Oluşturulma Tarihi: Mart 01, 2003 00:00
İYİSİ mi ben size bir hikáye anlatayım. İki arkadaş, soğuk ve karlı bir havada ava çıkmışlar. Bir yamaçtan aşağıya doğru bakarken, tuhaf bir hayvanın seyrek ağaçlar arasından hızla koştuğunu görmüşler.Biraz daha dikkatli bakınca, yaklaşık yüz metre geriden gelen bir kurt sürüsünün o hayvanı izlediğini fark etmişler. Hayvan hızlandıkça, kurtlar da hızlanmakta; yavaşladıkça yavaşlamakta; hayvan sağa dönünce kurtlar da sağa, sola dönünce de sola dönmekteymiş. Öndeki hayvan, hangi kayanın çevresinden dolanırsa, kurtlar da aynı kayanın çevresini dolanmaktaymış. Kurtlar, adeta o öncü hayvanın ayak izlerini takip ediyormuş. Avcılardan biri, arkadaşına dönüp ‘‘Vay anasına, işe bak! Garip bir hayvan, kurt sürüsüne lider olmuş. O nereye giderse, kurtlar da oraya gidiyor, onu adeta körü körüne takip ediyorlar’’ demiş. Arkadaşı cevaben: ‘‘Bence o garip hayvan boynuzları kırık bir geyik, kurtların lideri filan değil. Ardından giden kurtlar da onu
yemek için kovalıyor. Birazdan yorulup yavaşlar ve kurtlar ona yetişirse, işin aslı ortaya çıkacak. Eğer kurtlar, onu parçalarsa önde koşan garip hayvan, sadece hızlı kaçan bir yemdir. Yok kurt sürüsü onunla birlikte durur ve ona dokunmazsa, o zaman anlarız ki, o başkurttur.’’* * *Liderlik, kitleyi kendi insiyakıyla gitmediği istikamete yönlendirebilmektir. Demokrasi, halk hákimiyeti demektir. Ama ‘‘halk hákimiyeti’’ kavramı, hákimiyetin kaynağını belirler, halkın hareketinin yönünü değil. Hareketin yönünü önder (lider) tayin eder. Dolayısıyla, demokrasilerde halkın genel temayülüne ters düşen bir kararın oluşması, orada demokrasi olmadığına işaret etmez. Olsa olsa, o ülkede çok kuvvetli bir liderliğin mevcudiyetini gösterir. Bilindiği gibi, otokratik ve teokratik liderlikler de vardır. Demokratik, otokratik ve teokratik liderlikler arasındaki fark ‘‘demo’’ (halk), ‘‘oto’’ (kendi) ve ‘‘teo’’ (tanrı) ön eklerinden açıkça anlaşılmaktadır.* * *Liderlik konusunu irdelemeye devam etmeden önce, hemen bir hususa açıklık getireyim. Liderin etkin oluşu, liderin hata yapmadığı veya yapmayacağı anlamına gelmez. Bazı liderler, kitleleri hayra, bazıları şerre yönlendirir. Bazıları toplumları berbat, bazıları ábát eder. Halkın genel temayülü ile hareketinin yönünün ters oluşu, liderin, liderlik gücünü gösterir. Bu gücün kaynağı da kitlenin liderine duyduğu güvendir. Kural olarak, liderlerine güvenen kitleler, güvenmeyenlerden daha başarılı olur. Ama eğer mevcut lider, hatalı bir yolda ise, onu izleyen kitlenin felaketi de o denli çabuk ve büyük olur. İşte demokrasinin faydası buradadır. Eğer lider demokratikse, yani gücünün kaynağı halksa, bir an gelir halk, o liderin fişini ‘‘sessizce’’ çekiverir. Lider, gücünü kaybettiğini anlar.* * *Türkiye, Irak krizi dolayısıyla son derece güç bir karar almaya zorlanıyor. Tarihte, tam doğru veya tam yanlış karar yoktur. Çünkü alınan her karar, geleceğe aittir. Geleceğin ne olacağı ise belli değildir. Dolayısıyla alınan her karar ‘‘belirsizlik’’ altında alınır. Bu sebeple, alınan bir kararın doğru veya yanlış olması sadece bir ihtimaldir. Hiçbir analiz yapılamadan, mesela yazı-tura atılarak karar alınsa bile, yine de doğru kararın alınmış olma ihtimali vardır. Her karar, alternatifler arasından bir seçimdir. Her
seçim, son tahlilde bir tercihtir. Yani alınan kararın içinde hem hesap vardır, hem de değer yargısı bulunur. Mesela, ‘‘Şartlar ne olursa olsun, bir Müslüman, bir Hıristiyan'ın bir diğer Müslüman'ı, o Müslüman düşman bile olsa ezmesine yardımcı olmaz’’ veya ‘‘Ben savaşa kesinlikle karşıyım’’ şeklinde dğer yargılarına sahip olan kişilerin, Irak konusunda alacağı karar, sadece tercihtir. Burada ‘‘fayda-mahzur’’ tahlili yoktur. Bunlara ‘‘önyargılı karar’’ denir. Hükümet böyle davranmamıştır. Hesaplar, ABD'den yana tavır almanın halkımızın refahı bakımdan Türkiye'nin lehinde olduğunu kesinlikle ortaya koymaktadır. Halkın tercihi ise tersidir. Alınacak karar, ülkemize hayırlı olsun.SON SÖZ: Hiç pişman olmak istemeyenler, çok pişman olurlar.
button