Güncelleme Tarihi:
21 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanan Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı duruşma 13. saatinde tanık dinlenmesi için Pazartesi gününe ertelendi. İşte duruşmada dakika dakika yaşananlar...
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma sabah saat 11.30 sıralarında başlamış öğlen saat 13.30 da ara verilmişti. 14.30 sıralarında yeniden başlayan duruşmada yaklaşık 13 saat sürdü.
"SEÇİL'İN PARA TALEBİ HİÇBİR ZAMAN BİTMEDİ"
Müşteki Mert Zeydanlı, "Şube müdürü Seçil Erzan beni odasına davet etti. Bana bir özel fondan bahsetti. Tekliflerde bulundu. Özel fonların ne olduğunu biliyorum. Burada sorduğum tek soru benim güvencem ne olacak oldu. Çünkü her hangi bir platform üzerinden takip edebileceğim bir durum yoktu. Erzan da bana güvence olarak senet alabileceğimi söyledi. Bu fonun Denizbank'ın bünyesinde olduğunu söyledi. Ben toplam 4 sefer para verdim. Arada bir para aldığımda oldu 400 bin dolar bu ödemeyi aldıktan sonra hemen ertesi gün bana yeni tekliflerle geldi. Ben buna yanaşmadım. İlk başta sorgulasam da beni aradı sana sormadan bilet yaptım 400 bin dolarlık yükleme yaptım yoksa içerdeki parayı alamayız işlem kapanır dedi. Neticede bu insan bir bankacı aklımdan böyle bir senaryo hiç bir zaman geçmedi. Şikayetçiyim. Seçil'in para talebi hiçbir zaman bitmedi. Ben Fatih terimle hiç tanışmadım" dedi.
AVUKATLARIN MÜVEKKİLLERİNİN TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Duruşma savcısı tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatları tutuklu müvekkillerinin tahliyesini istedi. Mahkeme başkanı duruşmanın çok uzun sürdüğünü belirterek, tanıkların dinlenmesi ve dinlenmeyen şikayetçilerin ifadelerinin alınması için duruşmayı 15 Ocak Pazartesi gününe erteledi.
Seçil Erzan, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya 3 müştekinin daha eklenmesi nedeniyle yaptığı ek savunmasını tamamladı. Savunmasında Emre Belözoğlu'ndan 3 defa para alındığını, Buse Terim ve Volkan Bahçekapılı'ya bir para iadesi yapılmadığını söyleyen Seçil Erzan, müşteki Bülent Çeviker'in avukatı Hediye Ergin'in sorusuna ilişkin, "Ben Fatih diye birisi ile telefonda konuşmadım. Ben Bülent beyden 2 milyon 200 bin dolar kadar para aldım. Bir milyon 700 bin doları Fırat Özdemir'e, 400 bin doları da Semih Kaya'ya verdim. Mert beyle konuştum ancak kendisi bunun anormal bir şey olduğunun farkındaydı, hissetmişti" dedi.
"PARAYI BİRİNDEN ALDIM DİĞERİNE VERDİM"
Fırat Özdemir'in, gazetede özel fonlarla ilgili çıkan iki haberi kendisine attığını anlatan Erzan, "Ben de bu haberi Mert'e göndermiştim. İnsanları ikna etmek için haberleri gönderdim, herkese farklı bir şey söyledim. Benim o dönem iradem hiç yoktu, doğru olmayan şeyler yaptım. Parayı birinden aldım diğerine verdim, benim bunlara söyleyecek bir şeyim yok. Benim söylediğim rakamlar dışında asla bir mağduriyet çıkmayacak. Söylediğim her şey kuruşu kuruşuna doğru. Ben Buse Terim ile hiç görüşmedim. Ben Buse'nin parasını Terim'den aldım. Arda Turan 33 milyon bir kredi talep etmişti aynı gün kredi onaylandı ve ödemesi yapıldı. Bu kredi teminatsızdı. Normalde de bu kredi dövize çevrilemez ama aynı gün dövize çevrildi. Krediyi genel merkez onayladı" ifadelerini kullandı. Müşteki Burhan Taşpolat, Erzan'a "Banka yönetimi Seçil hanıma '2 sene yatar çıkarsın, sonra seni başka bir bankada görevlendiririz' vaadinde bulundu mu? Sorusuna Erzan "Hayır" cevabını verdi.
