Lise öğrencilerine yurtdışı fırsatı
Güncelleme Tarihi:
<B> Gaye GÜZELAY</B>
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2002 11:43
AFS, değişim programına katılan lise öğrencileri, yabancı bir ülkede bir yıl geçirme imkanı buluyorlar. Bu ülkenin kültürünü tanıyorlar, dilini öğreniyorlar. Ailelerin yanında kalan öğrenciler, yıl boyunca o ülkede eğitimlerine devam ediyorlar.
AFS Kültürlerarası Öğrenci Değişim Programı'na katılan lise öğrencileri, bir yıl süreyle, kendilerine tamamen yabancı olan bir ülkede yaşama tecrübesi ediniyor, o ülkenin kültürünü ve dilini öğreniyorlar. Şu anda, dünyanın 16 farklı ülkesinde toplam 120 Türk öğrencisi AFS deneyimi yaşıyor. AFS ile Türkiye'ye gelen Belçikalı, Alman ve ABD'li 10 öğrenci ise, Türkiye'nin farklı şehirlerinde okuyor.
Programın Türkiye ayağını yürüten Türk Kültür Vakfı'nın Müdürü Meral Alguadiş, AFS'nin bir İngilizce programı olmadığını söylüyor. Öğrencilerin Rusya, İsveç, Arjantin, Hong Kong gibi çeşitli ülkelere giderek bu ülkelerin dillerini ve kültürlerini öğrenebileceklerini belirtiyor.
BAŞVURU OKULDAN
AFS'ye katılmak isteyen öğrenciler, okullarda yapılan duyurular üzerine, yine okulları aracılığıyla başvuruda bulunuyorlar. Meslek lisesi haricindeki tüm liselerde okuyan öğrenciler programa başvurabiliyor.
Yazılı sınavı geçen öğrenciler, mülakata alınıyor. Mülakat, Türkiye genelinde beş merkezde, AFS gönüllülerinden oluşan en az üç kişilik komisyonlar tarafından yapılıyor. Mülakatı geçen öğrencilerin aileleriyle görüşüldükten sonra, komisyon kesin kararını veriyor. Her yıl Kasım ayında yazılı sınavlar, Aralık ayında ise mülakatlar gerçekleştiriliyor.
Programa katılım için ödenmesi gereken katkı payı yedi bin dolar. Ancak kısmi ve tam burs imkanları da bulunuyor. Ücrete, öğrencinin gidiş dönüş uçak bileti, sigortası, oryantasyonları, öğlen yemekleri ve ders kitaplarının ücreti de dahil. Burslar, aile ziyaretlerinde oluşan kanaatlere göre veriliyor. Şu anda yedi öğrenci tam burslu, yaklaşık 33 öğrenci de kısmi burslu okuyor.
Meral Alguadiş, öğrencinin seçim sürecinde dikkat edilen kriterleri şöyle sıralıyor:
‘‘Yazılı sınavda, daha çok öğrencinin sosyal becerileri, lise bilgileri ve genel kültürüne dayalı sorular yer alıyor. Kesin karar mülakatlarda alınıyor. Sağlıklı, oradaki deneyiminden maksimum verimi alabilecek, kendini ifade edebilen gençler seçiliyor.‘‘
Öğrencinin yurtdışında geçirdiği bir yıllık AFS deneyimini 'Bütün bildiklerini geri çekip, bilmediklerini yerine koyması' olarak tanımlayan Alguadiş, bu yılın yeni bir okul, yeni bir aile, yeni bir yatak, yeni arkadaşlıklar anlamına geldiğine de dikkat çekiyor. Gidilen ülkenin, AFS öğrencisine o dili öğretmekle yükümlü olduğunu belirten Alguadiş, ‘‘Hayatta kalmak için öğrenmek zorundalar zaten‘‘ diyor.
AFS öğrencileri, gittikleri ülkede, bir aile tarafından ağırlanıyor. Aileler, okul vasıtasıyla belirleniyor. Yabancı öğrenci ağırlayabilmek, ciddi maddi kriterler gerektirmiyor. Ailenin, öğrenciye bir yatak (oda şart değil, diğer çocuklarla paylaşabilir) ve yemek sağlaması yeterli oluyor.
Gittiği ülkede, her öğrencinin bir danışmanı oluyor. Öğrenci herhangi bir sorunla karşılaştığında danışmanla görüşülüyor. Aile ile sorun yaşanır ve çözülemezse, aile değişikliği yoluna gidiliyor.
