Londra'da Türk modacı şovu

Güncelleme Tarihi:

Londrada Türk modacı şovu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2000 00:00

Haberin Devamı

MODA dünyasının zirvesi olarak görülen ve en önemli modacıların önümüzdeki kış için hazırladıkları koleksiyonları tanıttıkları Londra Moda Haftası'nda Hüseyin Çağlayan ‘‘Göç’’ temalı gösterisiyle olay yarattı.

Öyleki son zamanların moda dehası olarak kabul edilen Alexander Mc Queen'i solladı. Mc Queen'in defilesi moda eleştirmenleri tarafından ‘‘kadın düşmanı’’ olarak nitelendirilirken, Çağlayan'ın koleksiyonu ve koleksiyon teması büyük beğeni topladı.

Defalarca en iyi İngiliz modacısı ödülünü almış olan 31 yaşındaki Çağlayan'ın defilesi İTKİB'in ‘‘Red Line’’ projesinin ilk adımı olarak gerçekleşti. Proje çerçevesinde 29 Şubat'ta Dice Kayek'in Paris'de, Eylül ayında ise Atıl Kutoğlu'nun New York'ta moda haftalarında defileleri gerçekleşecek...

Dünya basını tam kadro izledi

Çağlayan'ın defilesi ‘‘After Words’’ (Kelimelerin Ardından) adını taşıyordu; ardındaki anlamda ‘‘Göç’’ teması olarak belirlenmişti.

Defile Londra'nın ünlü bir modern dans tiyatrosu olan ‘‘ Sadler's Wells Theatre’’da gerçekleşti. Asimetrik beyaz duvarların konduğu sahnede şeffaf perdenin arkasında Bulgar korosu 20 dakika süren defile boyunca hiçbir enstrüman kullanmadan halk şarkıları söyledi.

Defilenin başlangıcında anne, baba, çocuklar ve büyükanneden kurulu sembolik göçmen aile platforma çıkarken, aynı anda Çağlayan'ın tasarımlarını sunan doğal mankenler oldular.

Defilenin devamında tanıtılan tasarımlarda Çağlayan'ın minimalist tarzını sürdürdüğü, göçmenlerin kıyafetlerinden ise çok etkilendiği anlaşıldı: Önlüklü elbiseler, kocaman cepkenli kabanlar, siyah ve kahvenin bol bol kullanıldığı tasarımlar ve bir de umut vaad ettiği için sahne alan mavi sünger elbise....

Defilenin sonunda dekor olarak sahnede bulunan koltuk takımlarının kumaşları mankenler tarafından sökülüp giyildi ve birer Çağlayan tasarımda elbiseler haline gelirken, koltuklar bavul, son olarak ortadaki ahşap masa ise etek modelini aldı.

Defile gerçekten muhteşem bir alkış aldı. Defileyi takip eden İngiliz gazeteleri bir yana, MTV Televizyonu, Vogue, Glamour gibi dünyanın en önemli moda dergilerinin eleştirmenleri Çağlayan'ın defilesini muhteşem bulduklarını söylediler: Özellikle moda dehası olarak kabul edilen Alexander Mc Queen'in bir gün önce gerçekleşen defilesinde ‘‘Afrika’’ temasıyla korkunç kadın halleri yarattığını belirterek...

Türk olmak bir armağan gibi

Dünya basınının izlediği defile sonrası kısa röportajlar veren Çağlayan'ı izleyenler arasında babası, babasının eşi, annesi ve tüm akrabaları da vardı. Çağlayan'la defile sonrası babasının zorla eline tutuşturduğu turşu ve köfteyi yerken konuşma fırsatını yakalamakta da bana düştü:

Defile hakkında...Çok korktum, heyecanlandım. Aylar boyu çalıştık, son iki haftadır hiç uyumadım. Ama herşey ekip işi. 13 kişi, durmadan çalıştık. Mankenler seçildi, kıyafetler ayrıldı, bulgar korosu bulundu ve sonunda gerçekleşti.

Göç teması için...Bu konuda hiçbir şey söylemek istemiyorum. Göçle ilgili aklınıza ne geliyorsa onu yazın. Emir Kusturica , Goran Bregoviç gibi insanlar tabii ki ilgimi çekiyor. Ama buradaki sadece hayatın bir yönü...

Hayatın diğer yönleri...Ben hayata çok yönlü bakıyorum. Herkes hayatı kategorize ediyor. Ben bunu sevmiyorum. Modanın her yönü var.

Red Line olayı için...Bu projede olmak muhteşem bir şey. Türk olmak benim için armağan gibi. Aslında böyle şeyler söylemiyorum. Irkçılık ve kategorize etmek bana göre değil çünkü. Çok zengin bir kültür. Türkiye ile tekrar bağ kurmak benim için muhteşem. Bu defile sadece tek bir adım. Devamı gelecek bir sürü proje ve adım var...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!