Güncelleme Tarihi:
UCM yetkililerden bilgi istemiş ve bunun için bugüne dek süre tanımıştı.
BBC Muhabiri Gabriel Gatehouse, istenen bilgiler sağlanmazsa, UCM'nin Libya hakkında BM Güvenlik Konseyi'ne şikayette bulunabileceğini belirtiyor.
Albay Muammer Kaddafi'nin iktidardan devrilip öldürülmesi ardından oğlu ve rejimin önde gelenlerinden Seyfülislam, Kasım ayında ülkenin güneyinde yakalandı.
O zamandan bu yana Zintan'da tutuluyor.
Seyfülislam Kaddafi aleyhinde insanlığa karşı suç işlediği iddiasıyla dava açan UCM, hakkında tutuklama kararı almıştı.
Libya'nın yeni yöneticileri ise Kaddafi'nin ülkelerinde yargılanmasını istiyor. UCM Başsavcısı Luis Moreno-Ocampo bu talebe ilke olarak karşı değil.
Ancak UCM yeni yönetimden, Kaddafi'yi adil şekilde yargılayabilecek yargı organlarına ve hukuk sistemine sahip olduğunu kanıtlamasını istiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu konuda ciddi şüpheleri olduğunu vurguluyor. Yabancı gözlemcilerin Seyfülislam Kaddafi ile görüşmesine çok ender izin veriliyor.
AVUKAT VERİLMEDİ
Kaddafi bir ay önce görüşmesine izin verilen bir İnsan Hakları İzleme Örgütü temsilcisine iyi muamele gördüğünü, ancak kendisini savunacak bir avukatı olmadığını ve kendisine yöneltilen suçlamaları görmediğini söylemişti.
UCM yetkilileri de Kaddafi ile görüşme talep etmiş, ayrıca bedensel ve ruhsal sağlığı konusunda bilgi istemiş ve statüsünün ne olduğunu sormuş, kendisinin Lahey'e sevkedilip sevkedilmeyeceğinin resmi kanallardan bildirilmesini istemişti.
BBC muhabiri Gabriel Gatehouse Muammer Kaddafi'nin öldürülüşü konusunda hala yanıtsız sorular olduğuna dikkat çekiyor.
Yüzlerce kişinin öldüğü muhalif isyan sırasındaki tutumu dolayısıyla insanlığa karşı suç işlemekle suçlanan Seyfülislam Kaddafi'ye muamele konusunda şefafflık sağlanmazsa, insan hakları gruplarının kendilerini Kaddafi'yi savunmak gibi beklenmedik bir konumda bulabileceklerini kaydediyor.
39 yaşındaki Seyfülislam Kaddafi, yönetimin en etkin isimlerinden biri olarak sivrildi. Son yıllarda babasının yerini alabilecek aday olarak görülüyordu.
Batıda öğrenim gören Seyfülislam, ülkenin batıya dönük yüzü olmuş, isyan hareketinin başlaması öncesi, "ülkenin daha demokrasi yanlısı ve açık hale gelmesinde etkili bir güç" olarak lanse edilmişti.