KÜLTÜRÜ BENİMSİYORLAR
Öğrencilerin, gittikleri ülkenin kültürünü her anlamda benimsediklerini anlatan Alguadiş, şöyle devam ediyor:
‘‘Örneğin ailede anneanne, babaanne varsa, öğrencilerin Türkçe öğrenmesi hızlanıyor. Öğrenciler takım tutuyor, günün popüler şarkılarını öğreniyor, oruç tutuyor. Bizden giden öğrencilerin de fotoğrafları geliyor, bir öğrenci Clinton'la el sıkışmış mesela.‘‘
AFS öğrencileri arasında, ünlü isimler de bulunuyor. Gazeteci-yazar Asaf Savaş Akat, eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, işadamı İbrahim Betil, Ttiyatro sanatçısı Nevra Serezli, ressam Jale Yılmabaşar, gazeteci-yazar Haluk Şahin ve YTP Başkanı İsmail Cem de AFS deneyimini yaşayanlardan.
50 yıldır yürütülen AFS programı için, 60 ülke bir arada çalışıyor. AFS ile yurtdışına giden öğrenciler, kendi ülkelerine döndüklerinde AFS gönüllüsü olarak görev alıyorlar.
Öğrencilerin, yurtdışına gitmeden önce ve döndükten sonra aileleriyle birlikte almaları gereken oryantasyon, gönüllüler tarafından veriliyor. Sınavlardaki komisyon, gönüllülerden oluşuyor. Yerleştirilen öğrencileri gönüllüler karşılıyor, kayıtları, yerleştirilmeleri gibi işlemler gönüllüler tarafından yapılıyor. Şu an Türkiye'de 500'ü aktif olmak üzere 3-4 bin gönüllü görev yapıyor.
HER YIL 15 ÖĞRENCİ GELİYOR
AFS programlarını Türkiye'de yürüten ve gönüllü bir kuruluş olan Türk Kültür Vakfı'nın (TKV) Müdürü Meral Alguadiş, her yıl yaklaşık 15 öğrencinin AFS ile Türkiye'ye geldiğini söylüyor. Eskiden yılda yaklaşık 60 öğrencinin geldiğini ancak son yıllarda bu rakamın düştüğünü belirtiyor. Şu anda 10 Belçikalı, Alman ve ABD'li öğrenci, Karadeniz Ereğlisi, Ankara, İzmir ve İstanbul'da okuyor. Üç aylık ESSE (European Secondary School Exchange) isimli programa katılan bir Macaristanlı ve bir Slovakyalı öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Her yıl değişebilmekle birlikte, Türkiye'den ABD, Arjantin, Brezilya, Venezuela, Honduras, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Rusya, İspanya, Hollanda, Hong Kong, Dominik Cumhuriyeti, Kolombiya, Tayland ve Çek Cumhuriyeti'ne öğrenci gönderilebiliyor.
Programın Türkiye ayağını yürüten Türk Kültür Vakfı'nın Müdürü Meral Alguadiş, AFS'nin bir İngilizce programı olmadığını söylüyor. Öğrencilerin Rusya, İsveç, Arjantin, Hong Kong gibi çeşitli ülkelere giderek bu ülkelerin dillerini ve kültürlerini öğrenebileceklerini belirtiyor.
BAŞVURU OKULDAN
AFS'ye katılmak isteyen öğrenciler, okullarda yapılan duyurular üzerine, yine okulları aracılığıyla başvuruda bulunuyorlar. Meslek lisesi haricindeki tüm liselerde okuyan öğrenciler programa başvurabiliyor.
Yazılı sınavı geçen öğrenciler, mülakata alınıyor. Mülakat, Türkiye genelinde beş merkezde, AFS gönüllülerinden oluşan en az üç kişilik komisyonlar tarafından yapılıyor. Mülakatı geçen öğrencilerin aileleriyle görüşüldükten sonra, komisyon kesin kararını veriyor. Her yıl Kasım ayında yazılı sınavlar, Aralık ayında ise mülakatlar gerçekleştiriliyor.
Programa katılım için ödenmesi gereken katkı payı yedi bin dolar. Ancak kısmi ve tam burs imkanları da bulunuyor. Ücrete, öğrencinin gidiş dönüş uçak bileti, sigortası, oryantasyonları, öğlen yemekleri ve ders kitaplarının ücreti de dahil. Burslar, aile ziyaretlerinde oluşan kanaatlere göre veriliyor. Şu anda yedi öğrenci tam burslu, yaklaşık 33 öğrenci de kısmi burslu okuyor.
