Güncelleme Tarihi:
Bugüne kadar Başbakan Erdoğan’ın medyada yer almayan, camide namaz kılarken, mezar başında dua ederken, futbol topuyla şut çekerken, düğünde nikâh kıyarken, şarkı söylerken gibi çok özel anlarına ait fotoğrafları kitap oldu. Hürriyet Başbakanlık Muhabiri Mustafa Küçük tarafından hazırlanan kitapta en dikkat çekici fotoğrafsa Başbakan Erdoğan’ın, geçen ocak ayında hayatını kaybeden Fenerbahçeli efsane futbolcu Lefter’le çekilmiş duygusal karesi. Büyükada’daki buluşmada çekilen fotoğrafta, Lefter Erdoğan’a sarılıp başını göğsüne yaslamış halde duruyor.
LİDERLERİN PEŞİNDE 20 YIL
Mesleğe, 1992’de adım atan Mustafa Küçük, son 20 yıla damgasını vuran siyasi liderleri adım adım takip etti. Vizöründen tanıklık ettiği liderlerin ‘o an’larını fotoğraf kareleriyle ölümsüzleştirdi. Türk siyasetinin renkli yüzleri Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Rauf Denktaş, Erdal İnönü, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Devlet Bahçeli, Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan ile yolları İstanbul’dan geçen ABD başkanları George W. Bush, Bill Clinton, Barack Obama, Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro ile Papa Benedict’in de aralarında bulunduğu son çeyrek yüzyıla imzalarını atan dünya liderlerini de portföyüne ekledi. Liderleri, eli deklanşörde nefes nefese takip ederken diğer yandan da dönemin önemli toplumsal olaylarına tanıklık etti.
O KONUŞMAYI HİÇ UNUTAMADI
Henüz çaylak bir muhabirken 1992’de Fatih’teki bir düğün salonunda Refah Partisi’nin düzenlediği iftarda ilk kez görüp dinlediği dönemin İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, o günkü konuşmasını hiç unutmadığını belirten Mustafa Küçük şunları söylüyor: “Gür ve etkileyici ses tonuyla adeta salonu titretiyordu. ‘İnsanlar bilmediği, tanımadığı şeylerden korkar. Artık kalıplardan çıkma zamanı. Gün herkese ulaşma günü. Karşınızdaki insan hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşma zamanı. Buna, selam vermekle başlayın. Karşınızdaki insana göre, selamün aleyküm, merhaba ya da hello deyin. Önemli olan insanlarla selamlaşmak ve onlara ulaşmak’ diyordu. Aslında o konuşmasıyla partisinin içindeki zihniyet devriminin fitilini de ateşliyordu. İktidara ulaşmanın bir kesime değil her kesime ulaşmaktan geçtiğini anlatıyor ve parti örgütüne bu yol haritasını çiziyordu.”
KELLE KOLTUKTA TAKİPLER
Mustafa Küçük, Erdoğan’ı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde de sık sık takip ettiğini ama özellikle 2001’de AK Parti’yi kurması ve genel başkan olması sonrasında bu takiplerin yoğunlaştığını anlatıyor: “Başbakan olduğu 2003’ten sonra İstanbul’da, zaman zaman da Marmara Bölgesi’nde sabahın ilk ışıklarından gece yarılarına kadar süren nefes nefese kovalamaca başladı. Kar, fırtına, yağmur, soğuk, sıcak demeden, kelle koltukta konvoy takiplerinden, aynı günde sekiz farklı mitinge, gün boyu süren konferanslardan, ikili görüşmelere ve hatta trafikte izini kaybettirdiği zamanlarda aramalarla geçen uzun soluklu ve bir o kadar yorucu bir süreç yaşadım. Hâlâ da yaşıyorum. Bazen çok yakınında bazen de çok uzağında oldum. Mutlu olduğunda etrafa saçtığı pozitif enerjiye, öfkelendiğinde yaydığı korkuya, hüzünlüyken yaşadığı duygusallığa tanık oldum” diyor.
EVİMDE VE BEYNİMDE FLAŞLAR PATLADI
Başbakanlık muhabiri olarak çalışan Mustafa Küçük’ün gazeteci olmaya karar vermesi bir başbakanla yaşadığı olay sonrası gerçekleşmiş. Mustafa Küçük, o günü şöyle anlatıyor: “Yıl 1990, henüz 16 yaşındayım. Ankara Anıttepe Lisesi ikinci sınıf öğrencisiyim. Akşam okuldan döndüğümde, evde iftar yemeğinde dönemin başbakanı Yıldırım Akbulut’un olduğunu öğrendim. Beni yanına çağırdı. Karşımızda, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen gazeteciler... “Sayın Akbulut bu tarafa, efendim şöyle bakın, şunu yapın, elinizi öpsün” gibi cümleleri peş peşe sıraladılar. Başbakan Akbulut da her söylediklerini yaptı. Sonra birbiri ardına patlayan flaşlar... Henüz meslek seçme aşamasındaki biri olarak o an benim de beynimde flaşlar patladı. Bu manzara karşısında, ‘Başbakan, ülkenin en güçlü insanı ve bu ülkeyi yönetiyor. Gazeteciler gerçekten önemli insanlar olmalı ki onlar ne söylerse yapıyor’ diye düşündüm. İşte o an mesleğimi seçtim.”
NEFES NEFESE 20 YIL 1 MİLYON KARE FOTOĞRAF
Mustafa Küçük, 20 yıllık meslek hayatı boyunca 1 milyon karenin üzerinde fotoğraf çekti. Ancak Başbakan Erdoğan’ın fotoğraflarının onda ayrı bir yeri var: “Birçok lideri takip etmeme rağmen, il başkanı, belediye başkanı, genel başkan ve başbakanlık süreçlerinde takip ettiğim tek lider Recep Tayyip Erdoğan oldu. Adım adım zirveye giden bu yolculuğuna bire bir tanıklık ettim. Olumlu ya da olumsuz hangi siyasi pencereden bakılırsa bakılsın, sessiz devrimler yapan bu liderin önemli anlarını fotoğraf kareleriyle de ölümsüzleştirdim.”