"GÖTÜRDÜĞÜM PARA KENDİ PARAMDI"
Dosyada aslında mağdur konumda olduğunu 9 aydır suçsuz yere tutuklu olduğunu söyleyen Ali Yörük, "Benim ve eşimin adına bu iş sebebiyle aldığımız hiçbir mal varlığı yok. Benim Seçil'e götürdüğüm para kendi paramdı. Ben hiç kimseden para almadım. Seçil hanımın kurduğu fondan para kazanmak için kendi paramı verdim. Seçil beni, 'Nuri bu sistemden çok para kazandı, İki daire aldı' dedi. Benim patronum bu sistemden para kazandığı için ben de güvendim. Para kazanmak için paramı Seçil'e verdim. 350 bin dolar Semih beyden benim hesabıma para gelmiş. O parayı da benim hesabımdan çekmişler. Bana ödeme yapacaklarını söylediler. Bu yüzden bankaya gittim ama bana Arda Turan'ın verdiği parayı verdi, bende parayı onun aracına koydum" şeklinde savunma yaptı.
"SEÇİL HANIM YALAN KONUSUNDA PROFESYONEL"
Mahkeme başkanı, Yörük'e 'Bavul bavul, çanta çanta dolarları kaç defa taşıdınız? Ben şimdiye kadar 3 defa tespit ettim' dedi. Ali Yörük soruya cevaben, "3 defa kendilerine yardımcı oldum. Seçil'in neden banka güvenliğine değil de bu işlemi bana yaptırdığını bilmiyorum. Benim alacağım olmasına rağmen benim paramı neden vermediğini, bana neden para taşıttığını bilmiyorum. Seçil hanım yalan konusunda profesyoneldir. Bankada kameraların gözü önünde bir banka müdürü bana para veriyor, ben burada suç işlenebileceğini nasıl düşünebilirim. Parayı arabaya bıraktıktan sonra ben Çorlu'ya döndüm. Seçil Erzan'ı 20 senedir tanıyorum. Sevgilisi Nuri Köşdere ile 15 yıldır benim telefonumla görüşüyordu. Ben Seçil'e paramı kaptırmışım, arayıp sormayayım mı? Seçil'in bagajına koyduğum para hiçbir zaman Çorlu'ya gitmedi. Her zaman Seçil hanımın bagajına gitti. Ben Hüseyin Eligül'den de hiç para almadım" ifadelerini kullandı. Erzan, Ali Yörük'e hesabına yatan paraların kaynağını sordu. Ali Yörük cevaben, "Ben araba alıp satıyorum. Ticari faaliyetlerimden elde edilen paralardır. Biz genelde sıfır araçlar satıyorduk" dedi.
"25 YILDIR BANKACIYIM İLK DEFA BÖYLE BİR DURUMLA KARŞILAŞTIM"
Ali Yörük'ün, Semih Kaya'nın parasını alıp gittiğini anlatan tutuksuz sanık Asiye Öztürk ise, "Ali Yörük, Emrah Çolak'ın yanında geliyordu. Onların arasındaki ilişkiyi bilmiyordum. Ben 25 yıldır bankacıyım ilk defa böyle bir durumla karşılaştım. Dosyadaki söz konusu evrakları bana 1 dakika içinde imzalattılar. Yapılan 3 işlemde benim imzam var. Ben Ali Yörük'e para vermedim. Emrah Çolak'a verdim, oda Ali'ye verdi. Emrah Çolak'a teslim ettikten sonra kime parasını verdiği beni ilgilendirmez. Bu yüzden bu durumu sorgulamadım" şeklinde konuştu. Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
CNN Türk muhabiri Ümit Uzun, Seçil Erzan'ın ifadesinin tamamlandığını söyledi. Şu anda Ali Yörük'ün ifadesinin alındığını bildiren Uzun şunları söyledi:
Seçil Erzan'ın ifadesi son buldu. Erzan, uzun uzun Semih Kaya’dan bahsetti. Sistemin düzenli şekilde işlediğini ama Kaya’nın kendinden fazladan para istediğini, parayı ödeyemediğini ve sistemin çıkmaza girdiğini söyledi. Duruşmada Seçil Erzan'ın ifadesi tamamlandı. Avukatlar da sorular yöneltti.
