Güncelleme Tarihi:
Malatya'da "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından 10'u tutuklu, 11'i firari 33 sanığın yargılandığı davada itirafçı olarak ifade veren ve hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması talep edilen sanık Mehmet Tanrıverdi, örgütün "himmet" adı altında topladığı yardımlar hakkında çarpıcı bilgiler verdi. İfadesinde FETÖ ile ilk tanışmasının örgütle bağlantılı ulusal yayın yapan Zaman gazetesine girmesiyle olduğunu anlatan Tanrıverdi, yaklaşık 3 yıl boyunca gazetenin dağıtıcılığını yaptığını ve kendisine "Hakverdi" kod adı verildiğini belirtti.
Yapı içerisinde şoförlük ve çaycılık yaptığını dile getiren Tanrıverdi, güvenlerini kazandıktan sonra "cemaat" içerisinde nasıl bir yapılanma olduğunu, bu yapılanmanın hiyerarşik boyutunu, "himmet" ve "burs" adı altında alınan paraların nasıl ve kimler tarafından toplandığını, paraların nerelere ulaştırıldığını, yapılanma içerisinde kimlere ne görevler verildiğini, kamuda çalışan memurların tayin ve atama işlerinde neler yapıldığını öğrendiğini kaydetti. Tanrıverdi, FETÖ'nün Türkiye genelinde İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Erzurum olmak üzere 5 bölgesi bulunduğunu, bu bölgelerin arasında Malatya ile Elazığ, Tunceli, Bingöl, Diyarbakır, Muş, Hakkari, Şırnak, Şanlıurfa, Adıyaman, Kilis, Adana, Osmaniye, Hatay ve Mersin'in Gaziantep bölgesine bağlı faaliyet yürüttüğünü ifade etti.
"İl imamlarının" her ayın son günlerinde düzenli olarak bağlı bulundukları bölgede toplantı yaptıklarını, alınan kararlar doğrultusunda hareket ettiklerini, ayrıca İstanbul'da bölge ve il imamlarının katılımıyla Coşkun Koleji ve Fatih Üniversitesinde iki ayda bir büyük toplantılar yapıldığını anlatan Tanrıverdi, burada da yurt dışındaki okul ve yurtlara ne kadar para aktarılacağına ilişkin kararlar alındığını bildirdi.
"Listeyi Peygamber Efendimiz kontrol edecek"
Malatya'da örgüt adına faaliyet yürütenlerin her pazartesi akşamı toplandığını ve örgütün eğitim kurumlarından gelen gelirlerle esnaftan toplanan paraların nereye gönderileceği konusunda bilgi alışverişinde bulunduklarını aktaran Tanrıverdi, şöyle devam etti:
"Ben ilk kez Turgut Özal Lisesinde yapılan ve içerisinde mütevelli heyetinin de bulunduğu, yaklaşık 400 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen himmet toplantısına katıldım. Toplantıya İstanbul'dan ismini 'Ali Rıza T.' olarak hatırladığım yaşlı bir sorumlu katılarak konuşma yaptı. Bu konuşmada himmet listesinde herkesin isminin olmasını, bu listeyi direkt ahirette Peygamber Efendimizin kontrol edeceğini, o gün geldiğinde listede ismi bulunmayanların pişman olacaklarını söyleyerek, herkesin katkıda bulunmasını istedi. Duygusal bir slayt gösteriminden sonra salonun çıkış kapısının bulunduğu yere konulan masaların üstüne insanların himmet parası bıraktıklarını hatta bazı bayanların ellerindeki yüzükleri çıkarıp masanın üzerine bıraktıklarını gözlerimle gördüm."
Tanrıverdi, daha önceki bazı "il imamları" gibi, Fadıl D'nin de şoförlüğünü kendisinin yaptığını, bu kişinin kendisine zaman zaman "Bu iş bana göre değil, ben yapamıyorum, bu işi bırakacağım, Gaziantep'e gittiğimde yurt dışı ödemeleri birikiyor, üzerimde baskı var." şeklinde söylemlerde bulunduğunu belirtti.
"SODES'le hizmete 10 milyon lira kazandırdık"
Kentte Sosyal Destek Programları (SODES) kapsamında açılan birime, Malatya'daki "il imamları"ndan Eyyüp Doğan aracılığıyla, güvenilir olduğu ve projelerde kolaylık sağlaması açısından Hakan İ'nin memur olarak atandığını kaydeden Tanrıverdi, "Yine şüpheli Eyyüp Doğan'ın referansıyla 'Mehmet Fatih Ö.' isimli şahıs projelerin sorumlusu olarak görevlendirildi. Bütün projeler, Mehmet Fatih Ö'nün bilgisi dahilinde yapılıyordu. Bir gün bu şahıs bana 'Hocam, biz bu projeler kapsamında hizmete yaklaşık 10 milyon lira kazandırdık.' dedi. Bunu nasıl yaptığını sorduğumda yaptığı projelerin hiçbirinin geri dönmediğini, yapılan projelerde hep hizmetin kurumlarının kullanıldığını, başka bir yere para gitmediğini söyledi. Yani bir şekilde bu projeyi kullanarak cemaate para aktarılmış." ifadelerini kullandı.
Satranç, müzik ve bilgisayar kursları gibi kurslarda valilikten proje karşılığında alınan paraların direkt "cemaat"e aktarıldığını belirten Tanrıverdi, 17 Aralık'tan sonra "cemaat"in Malatya merkezde büyük bir çöküntü yaşadığını ve gelirlerin azaldığını ifade etti.