Libya'da 2 Türk kaptan rehin kaldı
Güncelleme Tarihi:
Yeşim ERSOY/ANTALYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 2008 11:51
TÜRKİYE'den Libya'ya un götüren MV Alisa gemisi yükünü Trablus Limanı'nda boşaltırken, vinç telinin kopması sonucu Çadlı bir işçi öldü. Bu ölümden sorumlu tutulan geminin kaptanları 68 yaşındaki Ümit Korkmaz ile 43 yaşındaki Kurtuluş Alper gözaltına alındı.
Kaptanların Libyalı avukatının önerisiyle Çadlı işçinin dul kalan eşine 55 bin dinar kan parası ödendi. Çadlı kadın davadan vazgeçtiğine dair belgeye parmak bastı ancak davanın savcısı, kağıtta, ‘kan parası’ yerine sadece ‘para’ aldığının yazdığı gerekçesiyle ülkeden ayrılmalarına izin vermiyor. Kazanın olduğu 3 Mart'tan beri Trablus'ta bekleyen iki kaptan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesini istedi.
Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı yazılı açıklamada ise Libya'dan çıkmasına izin verilmeyen 9 denizci ile 1 geminin daha olduğu, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın çözüm için girişimde bulunduğu bildirildi.
3GEN Denizcilik Limited Şirketi'ne ait MV Alisa gemisi, 28 Şubat'ta Tekirdağ'dan aldığı unu Libya'nın Trablus Limanı'na götürdü. 3 Mart'ta geminin yükünü limanda bekleyen kamyonlara boşaltmak üzere güvertedeki vinci kullanmak için Libyalı liman hizmetleri şirketinin vinç operatörü gemiye çıktı. Emekli astsubay olan 1'inci Kaptan Ümit Korkmaz'ın ilk seferde vinci çok yüklediği gerekçesiyle uyardığı Libyalı operatör, uyarıyı dikkate almadı. Bir süre sonra vincin teli aşırı yükten koptu. Un çuvalları kamyonun kasasındaki Çadlı bir işçinin üzerine düşerek ölümüne yol açtı. Olayda Libyalı operatör yerine, vincin telinin çürük olduğu gerekçesiyle kaptanların kusuru olduğuna karar veren savcı, 1'inci Kaptan Ümit Korkmaz ile 2'nci Kaptan Kurtuluş Alper'in gözaltına alınması, geminin ise bağlanmasına karar verdi. MV Alisa gemisi ile diğer mürettebatın, 30 Nisan'da ülkeden ayrılmasına izin verildi. İki kaptan 26 gün cezaevinde yattıktan sonra Libyalı avukatının önerisiyle 3GEN Denizcilik, ölen Çadlı işçinin dul eşine 55 bin dinar kan parası ödedi.
NOTER AVUKATIN BABASI
Aile geleneklerine göre 6 ay evinden çıkmayıp ölen eşinin yasını tutacak olan Çadlı kadın, evine giden noter huzurunda parayı aldığına dair düzenlenen belgeye parmak bastı. Ancak savcı, belgede sadece ‘para’ yazdığını, ‘kan parası’ yazmadığını belirterek belgeyi kabul etmedi. Bu aşamada iki kaptanın cezaevinden salıverilmesine karar veren savcı, pasaportlarına el koyarak sorun çözülene kadar Libya'dan çıkışlarını yasakladı. Belgeyi savcının istediği gibi düzenlemek üzere noter ile bir kez daha Çadlı kadının evine gitmek isteyen iki kaptana Çadlı dul kadının avukatının babası olan noter ret cevabı verdi. Başka bir noter bulup kadının evine götüren Ümit Korkmaz ile Kurtuluş Alper, bu kez de dul kadının akrabaları izin vermediği için elleri boş döndü.
Kaptan Kurtuluş Alper, “Kabus gibi birşey yaşıyoruz. Kadının avukatı muhtemelen bir kez daha para almak için bunları yaptırıyor. Herşey gözünün önünde gelişmesine rağmen savcı umursamıyor. Kadını getirin burada gözümün önünde kan parasını aldığını söylesin diyor. Evinden çıkmayı reddeden bir kadını biz nasıl mahkemeye götürelim. Ancak mahkeme kararı ile getirilebilir” dedi.
2 Ağustos'ta evlenen kızı Gülşah'ın düğününü kaçıran Alper, “Büyükelçiliğimizden de yardım göremiyoruz. Libya yasalarına müdahale edemeyiz diyorlar. Oysa yasaların emrettiğini yerine getirdik. Kendileri de buna tanık. Buradan artık hiç çıkamayacakmışız gibi bir umutsuzluğa düştüm. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den yardım bekliyorum” diye konuştu.
