Güncelleme Tarihi:
Kaddafi, Muntasser’i Libya’nın en büyük inşaat şirketi ‘Arab Union Construction Company’nin yönetim kurulu başkanlığı görevinden Ankara’ya atadı. En temel görevi Türkiye ile Kaddafi yönetimi arasındaki milyarlarca dolarlık inşaat projelerinin takibiydi.
Dün Çakırözer'e konuşan Büyükelçi Muntasser “Altı aydır zor günler geçirdim” diyerek Libya’da yaşanan sıkıntılı süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Libya halkı dün itibarıyla sözünü söylemiş ve 17 Şubat’ta başlayan devrim başarıya ulaşmıştır. Halkımız artık daha demokratik ve daha şeffaf bir yeni döneme girmektedir. Büyükelçilik çalışanları ve Türkiye’de okuyan öğrencilerle dün bir tarihe şahitlik ederek, devrimi birlikte kutladık. Bazı görüş ayrılıklarımız olsa da hepimizin inancı bundan sonra ülkede akan kanın durması ve ülkemizin bir bütün olarak yoluna devam etmesidir.”
“Türkiye başından beri bu krizin barışçıl çözümü için çok inisiyatif ortaya koydu. Çatışma esnasında yaptıkları insani yardım için de hem hükümetinize hem de halkınıza minnettarız. Bazı ülkeler başkentlerindeki Libya büyükelçilerini sınır dışı ederken Türkiye bunu yapmadı. Samimi davrandılar bana. Sürekli istişare içinde olduk.”
Kaddafi’nin adamı değilim
“Kaddafi’nin adamı yönündeki iddiaları kabul etmiyorum. Ben ne siyasetçiyim ne de askerim. Libya’nın yurtdışındaki tüm büyükelçileri Kaddafi yönetimi tarafından atanmıştı. Ben mühendis kökenliyim ve Ocak 2009’da buraya gelene kadar Libya’nın büyük inşaat şirketinin başındaydım. İki ülke ilişkilerinin daha da geliştirilmesi amacıyla yollandım. Ulusal Geçiş Konseyi bana ‘gel’ diyene kadar da görevimin başında kalacağım.”
Desteğimi açıklayamadım
“Benim için hayatımın en zor altı ayıydı. Çünkü ilk safhasından itibaren devrimcileri destekledim ve hatta onlarla iletişim içinde oldum. Ama bunları bazı diğer büyükelçilerimiz gibi çıkıp dünyaya açıklayamamak çok zor oldu.”
Sessizliğimin sebebi ailemdi
“Açıklama yapamazdım çünkü bir yandan Türkiye ile Libya arasındaki temaslarda, çözüm fırsatı yakalanabilmesi için benim devrede olmam gerekiyordu. Bir de özel bir gerekçem vardı. O da ailemizin bir bölümünün Kaddafi denetimindeki Trablus’ta yaşıyor olmasıydı.”
“Türkiye ile yüzyıllara dayanan sağlam bir ilişkimiz var. Yeni dönemde Türkiye ve Türk işadamları ile eskisi gibi olmalıyız. En kısa sürede Türk şirketlerini yeniden Libya’ya bekliyoruz. Libya’da yarım bıraktıkları işlerini tamamlamalarını çok arzu ediyoruz.”
“Türk makamlarınca yönetimine el konan Libya ile Türkiye’nin ortak bankası Arap Türk Bankası’nda dondurulmuş paraların bir bölümü Libya’ya aittir. Ülkemizin yeniden yapılandırılması için bu blokenin bozularak bu paraların yeni yönetime aktarılması gerekir.”