Güncelleme Tarihi:
Muhalif güçlerin sözcüsü Musa Mahmut el Mograbi, petrol tesislerinin bulunduğu batı kısmının hala Muammer Kaddafi güçlerinin elinde olduğunu, kendilerinin, yerleşim alanlarının bulunduğu doğu kısmını kontrol altına aldıklarını açıkladı.
Sözcü, kasabanın güney kesiminin de ellerinde olduğunu, batı kesiminde Kaddafi güçlerine bağlı 100 kadar asker bulunduğunu ve burada çatışmaların sürdüğünü ifade etti.
Sözcü, “Bu güçleri de yenilgiye uğratacağız” diye konuştu.
İsyancılar şehrin tamamını kontrol altına alarak petrol ihracatını yeniden başlatmayı hedefliyor.
El Cezire’ye konuşan kaynaklar ise isyancıların son operasyonda 7 ölü 33 de yaralı verdiğini bildirdi. 12 Kaddafi askerinin ise teslim olduğu ifade edildi.
İsyancıların ilerleyişinde Brega’nın ardından hedefte Zaviye kasabası yer alıyor. İsyancılar böylece Kaddafi yönetiminin başkenti Trablus’u atış mesafesine almak istiyor.
Askeri tarafta bu gelişmeler yaşanırken, uluslararası kamuoyunda Libya diplomasisi de devam etti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zeyd El Nahyan ile yaptığı telefon görüşmesinde Libya konusunu ele aldı.
Kaddafi yönetiminin Dışişleri Bakanı Abdülati El Ubeydi, Atina'da Yunanistan Dışişleri Bakanı Stavros Lambrinidis ile görüştü. Yunanlı diplomatik kaynaklar görüşmenin, Libya'daki iç çatışmanın sona erdirilmesi yolunda Yunanistan’ın sürdürdüğü çabalar çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ise yaptığı yazılı açıklamada, Libya krizi için askeri yollardan bir çözüm bulunmasının mümkün olmadığını belirtti. Açıklamada, Ban, bütün taraflara itidal çağrısı yaparken, “Libya halkının taleplerinin gerçekleştirecek, siyasi süreçle bağlantılı bir ateşkes Libya’da barış ve güvenliğin sağlanması için tek işe yarar yoldur” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in ise BM Güvenlik Konseyi’nin Mart ayında kabul ettiği Libya’ya yaptırım kararını bugün imzaladığı bildirildi.
Medvedev’in bu kadar zaman sonra neden böyle bir adım attığı ise belirtilmedi. Ancak BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak Rusya, bu imzayı atmaya zorunluydu.