Böbreküstü bezlerini etkileyen Addison hastalığını taşıdığı için devamlı ilaç kullanan Kaptan Ümit Korkmaz'ın Antalya'da yaşayan eşi Seher Korkmaz ise ağlayarak, “Eşim orada defalarca hastanelik oldu. Çalıştıkları şirket ilgilenmiyor. Dışişleri Bakanlığı devreye girmiyor. Kaderlerine terk edildiler. Onları kurtarması için cumhurbaşkanına yalvarıyorum” dedi.
DIŞİŞLERİ: 9 DENİZCİ DAHA VAR
Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı, Libya'da tutulan 11 Türk denizci ve 1 gemi ile ilgili olarak yazılı bilgi verdi. Kaptanlar Ümit Korkmaz ve Kurtuluş Alper'in pasaportlarına Libya makamlarınca el konulduğunu ve ülkeyi terk etmelerine izin verilmediği belirtilen açıklamada, “Gemi sahibi firmanın avukatlarınca, kazada vefat eden müteveffanın ailesinden tazminat karşılığı feragat belgesi alınmış, kaptanların kazada sorumluluğu bulunmadığı uzman raporlarıyla belirlenmiştir. İleri yaşta bulunan Ümit Korkmaz'ın ciddi sağlık sorunları olduğu da bilinmektedir” denildi. Mine-S gemisinin ise kaçak yakıt aldığı gerekçesiyle Libya'nın Misurata Limanı'nda 24 Mart 2008'den bu yana tutulmakta olduğu vurgulanan açıklama şöyle:
“Misurata Mahkemesi, dava sonucunda geminin kaptan ve mürettebatıyla birlikte limandan ayrılabileceğine hükmetmiş ve bu kararını Libya Başsavcısı El-Misurati'nin onayına sunmuştur. Başsavcılıktan gerekli onay bugüne kadar verilmemiştir. Gemide halen 9 mürettebat mevcuttur. Her iki sorunun bir an önce çözümlenmesi için çaba gösterilmektedir. M/V Alisa gemisi kaptanları Ümit Korkmaz ve Kurtuluş Alper’in Libya’yı terklerine izin verilmesi, Mine-S gemisine ilişkin adli sürecin ivedi tamamlanması, gemi ve mürettebatının serbest bırakılması hususlarında Libya makamları nezdinde gerekli girişimler başlatılmış olup, keyfiyet hakkında bizzat Sayın Bakanımız (Ali Babacan) tarafından Libyalı muhatabı nezdinde gerekli girişimler yapılmış olup sonucu izlenmektedir.”
Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı yazılı açıklamada ise Libya'dan çıkmasına izin verilmeyen 9 denizci ile 1 geminin daha olduğu, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın çözüm için girişimde bulunduğu bildirildi.
3GEN Denizcilik Limited Şirketi'ne ait MV Alisa gemisi, 28 Şubat'ta Tekirdağ'dan aldığı unu Libya'nın Trablus Limanı'na götürdü. 3 Mart'ta geminin yükünü limanda bekleyen kamyonlara boşaltmak üzere güvertedeki vinci kullanmak için Libyalı liman hizmetleri şirketinin vinç operatörü gemiye çıktı. Emekli astsubay olan 1'inci Kaptan Ümit Korkmaz'ın ilk seferde vinci çok yüklediği gerekçesiyle uyardığı Libyalı operatör, uyarıyı dikkate almadı. Bir süre sonra vincin teli aşırı yükten koptu. Un çuvalları kamyonun kasasındaki Çadlı bir işçinin üzerine düşerek ölümüne yol açtı. Olayda Libyalı operatör yerine, vincin telinin çürük olduğu gerekçesiyle kaptanların kusuru olduğuna karar veren savcı, 1'inci Kaptan Ümit Korkmaz ile 2'nci Kaptan Kurtuluş Alper'in gözaltına alınması, geminin ise bağlanmasına karar verdi. MV Alisa gemisi ile diğer mürettebatın, 30 Nisan'da ülkeden ayrılmasına izin verildi. İki kaptan 26 gün cezaevinde yattıktan sonra Libyalı avukatının önerisiyle 3GEN Denizcilik, ölen Çadlı işçinin dul eşine 55 bin dinar kan parası ödedi.