Savcının "Kaç telefon kullanıyorsunuz?" sorusuna Seçil Erzan, "İki telefon kullanıyorum biri banka biri özel hattım. Başka yok. Eski telefonu verip yeni telefon verdikleri telefon olabilir. İş hattımı genel olarak kişisel hayatımda da kullanıyordum. Şirket hattımı genel olarak da kullanırım" diye cevap verdi.
Hakimin, "Fon vaadinde bulunarak 'Fatih Terim fonu, Hakan Ateş'in de içinde olduğu bir fon dediniz mi?" sorusuna, Erzan "Son zamanlarda bunu söylediğim kişiler oldu. Emre Belözoğlu'na, Bülent Çeviker'e, İbrahim Çağlar'a söyledim" dedi.
"BANKA NEDEN TELEFONU KIRIP ATMANI İSTEDİ?"
Şikayetçi avukatı Rezan Epözdemir'in, "Bankanız size yeni hat ve telefon veriyor. Numaraları kendileri yüklüyorlar ve size o telefonu kırıp atmanı neden istedi?" sorusuna ise Erzan, "Bana yeni hat verdiler telefonla ve diğer telefonu ne yaparsan yap dediler. O dönemde onların himayesinde gibi bir şeydim. Hiçbir yöneticimle bu konuyu ben paylaşmadım" diye cevap verdi.
Avukat Epözdemir, "İlk ifadenizde fon olarak söylediğim kişiler var dediniz ama sonra yok dediniz duruşmada. Çelişki nedir?" Erzan, "Herkese fon demedim, fon yerine sistem dedim. Bankada gizli sistem dedim. Fon yok, kimisine sistem dedim, kimisine de bankada saklama dedim" şeklinde cevap verdi.
"CANDAŞ GÜROL, 100 BİN DOLAR ALMADI"
Avukat Epözdemir'in, "Telefonun internet aramalarında neden Gürcistan'da para birimi araması yaptınız?" sorusunu ise Erzan, "Bir müşterimizin Gürcistan'da parası olduğunu ve Türkiye'ye getirmek istediğini söylediğinde para birimini öğrenmek için arama yaptırdım" diye cevapladı. Avukat Epözdemir'in, "BDDK 43 milyon eksi olduğunu söylemiş. Bu para nerede?" sorusuna ise Erzan, "43 milyon gibi bir eksi yok. Normalde 300-500 bin arasında eksidir. Herkes aldığını söylerse ortaya çıkar. Bankanın 43 milyona benim söylediğim rakamlarla ulaşmıştır. 53 milyon gibi toplanan bir para hesaplanmıştı ancak o dönem kendimde değildim. Bazılarına daha fazla yazmışım. Bazılarına daha az yazmışım o dönem verdiklerime" dedi. Erzan, avukatın Whatsapp yazışmalarında Candaş Gürol'un aldığı parayla ilgili soruya, "Candaş Gürol, 100 bin dolar almadı" dedi.
"GÖRÜNTÜLERDEKİ SÖYLEDİKLERİMİ MOJİ ZORLA SÖYLETTİ"
Araba içerisinde konuştuğu videonun sorulması üzerine Erzan, "Moji de 250 bin dolar fazla para alanlar arasında. Ben Çorlu'da eve gittiğimde 7 Nisan'da köye gittim. O gün herkes bankaya gelecekti çünkü ne yapacağımı bilmiyordum. saat 16.00'da eve geldiğimde kapının önünde Moji vardı. Erkan arabasıyla kapıdaydı. Eve gidip su içmek istiyordum. Erkan benden bir şeyler imzalamamı istedi. Sonrasında Moji beni götürdü ve bana bir şeyler söyledi. Cep telefonu görüntülerdeki söylediklerimi Moji zorla söyletti. O cümleleri zorla söyledim. Bana bilmediğim kağıtlar imzalatıldı" diye karşılık verdi.
