Leasingzedeler harekete geçti

ALMANYA'nın Kassel kentinde yerleşik FCR adlı otomobil galerisinin iflas etmesiyle, geçen ocak ayında gündeme gelen leasing skandalından etkilenen Türkler'in avukatlığını üstlenen Halil Öztaş sözleşmelerde usulsüzlük olduğunu söyleyerek "Sosyal yardımla geçinen insanlara araba vermişler.Gelir gider kontrolü yapılmamış. Gözü kapalı kredi verilmiş" diyerek vatandaşların uğradığı zararı en aza indirgeyebilmek için krediyi veren Santander Consumer Bank ile görüşmelerin sürdüğü bildirdi.

Öztaş olayın hukuki boyutunu şöyle anlattı: "FCR'nin kullandığı sistem leasing'e benziyor ama değil. Ortada iki sözleşme var. Birisi satış sözleşmesi, diğeri de banka kredi sözleşmesi. Hem satış hem de kredi sözleşmesinde usulsüzlük var. Arabanın değeri, örneğin 10 bin Euro ise, bunu daha yüksek göstermişler, dolayısıyla kredi yekünü yükselmiş. Sistem yürüdüğü takdirde sorun yok. Belli bir süre sonra araba geri verildiğinde, geriye kalan tüm krediyi FCR ödüyordu.İlk başta ödediler, müşterilerin güvenini kazandırlar. Ama iflas edince, arabayı geri alma ve krediyi ödeme güvencesi ortadan kalktı ve krediyi ödemek müvekkillere kaldı. Çünkü sözleşmede arabayı alanın ismi geçiyor. Yani banka ile FCR değil, müşteri yüzyüze kalıyor. Şirket iflas bildirdiği için onlara karşı şu anda yapabileceğimiz bir şey yok."

UZLAŞMA SAĞLANMAZSA DAVA AÇILACAK

Frankfurtlu avukat Halil Öztaş vatandaşları, arabanın değerinden fazla para kredi ödemekten kurtarmak için "Tek çarenin banka ile uzlaşmak" olduğunu söyledi. Şu anda Dietzenbach, Bochum ve Rhein Main Bölgesi'nden yüzün üzerinde müvekkili bulunan Öztaş "Ya toplu ya da kişiye özel bir çözüm bulmak durumundayız. Kredi veren Santander Consumer Bank'ın avukatı ile görüşmelerimiz sürüyor. Mesela, ödemelerde yüzde 20 ya da 30 indirime gidilebilir. Bankanın önerisi FCR'den alınan otomobillerin satılarak, satış yekünüyle borcun bir kısmının ödenmesi ve geriye kalan kredinin de uygun taksitlerle ödenmesi yönünde. Bakalım anlaşabilecek miyiz? Benim amacım çok hızlı bir şekilde çözüm getirmek. Mayıs ayına kadar başarabilirsek çok iyi olur. Banka ile uzlaşamazsak o zaman iş mahkemeye yansıyacak ama ben hem mağdurların hem de bankanın memnun kalacağı bir çözüm peşindeyim" dedi.

Cabbar Aygır: Passat bir araba almıştım. Ayda 150 Euro taksit ödüyorum. Taksitler çok uygun olduğu için doğrusu bizim de işimize geldi FCR'den araba almak ama sonunu düşünmedik. Benim geriye kalan borcum 12 bin Euro. Avukatımızın verdiği talimatlar doğrultusunda davranacağız. Bitşe şu iş de, biz de ne olacak diye düşünmekten kurtulsak.

Necati Aygır: Ben ilk otomobil alanlardan biriyim. FCR sayesinde ben de dahil hepimiz hayalini kurduğumuz lüks arabalara bindik. Ama sonucu acı oldu. Şirket iflas gösterince ortada kaldık. Ben Mercedes almıştım. Mercedes'i geri verip yerine Golf aldım. Ama geri verdiğim Mercedes'in geriye kalan kredisi ödenmemiş. Şimdi ikisinin de kredi borcu benim üzerimde. Ayda 1300 Euro maaş alıyorum. Toplam 50 bin Euro kredi borcum var ve altından nasıl kalkacağımı bilemiyorum.

NE OLMUŞTU?

FCR, aralarında başta Almanlar olmak üzere değişik uluslardan müşterilerine sattığı otomobillerin finansmanını, otomobil kredileri veren Santander Consumer Bank üzerinden sağlıyordu. Otomobiller müşteriye 24 aylığına leasing sistemiyle sözleşme yapılarak veriliyor ancak müşteri isterse 9'uncu aydan itibaren kullandığı otomobili geri teslim edip, yerine yenisini alabiliyor ve teslim ettiği arabanın geri kalan kredi borcu, bankaya FCR tarafından ödeniyordu.

FCR'nin bu yıl, 19 Ocak'ta iflas beyanında bulunmasıyla tüm borçlar, banka ile müşteri arasında yapılan sözleşme uyarınca, müşterilere kaldı. İflastan önce geri verilen yüzlerce arabanın banka kredisi FCR tarafından henüz ödenmediği için, bazı vatandaşlar iki hatta bazı durumlarda üç araba için birden bankaya borçlu durumuna düştüler. Bazı vatandaşlar ise ellerindeki arabayı teslim edip, yerine başka araba almadıkları halde bankadaki kredi borçları kapatılmadığı için hem bankaya borçlu gözüküyorlar hem de arabaları ellerinde yok.

Ayrıca mağdurlar FCR'nin müşteriyle yaptığı sözleşmelerde yalan beyanda bulunduğunu ileri sürüyorlar. Bir ön ödeme yapılmadığı halde, sözleşmeye arabanın değerine göre, binlerce Euro, ön ödeme yapılmış gibi yazıldığını, kredi anlaşmalarında da müşteriyle ilgili kişisel bilgilerin çarpıtılarak verildiğini, örneğin, geliri az kişilerin ev kirası gibi giderlerinin, olduğundan çok daha düşük bildirildiğini söylediler.

FCR'de görevli kişilerin yeni bir şirket kurma girişiminde bulundukları öğrenildi. FCR'ye müşteri götürerek komisyon alan, şirket iflas gösterince kendisi de mağdur duruma düşen ve adının açıklanmasını istemeyen bir kişi, şirketten "mağdurların durumunu görüşeceğiz" şeklinde bir davet aldığını ve ilgili toplantıya gittiğini söyleyerek şunları anlattı: "Toplantı Frankfurt'ta bir otelde yapıldı. Oraya gittiğimde yeni bir oyun çevirdiklerini anladım. Bir de benden 30 Euro katılım parası aldılar. Orada ilk sordukları soru 'zengin olmak istemeyen var mı?' şeklindeydi. 'Almanya'nın her yerinde temsil edileceğiz' diyorlardı. Internet üzerinden de satış yapacaklarmış. FCR'nin önemli adamları olarak çalışan herkes oradaydı. Bir tek şef Thomas Hellbig orada değildi. Biz bunun yeni bir dolandırıcılık işi olduğunu anlayınca çok kalmadım, ayrıldım toplantıdan."