NOTER AVUKATIN BABASI
Aile geleneklerine göre 6 ay evinden çıkmayıp ölen eşinin yasını tutacak olan Çadlı kadın, evine giden noter huzurunda parayı aldığına dair düzenlenen belgeye parmak bastı. Ancak savcı, belgede sadece ‘para’ yazdığını, ‘kan parası’ yazmadığını belirterek belgeyi kabul etmedi. Bu aşamada iki kaptanın cezaevinden salıverilmesine karar veren savcı, pasaportlarına el koyarak sorun çözülene kadar Libya'dan çıkışlarını yasakladı. Belgeyi savcının istediği gibi düzenlemek üzere noter ile bir kez daha Çadlı kadının evine gitmek isteyen iki kaptana Çadlı dul kadının avukatının babası olan noter ret cevabı verdi. Başka bir noter bulup kadının evine götüren Ümit Korkmaz ile Kurtuluş Alper, bu kez de dul kadının akrabaları izin vermediği için elleri boş döndü.
Kaptan Kurtuluş Alper, “Kabus gibi birşey yaşıyoruz. Kadının avukatı muhtemelen bir kez daha para almak için bunları yaptırıyor. Herşey gözünün önünde gelişmesine rağmen savcı umursamıyor. Kadını getirin burada gözümün önünde kan parasını aldığını söylesin diyor. Evinden çıkmayı reddeden bir kadını biz nasıl mahkemeye götürelim. Ancak mahkeme kararı ile getirilebilir” dedi.
2 Ağustos'ta evlenen kızı Gülşah'ın düğününü kaçıran Alper, “Büyükelçiliğimizden de yardım göremiyoruz. Libya yasalarına müdahale edemeyiz diyorlar. Oysa yasaların emrettiğini yerine getirdik. Kendileri de buna tanık. Buradan artık hiç çıkamayacakmışız gibi bir umutsuzluğa düştüm. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den yardım bekliyorum” diye konuştu.
Böbreküstü bezlerini etkileyen Addison hastalığını taşıdığı için devamlı ilaç kullanan Kaptan Ümit Korkmaz'ın Antalya'da yaşayan eşi Seher Korkmaz ise ağlayarak, “Eşim orada defalarca hastanelik oldu. Çalıştıkları şirket ilgilenmiyor. Dışişleri Bakanlığı devreye girmiyor. Kaderlerine terk edildiler. Onları kurtarması için cumhurbaşkanına yalvarıyorum” dedi.
DIŞİŞLERİ: 9 DENİZCİ DAHA VAR
Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı, Libya'da tutulan 11 Türk denizci ve 1 gemi ile ilgili olarak yazılı bilgi verdi. Kaptanlar Ümit Korkmaz ve Kurtuluş Alper'in pasaportlarına Libya makamlarınca el konulduğunu ve ülkeyi terk etmelerine izin verilmediği belirtilen açıklamada, “Gemi sahibi firmanın avukatlarınca, kazada vefat eden müteveffanın ailesinden tazminat karşılığı feragat belgesi alınmış, kaptanların kazada sorumluluğu bulunmadığı uzman raporlarıyla belirlenmiştir. İleri yaşta bulunan Ümit Korkmaz'ın ciddi sağlık sorunları olduğu da bilinmektedir” denildi. Mine-S gemisinin ise kaçak yakıt aldığı gerekçesiyle Libya'nın Misurata Limanı'nda 24 Mart 2008'den bu yana tutulmakta olduğu vurgulanan açıklama şöyle:
“Misurata Mahkemesi, dava sonucunda geminin kaptan ve mürettebatıyla birlikte limandan ayrılabileceğine hükmetmiş ve bu kararını Libya Başsavcısı El-Misurati'nin onayına sunmuştur. Başsavcılıktan gerekli onay bugüne kadar verilmemiştir. Gemide halen 9 mürettebat mevcuttur. Her iki sorunun bir an önce çözümlenmesi için çaba gösterilmektedir. M/V Alisa gemisi kaptanları Ümit Korkmaz ve Kurtuluş Alper’in Libya’yı terklerine izin verilmesi, Mine-S gemisine ilişkin adli sürecin ivedi tamamlanması, gemi ve mürettebatının serbest bırakılması hususlarında Libya makamları nezdinde gerekli girişimler başlatılmış olup, keyfiyet hakkında bizzat Sayın Bakanımız (Ali Babacan) tarafından Libyalı muhatabı nezdinde gerekli girişimler yapılmış olup sonucu izlenmektedir.”