Duruşma, avukatların sanık Seçil Erzan'a sorularıyla devam ediyor.
Seçil Erzan, devam eden savunmasında "Ben birilerini dolandırmayı düşünmedim, Nisan ayından sonra böyle oldu. Atilla Baltaş'ın dövizcilerden aldığı para faizlere gitti. Nur Erkasap'tan da para aldım. Tam ne kadar aldığımı bilmiyorum ama ödeme yaptım ona da. Ödemelerin yüzde 90'ı elden yapıldı. Semih'in parasını hesabından Ali aldı. Daha sonra Ali, Semih'in hesabına 750 bin dolar olarak geri gönderdi. Semih bana parayı göndermek için Ali'nin hesabına gönderdi. Ben 50-100 bin gibi ufak krediler çektim. Onun dışında yüksek miktarda kredi çekmedim. Çekebileceğim kadar kredi çektim onun dışında yüksek miktarda çekim yapılması imkansızdı" dedi.
"DAHA FAZLA PARA ALAYIM DİYE İNSANLAR AKRABASININ ARKADAŞLARININ PARASINI GETİRİYORDU"
Daha sonra duruşma savcısı, "İnsanlardan aldığınız paraları nereye yazıyorsunuz? Hesabını nasıl yapıyorsunuz, sistem vesaire var mıdır?" sorusuna, Erzan, "Sistem veya hesap yoktu. Nisan ayına kadar da büyük bir para yoktu. Hesap tutmuyordum bana para verenler tutuyordu. Onlar bana söylüyordu, ben tamam diyordum" dedi.
"Faiz ödemeleri yaptıktan sonra sisteme girilen para var mı?" sorusuna ise Erzan, "Hayır, dövizcilere para verildikten sonra sisteme para girilmedi" diye cevap verdi.
Soru üzerine Erzan, "Para istemesem de, insanlar para getiriyordu. Daha fazla para alayım diye insanlar akrabasının arkadaşlarının parasını getiriyordu. Çok sıkıştığım zamanlar insanlara kar oranlarını yüksek olarak söylediğim zamanlar oldu" dedi.
CNN TÜRK muhabiri Merve Tokaz, duruşmada 7 saatin geride kaldığını belirterek, "Erzan 7 saattir savunma veriyor. İlk olarak hakimin sorularını yanıtladı. Hakim, baştan sora neler yaşandığını anlatmasını istedi Seçil Erzan'dan ve Erzan 2014 yılından başlayarak İstanbul'a ayak bastığı tarihten bu yana her şeyi detaylıca anlattı. Ardından savcının sorularını yanıtladı. Erzan, mağdur avukatlarının sorularını yanıtlıyor" dedi.
Seçil Erzan mahkemede devam eden ifadesinde, "Geleceğimi kaybettim, İşimi kaybettim insanlar mağdur oldu. Herkesten çok özür dilerim. Ben banka müdürü olmasaydım, sadece Seçil Erzan olsaydım kimse bana bu parayı vermezdi. Kimilerinin kızı, kimilerinin kardeşi, kimilerinin Secosu, kimilerinin de iyi bankacısıydım. Hapse girdiğimden beri kime ne para verildi çıkarmaya çalışıyorum.
'PARADAN NEFRET ETMİŞTİM ARTIK'
Arda'nın hediyesi olan saati takmadım bile, paradan nefret etmiştim artık. Annem o haldeydi, babam ölmüştü, kimse bana sahip çıkmadı. Parada asla gözüm yoktu. Bu söylediklerim belki bana zarar verecek ama ben söylüyorum, ben bankacıyım diye benle bu ilişkiyi kurdular" dedi.
Mahkeme duruşmaya ara verdi. Aranın ardından Seçil Erzan'ın savunmasına devam edilecek.
