda çalışan Bruno Vercier'in katılacağı “Loti, romantik kahraman...” başlıklı ilk oturumunda, Pierre Loti'nin ilk eserleri değerlendirilecek.

İkinci oturumda Pierre Loti ve eserleri konusunda çalışan Alain Quella-Villeger, yazarın “Müslüman Kadının Manifestosu” olarak değerlendirilen "Mutsuz Kadınlar" (1906) adlı romanını ele alacak.

Fransa Bleu Autour Yayınevi'nin oturumunda ise Pierre Thomas, Patrice ve Simon Rötig, “21. Yüzyılda Pierre Loti'yi yayımlamak” konusunu tartışacak.
Kolokyumun ikinci gününde Balıkesir Üniversitesi'nden Prof. Dr. Necdet Hacıoğlu “Pierre Loti'nin gözüyle Türkiye”yi anlatacak. İstanbul Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Yücel Bulut, “Türk Dostu olarak Pierre Loti'yi”, Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Bige Sükan da Kurtuluş Savaşı döneminde Türk-Fransız İlişkileri açısından Pierre Loti'yi ele alacak.

LOTİ'NİN ÇİZİMLERİ İLE OSMANLI

Sergi kapsamında “Ressam Pierre Loti / Uzun bir Yolculuk” adlı eser de İstanbul Ticaret Odası'nın katkılarıyla Kırmızı Yayınları tarafından okuyucuya sunuldu.
Pierre Loti ve eserleri konusunda çalışan iki uzman Alain Quella-Villeger ile Bruno Vercier tarafından hazırlanan eserde, bir deniz subayı olarak yaptığı uzun deniz gezileri sonucu 600 desene imza atan Pierre Loti'nin çizimleri, dönemin Avustralya, Papa Nui ve Paskalya adası, Polinezya kıyıları, Kara Afrika ve Osmanlı Devleti topraklarındaki hayata da ışık tutuyor.

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Haiti'den Hindistan'a, Adriyatik'ten Osmanlı topraklarına kadar gittiği her yere ön yargısız, önce anlamaya çalışan bir kişi olarak giden Pierre Loti'yi içselleştiren toplumlardan birinin de Doğunun efsanevi ve tılsımlı yaşayışını temsil eden Osmanlı toplumu olduğunu belirterek, Pierre Loti hakkında şu ifadeleri kullanıyor:

“Türkler Loti'ye olan sevgilerini göstermek için adını İstanbul'in en ünlü ve tarihi caddelerinden birine verdiler. Bu cadde Sultanahmet bölgesinde hala onun adını taşır. Aynı şekilde Pierre Loti'nin çok beğendiği ve kaldığı Eyüp bölgesinde bir kahve de onun adını taşır. Bugün hem o kahve, hem de o kahvenin bulunduğu tepe onun ismiyle anılır. Şüphesiz Fransız insani ve samimi duygularının somutlaştığı bu insanı bizim günümüzde bu denli yücelten onun ölümsüz eseri Aziyade'dir. Özellikle bu eserdeki ifadeleridir. Oldukça yalın ve içten bir şekilde kaleme aldığı kitabında, Pierre Loti 'Yok edilmek istenilen bu ülkeye sempati besliyorum ve yavaş yavaş Türk oluyorum kendimden kuşkulanmadan...' diyor. Böylece bir daha silinmemek üzere Türklerin gönlündeki yerini alıyordu.

Pierre Loti sadece bir asker değildi. Meraklı bir gezgindi o. Kalemi güçlü bir edebiyatçı, fırçası kuvvetli bir ressam, gönlü dostluklara açık bir hümanistti. Onun bu yönlerini ortaya çıkaran ve bugüne ulaşmayı başaran 600 deseni var. İşte bu kitapta yer alan bu çizimler, bu estetiğin zengin ruhundan çıkan yeni ve coşkun bir bakışı yansıtıyor. Bu eserlere baktıkça bugüne kadar yazarlığıyla tanıdığımız Pierre Loti'nin aslında iletişimin iki unsurunu da başarıyla kullandığını göreceksiniz. Çünkü bu ünlü yazar, yazamadıklarını resmetmiş, resmedemediklerini ise yazmıştır. Böylece hissettiklerini ve düşündüklerini başarıyla ifade ederek bize ulaştırmıştır.”