Güncelleme Tarihi:
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Figaro, Marie Michele Martinet imzalı haberinde Rektör Yücel Aşkın’ın tutuklanması ile patlak veren gerginliği değerlendirdi. "Türk üniversitelerinde dindarlar ile laiklerin birbirine girdi. Van Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın gözaltına alınması, ülkeyi din konusunda böldü" diye yazdı.
Üniversitelerde laik Cumhuriyetçiler ile İslami- muhafazakar hükümetin karşı karşıya geldiğini kaydeden gazete, Aşkın’ın gözantına alınmasını büyük bir dayanışma harekatının izlediğini belirtti. Gazete, "Bir destek komitesinde toplanan 62 meslektaşı, İslamcı çevrelerin üniversite idaresini temizleme girişimini ihbar etmekte tereddüt göstermedi" ifadesini kullandı.
Le Figaro, Aşkın’ın tutuklanmasının rektörleri öfkelendirdiğini kaydederken rektörlerin Aşkın’ın bir "komplo" kurbanı olduğunu düşündüklerini, Türk basınındaki bu konudaki haberlere de dikkat çekti.
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in "Aşkın’a sahip çıkmak Cumhuriyet’e sahip çıkmaktır" sözlerine yer verilen haberde gerginliklerin her zaman eğitim alanında yaşandığı belirtilerek, "Böylece din konusu bir kez daha Türkiye’yi bölüyor" ifadesine yer verildi.
İMAM HATİP OKULLARI TARTIŞMASI
Geçen yıl imam hatipler konusunda yaşanan tartışmaları anımsatan Le Figaro, hükümetin, "Radikal İslam’ın fidanları" olmakla suçlanan imam hatip okulları mezunlarının üniversitelere erişimi üzerindeki sınırlamaları kaldırmak istediğini, ancak laiklik taraftarlarının buna karşı çıktığını belirtti.
SEZER’İN DAVETİ
Le Figaro, rektörlerin Çankaya Köşkü’ndeki Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna davet edildiğine işaret ederken, "Laik Cumhuriyet’in değerlerine bağlı olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından yapılan bu davet, birçok gözlemcinin gözünde Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin yadsınması gibi" yorumunu yaptı.
ADALETİN BAĞIMSIZLIĞI SORUN
Türkiye’yi bölen siyasi bir soruna dönüşen rektör Aşkın olayının adaletin bağımsızlığı sorununu da gündeme getirdiğini kaydeden gazete, Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özök’ün, Ankara’nın AB üyelik müzakerelerini başlattığı bu dönemde Türkiye’de yargının siyasi iktidardan tamamen ayrılmasını sağlayacak köklü bir adalet reformunun yapılması zamanı geldiği açıklamasına da yer verdi.