Mahkeme başkanının Emre Belözoğlu'ndan aldığı parayı ne yaptığını sorması üzerine Seçil Erzan, "Aslında onun parası herkese dağıldı. 800 bin doları Semih Kaya'a, 300 bin doları Fırat Özdemir'e verdim. Diğerleri de dağıldı" dedi.
CNN TÜRK Muhabiri Merve Tokaz, Türkiye’nin konuştuğu duruşmadan şu bilgileri aktardı:
Seçil Erzan’ın zaman zaman ağladı. Savunması esnasında mahkemede 'yalan' sesleri de yükseliyor. Erzan İstanbul’a ayak bastığı andan itibaren her şeyi anlatıyor. 2020 yılından itibaren sistem dışı biriktirmeye başladığını söyledi.
"SEMİH KAYA'YA BU KADAR PARA VERMESEM SİSTEM BOZULMAYACAKTI"
Erzan ifadesinde ayrıca, "Ben kimseye fon demedim, yüksek kazanç demedim. Fatih Terim fonu gibi bir cümle kullanmadım. Hiç kimseye bir taahhütte bulunmadım. Ben tefecilerin eline düştüğümde ödeme aşamasında anladım. Semih Kaya’ya bu kadar fazla para vermeseydim sistem bozulmayacaktı" şeklinde konuştu.
Seçil Erzan savunmasına, "2010 Temmuz ayı ile 2011 Kasım ayı arasında borsada 1 milyon lira para kaybettiğini" söyleyerek başladı. 2011 Aralık ayında Florya Şubesine başladığını, bu parayı yerine koymak için tesadüfen karşılaştığı ve Çorlu'dan tanıdığı Metin Taş'tan faktoring yapması konusunda yardım aldığını söyledi. Metin Taş'ın kötü niyetli olduğunu anladığını ancak açığını kapatabilmek için Florya'da babaannesine ait evi sattığını, erkek kardeşi için kredi çektiğini böylelikle parayı çoğaltmaya çalıştığını belirten Erzan, al-sat yaparak halka arzlara katılarak o dönem borcunun bir kısmını kapatabildiğini söyledi. Daha sonra iş insanı Atilla Baltaş'tan spekülatif kağıdını batıranlarla konuşması için yardım istediğini, Baltaş'ın kendisine kredi bulduğunu, onları kullandığını söyleyen Erzan, kuzeni Tanın Yılmaz'ın 200 bin TL'lik mevduat hesabı açtığını, daha sonra buradaki parayı çekerek eşi Merve'ye verdiğini, eşinin bu parayı ticarette kullandığını, daha sonra bu paranın 93 bin euro olarak özel bankacılıkta değerlendirmesi için kendisine geldiğini anlattı.
"O DÖNEM PARA ÇOĞALTMAK STRESİ OLDU"
Kuzeninin parasını değerlendirdiğini, bu konuda herhangi bir yasak olmadığını ifade eden Seçil Erzan, "Amaçları daha fazla para kazanmaktı. Merve, annesi, babası adına da kredi çekerek bana verdi. O dönemde paraları çoğaltmak gibi daha fazla kazanmak gibi streslerim oldu. 2013-2014 yıllarında oldu bu. Tanın, 60 bin lira civarında para verdi tekrar, bu fondan kazandığı parayla hayatını devam ettiriyordu. Evine ekmek alması ve kredi borçlarını ödemesi için benim de ona bu paradan kazandığı kadar vermem gerekiyordu. Böyle bir düzen oluşmaya başladı. Kuzenlerime sık sık gidiyordum, kardeşleri gibiydim" dedi.
2015'te annesinin beyin kanaması geçirdiğini, yüzde 99 engelli olarak hayatına devam ettiğini, bu süreçte Çorlu'da olan annesine hassasiyetinin arttığını, yabancı bakıcı tuttuklarını ve o dönem Merve ve Tanın Yılmaz'ın çok yardımcı olduğunu söyleyen Erzan, o dönemde Hüseyin Eligül ve eşiyle feribotta karşılaştıklarını annesinin durumunu anlatarak ağladığını, bunun üzerine Hüseyin Eligül'ün kendisine değerlendirmesi için para verdiğini belirtti. Erzan, Hüseyin Eligül'ün verdiği ve kredi çekerek getirdiği paraları, kuzeninin kendisine verdiği aynı hesaba yatırarak özel bankacılıkta değerlendirdiğini ifade etti. Erzan, kendisi hakkında kuzeni Tanın'ın "Babasından dayak yiyordu" şeklindeki ifadesinin yanlış olduğunu belirterek "Ufak tefek baba-kız tartışmaları olmuştu, dayak olayı olmadı kesinlikle" dedi.