Meral Alguadiş, öğrencinin seçim sürecinde dikkat edilen kriterleri şöyle sıralıyor:
‘‘Yazılı sınavda, daha çok öğrencinin sosyal becerileri, lise bilgileri ve genel kültürüne dayalı sorular yer alıyor. Kesin karar mülakatlarda alınıyor. Sağlıklı, oradaki deneyiminden maksimum verimi alabilecek, kendini ifade edebilen gençler seçiliyor.‘‘
Öğrencinin yurtdışında geçirdiği bir yıllık AFS deneyimini 'Bütün bildiklerini geri çekip, bilmediklerini yerine koyması' olarak tanımlayan Alguadiş, bu yılın yeni bir okul, yeni bir aile, yeni bir yatak, yeni arkadaşlıklar anlamına geldiğine de dikkat çekiyor. Gidilen ülkenin, AFS öğrencisine o dili öğretmekle yükümlü olduğunu belirten Alguadiş, ‘‘Hayatta kalmak için öğrenmek zorundalar zaten‘‘ diyor.
AFS öğrencileri, gittikleri ülkede, bir aile tarafından ağırlanıyor. Aileler, okul vasıtasıyla belirleniyor. Yabancı öğrenci ağırlayabilmek, ciddi maddi kriterler gerektirmiyor. Ailenin, öğrenciye bir yatak (oda şart değil, diğer çocuklarla paylaşabilir) ve yemek sağlaması yeterli oluyor.
Gittiği ülkede, her öğrencinin bir danışmanı oluyor. Öğrenci herhangi bir sorunla karşılaştığında danışmanla görüşülüyor. Aile ile sorun yaşanır ve çözülemezse, aile değişikliği yoluna gidiliyor.
KÜLTÜRÜ BENİMSİYORLAR
Öğrencilerin, gittikleri ülkenin kültürünü her anlamda benimsediklerini anlatan Alguadiş, şöyle devam ediyor:
‘‘Örneğin ailede anneanne, babaanne varsa, öğrencilerin Türkçe öğrenmesi hızlanıyor. Öğrenciler takım tutuyor, günün popüler şarkılarını öğreniyor, oruç tutuyor. Bizden giden öğrencilerin de fotoğrafları geliyor, bir öğrenci Clinton'la el sıkışmış mesela.‘‘
AFS öğrencileri arasında, ünlü isimler de bulunuyor. Gazeteci-yazar Asaf Savaş Akat, eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, işadamı İbrahim Betil, Ttiyatro sanatçısı Nevra Serezli, ressam Jale Yılmabaşar, gazeteci-yazar Haluk Şahin ve YTP Başkanı İsmail Cem de AFS deneyimini yaşayanlardan.
50 yıldır yürütülen AFS programı için, 60 ülke bir arada çalışıyor. AFS ile yurtdışına giden öğrenciler, kendi ülkelerine döndüklerinde AFS gönüllüsü olarak görev alıyorlar.
Öğrencilerin, yurtdışına gitmeden önce ve döndükten sonra aileleriyle birlikte almaları gereken oryantasyon, gönüllüler tarafından veriliyor. Sınavlardaki komisyon, gönüllülerden oluşuyor. Yerleştirilen öğrencileri gönüllüler karşılıyor, kayıtları, yerleştirilmeleri gibi işlemler gönüllüler tarafından yapılıyor. Şu an Türkiye'de 500'ü aktif olmak üzere 3-4 bin gönüllü görev yapıyor.
HER YIL 15 ÖĞRENCİ GELİYOR
AFS programlarını Türkiye'de yürüten ve gönüllü bir kuruluş olan Türk Kültür Vakfı'nın (TKV) Müdürü Meral Alguadiş, her yıl yaklaşık 15 öğrencinin AFS ile Türkiye'ye geldiğini söylüyor. Eskiden yılda yaklaşık 60 öğrencinin geldiğini ancak son yıllarda bu rakamın düştüğünü belirtiyor. Şu anda 10 Belçikalı, Alman ve ABD'li öğrenci, Karadeniz Ereğlisi, Ankara, İzmir ve İstanbul'da okuyor. Üç aylık ESSE (European Secondary School Exchange) isimli programa katılan bir Macaristanlı ve bir Slovakyalı öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Her yıl değişebilmekle birlikte, Türkiye'den ABD, Arjantin, Brezilya, Venezuela, Honduras, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Rusya, İspanya, Hollanda, Hong Kong, Dominik Cumhuriyeti, Kolombiya, Tayland ve Çek Cumhuriyeti'ne öğrenci gönderilebiliyor.