Libya ve Atina’ya doğru kaydık

Güncelleme Tarihi:

Libya ve Atina’ya doğru kaydık
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2003 00:00

VOLKANIN yarısı yok!.. Tıpkı Vezüv'deki gibi. Fay hattı, Bingöl'de volkanın yarısını almış götürmüş, kim bilir, kaç bin yıl önce.Dün sabaha karşı Bingöl'de meydana gelen depremi, uluslararası alandaki bilim adamımız Prof. Celal Şengör'e soruyorum. Şengör, Yalova depreminden sonra, İstanbul'da büyük bir deprem olacağını söyleyenlerin başında geliyor. Son üç yıldır yapılan jeolojik araştırmalar da, Şengör'ün tahminleriyle, ne yazık ki örtüşüyor.Celal Şengör'ün verdiği bilgiye göre, Bingöl Kuzey ve Doğu Anadolu fay hatlarının kesiştiği noktada bulunuyor. Yani, kent kurma açısından yanlış bir yer seçimi. Bingöl'de ortası çökmüş, delik deşik olmuş bir volkan var. Volkanı götüren fay, şimdi adım adım bölgeyi tarıyor ve götürüyor.Dünkü depremle birlikte, Anadolu birkaç santim daha Batı'ya kayıyor. Bir hesaba göre, elli milyon yıl sonra, Ege Denizi yok oluyor, Anadolu Yunanistan'la bütünleşiyor. Her deprem, Asya ile Avrupa'yı bu bölgede biraz daha yakınlaştırıyor.Sadece Anadolu değil, Kıbrıs da kayıyor Batı'ya doğru. Yine sadece Yunanistan'a değil, Libya'ya doğru da bir kayma var. Yani, şu kadar milyon yıl sonra, Akdeniz de küçülüyor ve okyanusa açılan bir göle dönüşüyor.YİNE KAMU BİNALARIOlayın jeolojik yönü bir yana, her depremde herkesi ayağa kaldıran hırsızlık, çarpıklık, aldırmazlık kendini bu kez de gösteriyor.Bütün depremlerde genel olarak kamu binaları ya yıkılıyor ya ağır hasar görüyor, tıpkı dün Bingöl'de olduğu gibi.Bu nedenle, depremlerde ölenlerin sayısı, dünyadaki aynı büyüklükteki depremlere göre, çok daha fazla. Çünkü, çarpık müteahhitlik sistemi, bilmem ne yasası, bilmem ne yönetmeliğini deliyor. Ne denetimi var, ne arayanı, ne soranı. Zaten müteahhit de, yakalandığında, birkaç ay içerde kalıyor, sonra yine eskisi gibi, devlet ya da belediyelerden aynı işleri almaya devam ediyor!.. Yaklaşık yirmi bin insanın ölümüne yol açan 99 depreminden sonra, bugün kaç kişi hapiste, kaç kişinin inşaat izni iptal?..Bingöl'de yıkılan okul binası da, aynı dramın ve hırsızlığın tekrarı. Dram, o kadar çocuk ölüyor. Hırsızlık, bina zaten sağlam yapılmıyor. Üstüne üstlük, herhangi bir güçlendirme yapılmıyor. Sağlam olmayan bina, okul olarak kullanılmaya devam ediyor.Bu feryat, figan, bizim gibi geri kalmış bir ülkede, en fazla üç gün sürüyor. Bir sonraki depreme kadar!..MGK'da uzlaşma yok!..EN uzun MGK'lardan biri daha... MGK'nın hükümet kanadı adına Başbakan Erdoğan, sözü arkadaşlarına pek bırakmıyor.Irak ve dış politikadan sonra, sıra laiklik ve kadrolaşmaya geldiğinde, Erdoğan kurnaz bir taktik uyguluyor. Ekonomiyi ön plana çıkartarak, ‘‘Bu gibi tartışmalardan ekonomi zarar görüyor, ama ekonomi bozulursa, ülke güvenliği de tehlikeye girer’’ diyerek, askerlerin bu alanda daha derin bir tartışmaya girmesini önlemeye çalışıyor.Bir ara Cumhurbaşkanı Sezer AKP'nin kadrolaşmasını eleştiriyor. Erdoğan ise, imzalanmayan kararnamalerin, hükümet icraatını engellediğini söylüyor. Sezer, DPT Müsteşarını örnek göstererek, ‘‘Bu görev için en az oniki yıl devlet memuriyetinde bulunmak gerek, oysa sizin atamak istediğiniz müsteşarın on yıllık hizmeti var’’ diyerek, hükümetin atamalarda teknik yanlışlara düştüğünü belirtiyor.MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç ile yurt dışı toplantıları tartışırken de, Erdoğan, ‘‘Siz siyaset yapıyorsunuz’’ diyor. Yani, ‘‘Hükümet ben olduğuma göre, sorumluluk bana aittir’’ demek istiyor!.. Aslında, bu mantığı MGK'nın bütününde sürekli hissettiriyor.Özetle, MGK'dan uzlaşma çıkmıyor!.. Herkes sözünü söylüyor ve konumunda ısrar ediyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!