"SEÇİL'İ GÖRDÜĞÜMÜZDE GÖZÜMÜZDE DOLAR CANLANIYOR"
Erzan, verilen tüm paraları aynı hesapta değerlendirdiklerini anlatarak "Herkesin hayat standartı artmaya başladı. Bir süre sonra benden para isteyenlere vermek zorunda hissetmeye başladım. Hayır diyemediğim zamanlar oluyordu" diye konuştu. Bir süre sonra ödediği faizin tefecilikte bile olmadığını da anlatan Erzan, "Bir süre sonra sanki bunun yapmak zorundaymışım gibi oldu" dedi. Erzan, "Hüseyin ağabeyin çevresinden de paralar gelmeye başlamıştı. Getirdiği paralar kimin diye sormuyordum, para getirmesini istemeden getiriyordu. Benim değerlendirdiğim para o dönem ailemdeki kişilerin parası olduğu için rahattım. O dönem bana yaparsın, sen halledersin gibisinden destek veriyorlardı. Yapamayacağımı söylediğimde karşı çıkıyorlardı. Bir süre sonra Nazlı da hayatımıza girdi ve etrafından para getirmeye başladı. 50 getirip 70 aldı çevresinden para toplayıp getiriyordu. İnsanlar 'Seçil'i gördüğümüzde gözümüzde dolar canlanıyor', 'para, para' diye espri yapıyorlardı. Ben de bankada yükselmek istiyordum. Bu nedenle Galatasaraylı futbolcularla o dönem çok ilgileniyordum. Hafta sonları bile çalışıyorduk. Benim söylediğim her şey yüzde yüz gerçek. Tek doğru olanlar bunlar. Ben gerçekleri anlatıyorum" dedi. Erzan'ın bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Atilla Baltaş'tan aldığı 250 bin doları 3 ayda bir 4 defa 100 bin dolar ödediğini anlatan Erzan, 2019 - 2020 yıllarında "O dönem eksiye düştüm ve yönetememeye başladım. Atilla'ya ödediğim paralar diğer insanlardan aldığım paralardı. Akıl tutulması da değil o dönem korkuyordum, dövizcinin parasını vermek zorundaydık" şeklinde konuştu.
"KİMSEYE FON YAPIYORUM DEMEDİM"
Mahkeme Başkanının sorusu üzerine, Süleyman Aslan'dan 1 Mart 2022'de itibaren para aldığını söyleyen Erzan, Nuri Köşkdere'den dövizcilerin parasını ödemek için aldığını, tam olarak ne kadar aldığını hatırlayamadığını söyledi. Seçil Erzan, "Ali, bana iki kez 5 milyon getirdi. Bunlardan 5 milyon tefeci parasıymış alırken bunu bilmiyordum. O tefeciler galericilik yapıyormuş. Ben Süleyman Aslan dışında tefeci görmedim görüşmedim. Metin Taş da Silivri'de tefeciden para almış o dönem. Ben tefecilerin eline düştüğümüzü ödeme aşamasında öğreniyorum. 2022 Nisan ayında Süleyman Aslan'dan 10 milyon almışız, 14 milyon ödemişiz. Parayı alırken sözleşme yapmıştık sözleşmeyi hatırlamıyorum. Bu işlemin bankacılıkla ilgisi olmadığını biliyordu. Süleyman'a gelene kadar aslında hep hesap yapıyordum ailemden kalanları satarım diye düşünüyordum. Ben kimseye fon yapıyorum demedim" şeklinde konuştu.
