Lost'un atalarına buyurun

Uçak kazası ile bir adada mahsur kalan insanların öyküsünün anlatıldığı Lost, üçüncü sezonunu oynamasına rağmen gelmiş geçmiş en çok seyredilen TV dizisi olma rekorunu kaptırmıyor. Özellikle her bölümde, bir karakterin geçmişine gidilerek ana senaryonun beslendiği dizi, her bölümüyle bağımlılık sayısını arttırıyor.

Daha ilk günden ıssız adada yalnız olmadıklarını anlayan kazazedeler, bir de adanın mistik güçlerinin olduÄŸunu fark edince, çaresizlikleri daha da artar ama bir yandan da hayatta kalma mücadelesinden vazgeçmezler. Uçak kazasında hayatta kalmayı baÅŸarmışlardır, ancak asıl hayatta kalma savaşı ÅŸimdi baÅŸlamaktadır...Â

Diziyi hiç bilmeyenler için bu kadar girizgah yeter. Şu sıralar Amerika'da üçüncü sezonunun 17'inci bölümü gösterilen "Lost", giderek daha da karmaşık bir hal alıyor. Senaristler diziyi canlı tutabilmek için, seyircinin gri hücrelerinin topunu birden çalıştıra dursun, "Lost" ile ilgili spekülasyonlar da artmıyor değil. Bunlardan biri de "Lost" un seneryosunun çalıntı olduğu, daha önce onlarca benzer senaryolu dizilerin çekildiği yönünde. Biz de hadisenin doğru olup olmadığını araştırmak için küçük bir zaman mekan yolculuğu yaptık ve 60'lı yıllara kadar geriledik. Bakın, efsane dizi "Lost"un senaristleri hangi dizilerden ilham almış.

 "Gilligan's Island" (1964-1967)                                                                                           Â

Lost'un en çok ortak noktaları bulunan dizi Gilligan's Island, 60'lı yılların ortalarında fırtına gibi esmiş, döneminin en çok izlenen TV dizisi olmuştu. Zeki bir profösörün düştüğü ıssız adadan kurtulma girişimlerinin konu edildildi dizi, bu yönüyle Lost'a çok benziyor. Ancak bir farkla!  "Gilligan's Island" bir komedi dizisi ve Amerikalı'lar zeki profösörün her seferinde suya düşen adadan kurtulma girişimlerini kahkahalarla izliyorlar.

Lost in Space (1965-1968)

Uzaylı dizilerin ilki sayılan Lastin Space, aynı zamanda Star Trek'in de atası sayılıyor. Uzayda kaybolan astronotların hikayesinin anlatıldığı TV dizisi, ilk olması nedeniyle büyük ilgi görüyor ve tam üç yıl boyunca seyirciyi kendisine baÄŸlamayı baÅŸarıyor.                                                                                           Â

"Land of The Lost" (1974-1977)  

Bir adam ve üç arkadaşı rafting yaparken, dev bir şelaleden aşağı düşerler ve kendilerini vahşi bir yerde bulurlar. Ancak kahramanlar burada yalnız değildir.  Mahsur kaldıkları süre boyunca, dev dinazorlarla, tuhaf vahşi yaratıklarla savaşmak zorunda kalırlar.

"Quantum Leap" (1989-1993)

 Hatırlayan var mı bilemeyiz ama bu dizi seksenlerin sonunda TRT'de yayınlanmıştı. Dizimizin kahramanı Sam, bir quantum fizikçisidir ve bir gün deney yaparken, cihazlarda sorun çıkmasıyla kendini geçmişte bulur. Gittiği  her

zamanda başka bir kişinin kimliğine bürünen Sam, kaybolduğu zamanda yalnız değildir. Kendi yaşadığı zamandan bilimadamı arkadaşı Al, zaman zaman hologram formunda görünerek ona yapması gerekenler konusunda yol gösterir. Bu uzun zaman yolculuğunda Sam, asla kendi zamanına dönmeyi beceremez.

 

"Hard Time on Planet Earth" (1989)

80'li yıllarda fırtına gibi esen uzaylı dizilerinden biri olan Hard Time on Planet Earth'de yine uzayda kaybolan bir grup astronotun hikayesi anlatılıyor. Tuhaf kıyafetleri, pür bakımlı kadınlarıyla uzayda kaybolmanın tanıdı çıkaran bir takım insanların maceralarına, komediye bayılan Amerika'lılar bile sadece bir sezon dayanabiliyor.Â