Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır DGM, Recep Tayyip Erdoğan'ı, Siirt'teki konuşması nedeniyle 10 ay hapse mahkûm etti. Erdoğan'ın suç işleme eğilimi olduğu gerekçesiyle cezanın ertelenmesi ve paraya çevrilmemesi de karara bağlandı. Karar Yargıtay tarafından onanırsa, Erdoğan'ın belediye başkanlığı düşecek ve siyasi hayatı bitecek.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te yaptığı konuşmada, halkı din ve ırk farklılığı gözeterek, kin ve düşmanlığa tahrik ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Diyarbakır 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Erdoğan'ın suç işleme eğilimi olduğu gerekçesiyle, cezanın ertelenmemesini ve paraya çevrilmemesini de kararlaştırdı.
Kapatılan RP'nin 6 Aralık 1997 günü Siirt'te düzenlediği mitingteki konuşması nedeniyle, hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Erdoğan, duruşmadan vareste tutulduğu için Diyarbakır DGM'deki dünkü duruşmaya gelmedi. Erdoğan'ı, avukatları Hayati Yazıcı, Zeki Hacı İbrahimoğlu, Necdet Bayraktaroğlu, Faik Işık ve İlyas Solak temsil etti.
DGM Savcısı Abdurrahim Yaman, esas hakkındaki mütalaasında, Anayasa Mahkemesi'nin RP'nin kapatılması kararından alıntılar yaptı. Erdoğan'ın mensubu olduğu siyasi görüşe karşı olmalarıyla tanınan Sulhi Dönmezer, Çetin Özek ve Uğur Alacakaptan'ın da cezayı gerektirecek bir durum olmadığı yönünde görüş bildirdiklerini vurgulayan Yaman, ‘‘Bu ilmi mütalaalar karşısında, aksine bir düşüncemiz herhalde sözkonusu olamaz’’ dedi. Yaman, iddianamede hangi sınıf veya hangi din mensuplarının tahrik edildiği konusunda açıklık bulunmadığını, sanığın okuduğu şiirin Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında tahrik yaratacağı düşünülürse de, bu konuda böyle bir suçun tarifi yapılamadığını anlattı. Yaman, şöyle dedi:
‘‘Davanın açılmasına neden olduğunu düşündüğümüz ilk nokta, Hıristiyanlığın İslamı yeryüzünden silmeye yönelik düşüncesine şiirsel olarak Sultan Alparslan'ın vermiş olduğu cevaptır. Müminlerin asker, kubbelerin miğfer, camilerin kışla, minarelerin süngü şeklinde sembolleştirilerek verilen bu cevap, Müslümanları gelebilecek tehlikelere karşı uyanık olmaya çağıran, İslam düşmanlarına karşı caydırıcı nitelik taşıyan bir cevaptır. Hıristiyanlık ve Müslümanlık çatışmasının yoğun olmamakla birlikte devam etmesi karşısında silah ve teknolojiye karşı imanı, vatan sevgisini, milleti ve vatanı korumaktaki kararlı tutumu sergileyen bir cevap niteliğindedir. ’’
İSLAMI KAVRAM DOĞAL
Savcı Yaman, sanığın referansının İslam olduğunu söylediğini, bunun bölgenin özelliği de dikkate alındığında sevgiye ve saygıya dayalı bir toplum özlemi içinde olduğu izlenimini verdiğini, böyle bir özlemin de suç olmadığını, siyasi platformlar da dahil olmak üzere her platformda İslami kavramların kullanılmasının doğal karşılanması gerektiğini söyledi. Laik olanlarla olmayanların birlikte yaşamayı öğrenmeleri gerektiğini, İslam ile demokrasinin birbirine ters düşmediğini belirten Savcı Yaman, konuşmanın tümüne bakıldığında suç unsuru bulunmadığını ileri sürdü. Yaman, ‘‘Sanık Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını bir bütün olarak ele alındığında tahrik unsuru olmadığı açıktır. Bu nedenle Erdoğan'ın beraatine karar verilmesi kamu adına mütalaa olunur’’ dedi. Erdoğan'ın avukatları, buna katıldıklarını söylediler.
10 AY HAPİS
Mahkeme heyeti ise verdiği aradan sonra kararı açıkladı. Erdoğan'ın halkı din ve ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek suçunu işlediğini, eylemine uyan Türk Ceza Yasası'nın 312/2 maddesi gereğince suçun işleniş özelliği ve sanığın kişiliği gözönüne alınarak 1 yıl hapis, 860 bin lira para cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, sanığın duruşmadaki hali, mahkemeye karşı tavrı, lehine hafifletici neden olarak kabul edildiğinden, verilen cezayı Türk Ceza Yasası'nın 59'uncu maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilerek, 10 ay süreyle hapis ve 716 milyon 666 bin 666 lira paraya indirdi. Sanığın geçmişteki hali ve suç işleme eğilimine göre verilen cezanın ertelenmesine yer olmadığı, verilen cezanın paraya çevrilmesi halinde etkili olmayacağı ve sanığın kişiliği nazara alınarak verilen cezanın paraya çevrilmesine yer olmadığı mahkeme kararında belirtildi.
SİYASİ HAYATI BİTECEK
Erdoğan'ın cezası onanırsa, belediye başkanlığı düşecek. Bir daha belediye başkan adayı veya milletvekili adayı olamayacak. Erdoğan’ın Fazilet Partisi üyeliği de düşecek. Bir başka siyasi partiye de üye olamayacak.
Yakan sözler
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 ay hapse malolan sözleri şunlar: ‘‘Türkiye'de düşünce özgürlüğü yok ve ırk ayrımı yapılıyor. Referansımız islamiyet. Bizi hiçbir zaman sindiremezler. Batı insanının bile inanç hürriyeti var. Türkiye'de neden buna saygı gösterilmiyor? Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler ise kışlalarımızdır. Okunan ezanı kimse susturamayacak. Türkiye'deki ırk ayrımına kesinlikle son vereceğiz. Çünkü RP, diğer partilerle zıt fikirde. Bizi hiçbir zaman sindiremezler. Gökler yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanardağlar saçılsa, yolumuzdan dönmeyiz. Benim referansım İslamiyettir. Bunu dile getiremiyorsam, yaşamamın ne anlamı var? Batı insanının bile inanç hürriyeti var. Avrupa'da, ibadete, başörtüsüne saygı duyuluyor. Ama Türkiye'de engelleme getiriliyor. Türkiye'de neden buna saygı gösterilmiyor? Okunan ezanı kimse susturamayacak. Çünkü ezanın sustuğu yerde insanların huzuru olmaz. Kürt, Arap, Çerkez ayrımı yapılamaz. Çünkü bütün insanların birleştiği çatı İslamdır. Türkiye'deki ırk ayrımına, kesinlikle son vereceğiz. Bunu bu hale getirenler utansın.’’