Güncelleme Tarihi:
Bir mahkûm telefon görüşmesinde idareyi suçlayarak, “Doğranan adam bir dünya dilekçe yazdı koğuştan çıkmak için. Cevap vermediler. Resmen adamı yaralanmaya terk ettiler” dedi. Cezaevi idaresinin delil niteliğindeki bu görüşmeleri savcılık dosyasına sunmadığı ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı müfettişi, “Bu denli mühim bir konuda dahi idarenin konulara ne denli kayıtsız kaldığını göstermesi bakımından önemli bulunmuştur” diyerek, iki müdürü savcılığa bildirdi.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifleri Genel Müdürlüğü’nce atanan müfettiş, Yurdakul’un ölümüne ilişkin idari raporunu hazırladı. Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden cinayet davasına ulaşan bu raporda, Yurdakul’un ölümünden sonra, cinayete tanık olan mahkûmların aileleriyle yaptıkları telefon görüşmelerine yer verildi. Böylelikle, Hürriyet’in yayınlandığı İbrahim Armağan adlı tutukluya ait itiraf niteliğindeki kaydın dışında başkaca kayıtların olduğu ortaya çıktı. Bu görüşme kayıtlardan; Yurdakul’un ölümüne ilişkin itirafta bulunmak isteyen Barış Çakıroğlu adlı bir mahkûmun şüpheliler tarafından koğuşu basılarak yaralandığı ortaya çıktı. Yurdakul’un ölümünden önce Ulaş Hepduyucu adlı mahkûma meydan dayağı atıldığı anlaşıldı.
İşte gün yüzüne ilk kez çıkan kayıtlar:
Tarih 3 Ocak 2017
Sercan Aziz Lafoğlu: Yeni yılın bilançosu, bir ölü, bir yaralı
Yakını: Ayy
Sercan Aziz Lafoğlu: Kimse korkusundan konuşamıyo. Serkan Evran ‘Ben vurdum ettim’ diyo. Adamı dövüyorlardı zaten. Bir tane Ulaş (Ulaş Hepduyucu’yu kastediyor) vardı ya, İzmirli. Dedim ya, bahçede dövdüler sekiz on kişi
Yakını: Evet
Sercan Aziz Lafoğlu: Adam itiraz etmeye kalktı... Sekiz on kişi dövdüler. İbretlik yaptılar. Kafasını gözünü patlattılar. İdare geldi, Ulaş’ı aldı. Dövenlere 15 gün kınama verdi. Normalde küfredene verilir 15 gün. Kavga dövüş olduğunda üç ay, altı ay disiplin cezası veriyorlar normalde, ziyaret yasağı, hücre yasağı falan...
Yakını: Değişik birşey
Sercan Aziz Latifoğlu: Değişik bir şey. Sonra biri (Barış Çakıroğlu’nu kastediyor) herhalde cinayetle ilgili birşey söyleyecekti. Onun da yarala... O koğuşu dağıtmaya geldiler dün sabah. O ara bir şangır şungur, adamı boynunu, gırtlağını, kafasını, gözünü, yüzünü müzünü, kulağını mulağını, her yerini kesiyorlar. Doğruyorlar; kan revan içinde... Doğranan adam bi dünya dilekçe yazdı koğuştan çıkmak için. Hiç bi dilekçesine cevap vermediler zamanında. Resmen adamı yaralanmaya terk ettiler.
Tarih: 21 Şubat 2017
Serkan Akın: Kavga çıktı, birisi öldü. Koğuşta bir gün sonra da ben birisini vurdum.
Ablası: Ee, nasıl ölüyo gülüm, yanınızda mı öldü, eceliyle mi gitti?
Serkan Akın: Eceliyle gitmedi ya
Ablası: Hey Allahım yarabbim ya, kendine dikkat et e mi gülüm.
Tarih: 3 Ocak 2017
Özcan Kanar: Koğuşu değiştirdik. Cinayet oldu. Döve döve ondan koğuşu dağıttılar
Yakını: Allah cezasını versin
Özcan Kanar: İşte o Susurluklu dokuz aydan beri devamlı dövüyordular gacoyu, en sonunda...
Yakını: Annesi de çok merak ediyordu
Özcan Kanar: O değil o, hani başka vardı, Batmanlı
Tarih: 3 Ocak 2017
Adem Kanar: İşten dün kızın birini, orda bir deli var diyoduk ya
Yakını: Hee
Adem Kanar: Onu döve döve öldürdüler kızım ya, koğuşu dağıttılar
Tarih: 19 Ocak 2017
Yakını: Hayırdır, C-3 koğuşundan çıkmışsın
Taner Yücedağoğlu: Adam öldürdüler cezaevinde vallahi bak
Yakını: Öldü mü, öldürttüler mi?
Taner Yücedağoğlu: Öldürmüşler. Birşey olmaz, döverek öldürmüşler.
Müfettişten savcılığa bildirim
Raporda, İbrahim Armağan’ın cinayeti itiraf eden telefon görüşmesi ortaya çıktığı halde başka hiçbir kaydın dinlenmediği vurgulanarak, şöyle denildi:
“Ölüm olayı ile alakalı hiçbir telefon kaydının dinlenilmemiş olması ile tarafımca istenmesine rağmen o tarihli başkaca hiçbir ses kaydının ibraz edilmemesi birlikte değerlendirildiğinde, bu denli mühim bir konuda dahi idarenin konulara ne denli kayıtsız kaldığını göstermesi bakımından önemli bulunmuştur.” Bu nedenle cezaevi müdürü ve ikinci müdür hakkında savcılığa bildirimde bulunuldu.