Liderliğe giriş

Güncelleme Tarihi:

Liderliğe giriş
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2009 14:42

Obama yönetimi dış politikadaki en büyük iki sınavıyla karşı karşıya: Arap-İsrail barış süreci ve Afganistan’daki savaş. İşin kötüsü bu sınavlar Obama’nın sağlık reformu tartışmaları dolayısıyla zayıfladığı ve siyasi sermayesinin azaldığı bir zamana denk geliyor.

Haberin Devamı

Obama ve yardımcıları uzun bir süre önce ellerindeki fırsatın kısıtlı olduğunun farkına varmışlardı. Başkan, zaten daha 2007 yazında ulusal güvenlik eski danışmanı Zbigniew Brzezinski’ye bir başkanın ilk altı aylık sürede neler başarabileceği konusundaki sorularını sıralamıştı.

 

Kasım ayında da Obama’nın zaferinden yalnızca birkaç saat sonra, baş danışmanlarından biri, Başkan’ın Ortadoğu’da bir barış girişiminin başlatılmasını istediği sırrını vermişti.

 

Dış politikadaki asıl sınavlar, Obama Filistin sorunu ve Afganistan konularında zorlu ve siyaseten tartışmalı karar almaya giriştiği an başlayacak. Bir yandan Başkan’ın popülaritesinin azaldığı, diğer yandan Kongre’de partizanlık çılgınlığının yayılmaya başladığı bugünlerde bu sınavları geçmek yeni bir liderlik anlayışı gerektirecek.

 

Haberin Devamı

Obama’nın görev süresinin ilk gününden bu yana Arap-İsrail meselesi bağlamında elde etmeye çalıştığı büyük başarı, Ortadoğu temsilcisi George Mitchell’ın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşeceği bu hafta içinde bir tamam mı devam mı noktasına ulaşacak. Eğer Mitchell ve Netanyahu İsrail yeni yerleşimlerinin inşasının dondurulması konusunda anlaşabilirlerse bir Filistin devletinin kurulması yolundaki müzakerelerin de önü açılmış olacak.

 

Bu dondurma ne kadar sürer ve inşası şimdiden planlanmış yaklaşık 700 projeyi de kapsar mı? Peki Arapların buna cevabı nasıl olur? Dondurma karşılığında Obama, Arapların da ilişkilerin normalleşmesi yönünde adımlar atmasını bekliyor. Ticaretin canlandırılması, diplomatik temasların başlatılması ve İsrail hava sahasının kullanımı gibi maddeler içeren bu talepler İsraillileri mutlu edemediği gibi Obama’nın birçoklarına göre Arap yanlısı olarak görülen tavrına yönelik endişeleri de yatıştırmıyor.

 

Haberin Devamı

Mitchell’ın İsraillilerle Filistinlerin müzakerelere başlamasının ardından Amerikalıların köprü vazifesini göreceği bir süreç öngördüğü söyleniyor. Obama’nın müzakereler için belirli sınırlar çizmesindense ABD’nin prensiplerini ortaya koyması makul bir uzlaşı gibi görünüyor. Ama böyle bir yaklaşım bile Netanyahu’yu ve Kongre’deki İsrail destekçilerini üzmek için yeterli.

 

İkinci konu Afganistan. Ülkedeki başkanlık seçimlerinin ardından Obama’nın geçtiğimiz bahar aylarında Afganistan-Pakistan strateji planını açıklarken bahsettiği noktaların bir kısmına çözümler getirmesi bekleniyor. Bu belgede Beyaz Saray iki yöne eğiliyor; birincisi, El-Kaide’ye karşı geliştirilen sınırlı bir terörle mücadele hareketi, ikincisi bu amaca ulaşmak için hırslı ve maliyetli bir ulus inşası taktikleri kullanmak.

 

Haberin Devamı

ABD’nin Kabil’deki ordularının komutanları önümüzdeki yıl için daha fazla asker ve daha fazla kaynak sözü istiyor. Ama Başkan Yardımcısı Biden ABD’nin Afganistan’dan geri çekilmesi isteyen yöneticilerin başında geliyor.

 

Afganistan’dan elde edilebilecek ideal sonucu tarif etmek kolay: Taliban’ı anlaşma masasına oturtabilecek kadar sarsıp sonrasında geri çekilebilecek boyutlarda bir askeri varlık. Ama bu planın işlemesi için ülke içi muhalefete rağmen Başkan’ın, düşmanı bu sürece dayanabilecek kadar güçlü olduğuna ikna etmesi gerekiyor.

 

Bugün Obama başkomutan sıfatıyla Başkan Bush’un Irak’ta karşı karşıya kaldığına benzer bir ikilemle yüzleşiyor. Birkaç ay önce Obama için hayat çok kolay görünüyordu. Şimdi hem siyasi gerçekliğin hem de Liderliğe Giriş dersinin sınavları başlıyor.

Haberin Devamı

*David Ignatius’un bu makalesi 23 Ağustos 2009 Tarihinde Washington Post gazetesinin internet sitesinde “Leadership 101” başlığıyla yayınlanmış, kısaltılmış Türkçe tercümesi hurriyet.com.tr tarafından yapılmıştır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!