"ALDIĞIM PARAYI BİR SAAT SONRA BAŞKASI KAPIYORDU"
Hayatında olan herkesin yaşam standartlarının yükseldiğini söyleyen Seçil Erzan, "Arabaları bir üst modele çıkıyordu. Tarlalar alıyorlardı. Gelirlerinin 3,5 katı kadar paralar kazanıyorlardı" dedi. Evrim Pınar Güzel'den, "Değerlendireceğim" diyerek para aldığını anlatan Erzan, "İlk başta değerlendirdim. Ancak sonra değerlendirmeye çalıştım. Ancak değerlendiremedim. Zaten aldığım parayı 1 saat sonra başkası kapıyordu. Arda'ya da 'Para değerlendiriyorum' dedim. Kimseye fon demedim. Semih Kaya'ya çok fazla harcama yapmaması için 'Yeterince kazandın verdiğinden çok fazla geri aldın, yavaş harca' dedim. 2021 Aralık ayından sonra Bülent Çeviker, Emre Belözoğlu'ndan sonra aklıma ne geliyorsa söylemeye başladım. Fatih Terim ya da Hakan Ateş fonu demedim, abuk sabuk şeyler söyledim" dedi.
"HERKES YER İÇER HESABI SEÇİL ÖDER"
Ağlamaklı şekilde ifadesine devam eden Erzan, "MASAK herkesin hesaplarını incelesin. O dönem kim bana para verdiyse kim benden para aldıysa herkesin hesapları incelensin. Ben bir canımla ortada kaldım. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Herkes yer içer hesabı Seçil öder" şeklinde konuştu.
"BANA PARA VERMEYİN DİYE YALVARIYORDUM"
Seçil Erzan, savunmasında, "Öyle bir an geldi ki, 'bana para vermeyin artık' diye yalvarıyordum resmen" dedi. Hakimin "Almasaydın o zaman sen de" sözlerine Erzan, "Açığım çoktu" yanıtını verdi.
Şikayetçi Arda Turan'ın avukatları, müvekkillerinin mazeretli olduğu için duruşmaya katılamadığını belirtti. Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu da duruşmaya katılmadı.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük getilirken ile tutuksuz sanıklar Nazlı Can ve Asiye Öztürk de katıldı. Şikayetçilerden Buse Terim, Volkan Bahçekapılı, Tanın Yılmaz, Merve Yılmaz, İsmail İbrahim Çağlar, Burhan Taşpolat, Evrim Pınar Güzel ve Terim Arıcan geldiler. Bir önceki duruşma hakkında zorla getirme kararı bulunan Semih Kaya da tanık olarak dinlenmek adliyeye geldi. Kaya, duruşma salonu dışında bekliyor.
Şikayetçi Arda Turan'ın avukatları, müvekkillerinin mazeretli olduğu için duruşmaya katılamadığını belirttiler. Tanık Nur Erkasap'ın da sağlık sebebiyle duruşmaya katılamayacağını bildirdiği tutanağa geçti. Öte yandan duruşmayı çok sayıda avukat, gazeteci, sanık yakınları da takip ediyor. Duruşma salonu tıklım tıklım doldu. Salonda bulunanların kimlik yoklamaları yapılıyor. Birazdan müşteki ve tanık ifadelerinin alınması bekleniyor.
Duruşmada tanık olarak ifade vermek için eski Futbolcu Semih Kaya adliyeye geldi.
Ünlü futbolcuları dolandırdığı iddiasıyla banka müdürü Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı dava İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinde başlıyor.
İDDİANAME
İddianamede Arda Turan, Selçuk İnan, Nestor Fernando Muslera, Buse Terim Bahçekapılı ve eşi Volkan Bahçekapılı'nın da arasında bulunduğu 18 kişi müşteki olarak yer aldı. Erzan'ın 18 müştekiyi toplam 25 milyon 770 bin ABD doları ve 7 milyon 384 bin TL dolandırdığı iddia edildi. Ancak ek iddianamelerle şikayetçi sayısı 21'e katlandı. Bu nedenle Seçil Erzan'a istenen ceza istemi de artarak "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis istendi. Diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları isteniyor.