Londra'da suçsuz yere hapis yatan Prof. hesap soracak

Güncelleme Tarihi:

Londrada suçsuz yere hapis yatan Prof. hesap soracak
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 1998 00:00

Haberin Devamı

Çocuklarını görmek için gittiği Londra'da eski eşinin şikayeti üzerine tutuklanan Prof. Hilmi İbar, 8 ay mahkemeye çıkmak için bekledi ve suçsuz yere hapis yattı. İlk duruşmada serbest bırakılınca Edirne'ye dönüp, üniversitedeki görevine başlayan İbar, ‘‘Haksızlığı onuruma yediremiyorum. İngilizler'den hesap soracağım’’ dedi.

Ayrıldığı İngiliz eşinin komplosuyla İngiltere'de 8 ay 16 gün hapis yatan Kimya Profesörü 50 yaşındaki Hilmi İbar, Trakya Üniversitesi'ndeki görevine döndü. Haksız yere hapis yatmasını onuruna yediremeyen İbar, İngiliz adaletinden hesap soracak avukat aramaya başladı. Türk profesörün ikinci eşi Bedia İbar da, ‘‘Çok zor günler geçirdik, sonunda eşim özgürlüğüne kavuştu’’ dedi.

Trakya Üniversitesi Fen Edebiyet Fakültesi Analitik Kimya Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilmi İbar, 6 Ekim 1996 tarihinde boşandığı İngiliz eşi Vanda Alicia Golunska'dan olan çocuklarını ziyaret etmek için, yeni eşi Bedia İbar'la Londra'ya gitti. Londra'da havaalanında pasaport kontrolü yapılırken İnterpol'ün kırmızı bülteniyle arandığı gerekçesiyle gözaltına alınan Prof. İbar, 8.5 ay cezaevinde mahkemeye çıkarılmasını bekledi. Mahkemeye çıkarıldıktan sonra 20 dakika içinde suçsuzluğu anlaşılıp serbest bırakılan İbar, Türkiye'ye döndü. İngilizler'den hesap soracağını ve 8 milyar lira tutan avukatlık ücretini gerekirse evini satarak ödeyeceğini söyleyen Prof. İbar, olayı şöyle anlattı:

‘‘Master yapmak için gittiğim İngiltere'de Vanda Alicia Golinski ile evlendim. Bu evlilikten Emel, Yasemin ve Kenan adında çocuklarım oldu. İngiltere'den Boğaziçi Üniversitesi'ne geldim ve 1987'de göreve başladım. 6 yıl geçtikten sonra Vanda ülkesine dönmek istedi. Eşime 50 bin mark verip çocuklarımın üzerine ev almasını istedim ve gitmesine izin verdim. Emel ile Yasemin onunla gitti, Kenan yanımda kaldı. Vanda, haberim olmadan beni boşamış ve kızlarımın velayetini almış. Ben de Yugoslavya'da yaşayan Türk asıllı Bedia Hanım'la tanıştım ve evlenmeye karar verdik. İngiliz eşim Londra'da yeni bir evlilik yaparken, ben burada evli gözüküyordum. Sorunu çözmek için İngiltere'ye gittim, benimle görüşmedi. Eve gidip, anahtar bende olduğu için içeri girdim.’’

İLK GÖZALTI

Prof.Dr. Hilmi İbar, evde boşanma davasının belgelerini aradığını, ancak bulamadığını belirterek, ‘‘Bu sırada komşular eve hırsız girdiğini zannedip polise bildirmişler. Polis, aile meselesi olduğunu anlayıp bıraktı. Türkiye'de İngiliz eşimden boşanmak için dava açtım ve 1996 yılının Eylül ayında boşanıp, aynı ay Bedia Hanım'la evlendim. Kızım Emel bunalım geçirmiş ve intihara kalkışmış. Eşim Bedia hanımla 6 Ekim 1996'da bu nedenle Londra'ya gittim.’’

HAPİSTE 8 AY

Hilmi İbar, posaport konrolleri sırasında İnterpol tarafından kırmızı bültünle arandığı gerekçesiyle gözaltına alındığını anlatırken, İngiliz eşinin kendisi hakkında ‘kimyasal zehir hazırlayarak öldürmeye teşebbüs ettiği’ iddasıyla şikayetçi olması üzerine tutuklandığını belirtti. 3 gün sorgulandıktan sonra mahkeye sevkedildiğini ve Bankenhurst Cezaevi'ne konduğunu anlatan İbar, 8 ay 16 gün süren bekleyişten sonra çıkarıldığı üst mahkeme tarafından serbest bırakıldığını anlattı. Prof. İbar, ‘‘Haksızlığı onuruma yediremiyorum. Suçsuz yere yattığım her gün için İngiliz yasaları gereğince 95 sterlin tazminat alma hakkım var. Ben 250 bin sterlin tutarında tazminat davası açmak istiyorum’’ dedi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!