Libya'da savaş ne anlama geliyo

Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor

NATO gözetleme uçakları, bir haftadan fazladır muhtemel hedefleri tarıyor. İtalya’daki birçok üsten havalanan ABD ve müttefiklerine ait savaş uçakları, Libya hava savunmasını bulunduğu bölgeleri ve tank birliklerini birkaç saat içinde vurabilir. Ancak ABD’li yetkililer, Washington’un hemen müdahalede bulunması yerine ilk olarak NATO savaş uçaklarının harekete geçmesini savunuyor. Ayrıca, bu uçakların da Akdeniz’deki ABD savaş uçakları ve denizaltılarının kruvazör füzeleriyle desteklenebileceğini belirtti.�

Aniden ilan edilen BM kararı, Kaddafi rejimine sadık güçlerin, rejime karşı olanları öldürmesini engellemek için BM ittifakının “gerekli tüm önlemleri almasını öngörüyor.” Bu açık uyarı, Kaddafi’nin tankları ve karadaki diğer askeri güçlerinin hedefi olabileceğini gösteriyor. Bunun anlamı, ABD ve müttefiklerinin Libya’da “uçuşa yasak bölgenin” yanında, bir de “sürüşe yasak bölge” oluşturması anlamına geliyor.

Son günlerde, Kaddafi’nin etrafındaki ABD’nin askeri gücü giderek artıyor. Taarruz denizaltısı USS Providence Süveyş Kanalı’ndan geçti. 300 adet Tomahawk kruvazör füzesi taşıyan USS Enterprise uçak gemisi, Arap Denizi’nde bekliyor. Ancak gemide bulunan 45 F-18 savaş uçağı, havada yakıt takviyesine gerek duymadan Libya’ya ulaşabilir. USS Providence, Afganistan ve Irak savaşının ilk yıllarında, her iki ülkeye de kruvazör füzeleri gönderdi.

ABD MÜDAHALEYE HAZIR

ABD’nin Libya’da yapacağı olası askeri müdahaleyi, ABD Donanması’nın Avrupa ve Afrika’daki komutanı Amiral Samuel Locklear’in komuta etmesi bekleniyor. Locklear’in bulunduğu USS Mount Whitney, şu an Akdeniz’de konuşlanmış durumda.

NATO’daki müttefik ülkeler İngiltere, Fransa ve ABD’nin yanı sıra, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’de (BAE) Libya’ya yapılacak askeri müdahalede yer alabilir. Öte yandan, Kaddafi de hazır olduğunu ileri sürüyor. Kaddafi hükümeti, “Libya’ya yapılacak herhangi askeri müdahalenin, Akdeniz’deki hava ve deniz taşımacılığını hedef haline getireceğini” belirtti ve “bu tehlikenin sadece kısa dönemde değil, uzun dönemde de geçerli olduğunu” ifade etti.

Perşembe akşamı İngiltere Başbakanı David Cameron ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’le telefonda görüşen ABD Başkanı Barack Obama, Kaddafi hükümetinin BM kararlarına uyması ve isyancılara karşı sürdürülen saldırının durması gerektiği konusunda ortak fikre vardı. Obama ayrıca, Ulusal Güvenlik Konseyi’yle de askeri seçenekleri masaya yatırdı.

POLİTİKACILAR KARARI DESTEKLİYOR

ABD’nin Müslüman dünyasıyla üçüncü kez savaşa girmesini isteyen ABD’li politikacılar, BM’nin aldığı kararı memnuniyetle karşıladı. Senatörler John Kerry, Joseph Liberman ve John McCain, yayımladıkları ortak açıklamada, “alınan karar altında Obama’nın desteklenmesi ve Kaddafi’nin durdurulması adına hızlı, belirleyici önlemlerin alınması için iki partinin görüş birliği oluşturması gerektiği” ifade edildi.

BM’nin karar alma aşamasında uzun tartışmalara saplanması, ittifakı daha zor bir mücadelenin içine soktu. Kaddafi, tartışmaların yaşandığı süreçte isyancıların elinde bulunan bölgenin büyük kısmını ele geçirdi. ABD ve BM’den bazı yetkililer, yapılacak müdahalenin sadece bir “çıkmaz” getireceği endişesi bile taşıyor.

Washington Post’a konuşan isyancıların sözcülerinden Essam Gheriani, “Uçuşa yasak bölge kararı iki hafta önce alınabilirdi… Şimdi Kaddafi’nin birliklerini ve şehirleri kuşatan tanklarını vurmak zorundalar. Zaman, Kaddafi’den yana” dedi.

Bu çerçeveye girmek konusunda, Savunma Bakanı Robert Gates ve Genelkurmay Başkanı Amiral Mike Mullen çekimserliklerini açıkça ifade etmişti. Ama, her zaman en iyisini bilen ordu, BM’nin kararını selamlayacak ve ilerleyen saatlerde ne emir verilirse onu uygulayacak.�

*Bu yazı, "War With Libya Looms" başlıklı makaleden derlenmiştir.