Faruk BALIKÇI/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2008 14:30
DEMOKRATİK Toplum Partisi (DTP), yerel seçim stratejisini belirlemek ve siyasi gelişmeleri değermendirmek için Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi'ni topladı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan kapatılan DEP'in eski milletvekili Leyla Zana, “Tek taraflı kardeşlik olmaz. Biz, kimsenin dilencisi değiliz” dedi. Zana, Kıbrıs ve Ermeni sorunun çözümü halinde Kürt sorununda çözülebileceğini öne sürdü.
DTP, önümüzdeki mart ayında yapılacak yerel seçimlerdeki stratejsini belirlemek, siyasal gelişmeleri eğerlendirmek üzere Diyarbakır'da Demokratik Topum Kongresi'ni topladı. İl binasında yapılan ve 2 gün sürecek kongrenin ilk gününe DTP milletvekilleri Aysel Tuğluk, Selahattin Demirtaş, Ayla Akat, Emine Ayna, Bengi Yıldız, Osman Özçelik, Hamit Geylani, Pervin Buldan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, partili belediye başkanları ile yaklaşık 600 delege katıldı. Kongrenin açılışından önce Diyarbakır'da uğradığı silahlı saldırıda ölen gazeteci Musa Anter'in ölüm yıldönümü nedeniyle 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Toplantının yapıldığı salona, ‘Kadının özgürlük arayışı ve gençliğin devrimci coşkusu ile demokratik toplum kuruyoruz', ‘Güneşin ışınları ile Komela sistemini kuruyoruz', ‘Kürdistan demokratik özerklik ile demokratik cumhuriyete doğru', ‘Devrimcilerin en temel gücü ve sorumluluğu odur ki, şehitleri anlayarak, cevap olarak ve vasiyetlerini yerine getirerek yaşamaktır’ yazılı Kürtçe pankartlar asıldı.
Kongre Divan Başkanılığı’na seçilen DTP Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek, ilk kongereyi geçen yılın Ekim ayında yaptıklarını hatırlatarak şunları söyledi:
“Kongremiz o gün Kürt sorununun demokratik çözümü için önemli bir proje hazırlayarak Kürtler'in demokratik özerklik istediğini dünya kamuoyuna duyurdu. ‘Kürtler ne istiyor?' sorusuna demokratik özerklik ile net yanıt verildi.”
Yüksek, demokratik özerklik ile Kürtlerin, Türkiye’nin üniter yapısı içerisinde bütün halk ve farklılıkların bir arada yaşayabileceği bir sistemi ortaya koyduğunu anlatırken şunları söyledi:
“Bir halk kendi kaderini tayin etme hakkında ne istediğini dünyaya ilan etmiştir. Birinci olağanüstü kongreyi çatışma ve operasyonların yoğunlaştığı sınır ötesi operasyonun olduğu dönemde toplandık. Demokratik halk eylemlilikleri ile Kürt sorununun demokratik çözümü için sonuç alınamayacağını ortaya koyduk.”
Yüksek, yerel
seçimler dikkate alınarak, Kürtler'in temel hak ve özgürlüğü istemi konusunda bazı güçlerle çok çetin mücadele süreci yaşanacağını belirterek, “Başarılı olmamız için hiçbir neden yoktur. Yüzümü halka döneceğiz. Toplumumuzu bütün yaşam alanında örgütleyerek demokratik özerk inşaasını oluşturmak için mücadel edeceğiz, kongremizde bu amaçla önemli misyona sahiptir. Önümüzdeki yerel seçimlerde izlenmesi gereken strateji ne olmalıdır? Bu doğrultuda politika ve taktikler neler olmalı, bunun üzerine yoğun bir tartışma yürütmeliyiz” diye konuştu.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan kapatılan DEP'in eski milletvekili Leyla Zana, halkın umutlu olduğunu ve bu umudun büyütülmesi gerektiğini söyledi. Zana, Kürtçe yaptığı konuşmada kendilerini Kürtler'in değil seven ve sevmeyenlerin de dikkatle izlediğini, ülke gündemine baktıklarında kendisini kaybedecek düzeye geldiklerini anlatırken şöyle konuştu:
“Her halkın, her grubun kendi gündemini yaratması gerekiyor. Kendi gündemimizi sürekli kendimiz yaratmalıyız. Bütün vatandaşların kafasını Ergenekon meselesi ile meşgul edildi. Atılan bu adım temiz bir siyaset için midir? Yoksa kendi kontrolleri altından çıktığı için artık işe yaramadığı için temizlenmeleri gerekiyor. Türkiye’nin tarihi bazı sorunları var. Ermenistan, Kıbrıs, diğeri de Kürt sorunudur. Bu konuda Türkiye hiçbir adım atmadı. Dış güçler bahane edilerek bu üç sorun çözümü engelleniyor. Kıbrıs ve Ermeni sorunu biterse, Kürt sorunun da çözüleceğine inanıyorum. Başbakan Erdoğan darbe olmasın diye çetelere karşı adım attığını söylüyorlar. Hayır, Erdoğan'ın bunları temizleyecek gücü yoktur. Kontrolünde bulunduğu dış güçlere güçlük çıkardığı için bunlar temizlendi. Türkiye'deki sorunlar ne kadar hafifiletilirse, bizim sorunumuz da o kadar gündeme gelir ve çözüm için adım atılabilir. Türkiye birçok uluslararası anlaşmalara imza atmıştır. Türkiye'nin de altına imza attığı BM sözleşmesine göre, halklar kendi kaderlerine tayin hakkına sahiptir. Bir halk kendisine göre statü oluşturabilir. Kürtler bugün kendi statülerini oluşturuyor. Bu bizim tarihten, topraktan gelen hakkımızdır. Onurumuzla oynanarak, ‘Biz sizin kardeşiniziz’ denilirse böyle bir kardeşliği kimse kabul etmez. Biz, hakkımızı bilmeliyiz. Biz kimsenin dilencisi değiliz, kimseye de el açmıyoruz. Niyetimizi görüşümüzü ner zaman dile getireceğiz.”
Leyla Zana, “Eğer istiyorlarsa, kardeşlik isteniyorsa gerçek kardeşliğe hazırız. Tek taraflı kardeşlik, tek taraflı barış da olmaz. El uzatmak da tek taraflı olmaz. Bizim kendimize inancımız olmamız gerekir. Geleceğimize ve tarihimize bağlı olmamız gerekiyor. Önümüzde seçimler var, ben bu halka inanıyorum. Eğer bu halkın öncüleri kendilerini halktan üstün görmezse bu halk her zaman önümüzde olacaktır.” Zana'nın konuşması ardından kongre basına kapalı sürdü.