Bebek katilleri hesap veriyor! Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı: 'Savcı tehdidinden sonra kamuoyunda infial oluştu'

Güncelleme Tarihi:

Bebek katilleri hesap veriyor Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı: Savcı tehdidinden sonra kamuoyunda infial oluştu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2024 10:32

İstanbul'da yeni doğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen'in aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Fırat Sarı ifadesinde, "Yakınlarım bana savunmamı ertelememi önerdiler, ben katılmadım. Savunmamı yapacağım. Savcı tehdidinden sonra kamuoyunda infial oluştu. Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı. Burada içtenlikle her şeyi anlatmak istedim" dedi. Sarı, "Ben özel hastanecilikten yanayım ama en nihayetinde işletme orası. Hasta bulunması isteniyordu. Bu sistemi ben kurmadım, ben işletmiyorum, biz çalıştırmaya devam ettik. Ben 112 sevklerini tıp merkezlerinden aldım. Tanıdığım yönlendirdi ya da. 112’ye rüşvet vererek hasta almak mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle konferans salonunda görülüyor. Duruşmaya, Fırat Sarı ve İlker Gönenin de aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık, 14 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Altıncı günde duruşma saat 10.35 itibarıyla kimlik tespitlerinin ardından Yenidoğan Çetesi lideri, Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin sahibi doktor Fırat Sarı'nın savunması ile başladı. İşte dakika dakika duruşmadan detaylar...

"SAVCI TEHDİDİNDEN SONRA KAMUOYUNDA İNFİAL OLUŞTU"

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebekler Kadan, Halime ve Opara'nın ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı bugün ilk kez hakim karşısında savunma yaptı.

"BENİM HAYATTAN ARTIK BİR BEKLENTİM, UMUDUM KALMADI"

Yoğun bakım servislerinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK'ya fatura ettirme gibi eylemler ile nitelikli dolandırıcılık suçunu da işlediği tespit edilen Fırat Sarı savunmasında, "Yaklaşık 2 ay önce savcı tehdidi olayından sonra benim avukatlarım ayrıldılar. Bir süre önce yakınlarım bana savunmamı ertelememi önerdiler, ben katılmadım. Savunmamı yapacağım. Savcı tehdidinden sonra kamuoyunda infial oluştu. Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı. Burada içtenlikle her şeyi anlatmak istedim. Akla hayale sığmayan şeyler anlatıldı. Üniversitede bir gösteriye katıldık. Terör örgütüne üyelikten suçlandım. Bir süre cezaevinde yattım. Ben mesleğimi çok seviyorum, hizmet etmek istedim insanlara. İnsan olmaya dair ne varsa içimden söküldü. Tıp fakültesini bitirdim. Medyada söylendiği gibi olmadı hiçbir şey. Ben zorunlu hizmetimi Esenyurt Devlet Hastanesi'nde yaptım. Zorunlu hizmetimden sonra Reyap Hastanesi'nde çalışmaya başladım. Esenyurt Hastanesi’nden tanıdıklarım vardı. İlker Gönen ile tanışmıştım bir dönem. İlker ile kafamız uyuştu. O da ben gibi çalışmayı seven bir arkadaştı. Hastanelerde özel sağlıkta yeni doğan bakımlarını işletmek olan bir şey. 112 sevkleri bana güvendikleri için yapılıyordu. Tıp merkezleri beni kendilerine yakın buluyordu, beni arayıp ‘hasta nasıl?’ diye ulaşıp sorabiliyorlardı, o yüzden hasta gönderiyorlardı bana” dedi.

"TAPELERE ÇOK İTİRAZIM VAR, ÖZEL HAYATTA GEÇEN KONUŞMALAR KAMUYA YANSIDI"

Örgüt lideri Sarı savunmasının devamında, "Ben özel hastanecilikten yanayım ama en nihayetinde işletme orası. Hasta bulunması isteniyordu. Bu sistemi ben kurmadım, ben işletmiyorum, biz çalıştırmaya devam ettik. Ben 112 sevklerini tıp merkezlerinden aldım. Tanıdığım yönlendirdi ya da. 112’ye rüşvet vererek hasta almak mümkün değil. Bugün siz bile 112’yi arasanız hangi hastaneye kaç hasta gönderildiğini söylerler. 112’den hasta alma durumumuz yok. Biz tıp merkezlerinden aldık. Aileler bizi arardı hatta süreç uzadığında sevk olmak istediklerini söylemek için. Doğan bebek sevk edilmezse zaten orada ölecek. Tapelere benim çok itirazım var. Birincisi 2 insan konuşuyor, burada konuşurken her şeyi söylemem. Burada filtreden geçirip söylerim. Ama güvendiğiniz insanlara daha rahat konuşursunuz. Özel hayatta geçen konuşmalar kamuya yansıdı. Ama bu kamu önünde yapılan bir konuşma değil ki? Tapelerle yargılandığımız için bunu söylüyorum” şeklinde konuştu.

ÖRGÜT LİDERİ HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında bugün örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapacak.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede vurgulanıyor.

CEZA İSTEMLERİ

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.

Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Bu soruşturma ise devam ediyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!