Yenidoğan Çetesi davasında üçüncü gün... 'Fırat Sarı, motivasyon parası ödüyordu'

Hemşire Cansu Akyıldırım'ın savunmasının alınmasının ardından duruşma tutuklu sanık hemşire Çağla Durmuş'un ifadesinin alınmasıyla sürdü. Mahkeme başkanı saat 13.00 sıralarında duruşmaya ara verdi.

CNN TÜRK muhabiri Ümit Uzun, canlı yayında mahkemeden şu bilgileri aktardı:

47 sanıktan 8'i dinlendi diyebiliriz. 8. sanık ifade veriyor az önce başladı. 7. sanık Cansu Akyıldırım, örgüt lideri Fırat Sarı ile sevgili olduğunu, 3 yıllık bir birliktelik yaşadıklarından söz etti. Akabinde de soruları cevapladı. Hakim soruları tapeler üzerinden yürütüyor. Konuşmaları soruyor. Bir motivasyon ücreti diye bir ifade var. Bu çetede yer alan hemşire ve doktorlara motivasyon ücreti adında bir para dağıtılıyor. Bu paranın çıkış noktası Cansu Akyıldırım'ın hesapları üzerinde görülüyor. Bunu soruyor hakim. Cansu Akyıldırım bunu şöyle ifade ediyor, 'Bu bir motivasyon ücreti. Bunu Fırat Sarı bana gönderiyor. Ben de sağlık çalışanlarına tek tek pay ediyordum. Bu bizim çalışmamızı daha motive etmek amaçlı paradır' diyor. Birden fazla çarpıcı ifade var. Başlık başlık çarpıcı ifadeleri vereyim. Yoğun bakımdaki bebeklere daha fazla yoğun bakımda kalsın, gün başına 8 bin lira aldıkları için bebeklere antibiyotik verildiğinden söz edildi. Bebeklere verilmesi gereken ilaçların satıldığı belirtildi. Bebekler kriz anlarında müdahalesiz bırakılıyor. Şu anda hemşirelerin ifadeleri alınıyor. 8. sanık Çağla Durmuş sanık kürsüsünde hakimin sorularını yanıtlıyor. 

Çok sayıda avukat ve basın mensubunun da izleyici olarak katıldığı duruşmada, tutuklu sanık Cansu Akyıldırım'ın savunması alınıyor.

Öte yandan davanın görüldüğü salon ve önünde, polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı.

Duruşma salonu adliye ressamı Cengiz Karslıoğlu'nun çizimine yansıdı. Öte yandan, Fırat Sarı'nın yüz ifadesi de çizimlerde yer buldu.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede vurgulanıyor.

CEZA İSTEMLERİ

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.

Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Bu soruşturma ise devam ediyor.