Güncelleme Tarihi:
Hamdi T, gazetecilere yaptığı açıklamada, kardeşiyle son görüşenin kendisi olduğunu, konuşmalarından anladığı kadarıyla cinayet olayının bir şekilde içinde olduğunu tahmin ettiğini söyledi.
Ama cinayet olayının ne kadar içinde olduğu bilemediğini, kaçmasının tahminlerini doğruladığını ifade eden Hamdi T, “Ben hayatından endişeliyim. Olayı yapıp yapmaması beni o kadar ilgilendirmiyor. Polisler alsın kardeşimi ve suçlu mu suçsuz mu bir an önce ortaya çıksın. Polislere kardeşimin bulunması için elimden gelen tüm yardımı yaptım. Aile olarak yıprandık. Özellikle de en çok ben yıprandım. Herkes bana soruyor yapmış mıdır yapmamış mıdır diye. Psikolojim bozuldu. Sokağa çıkamaz hale geldim. Suçlu veya suçsuz, ne olursan ol eğer sesimi duyuyorsan beni ara. Bizleri haberdar et. Teslim ol” diye konuştu.
“Kardeşim bulunsun diye eylem yapmayı düşünüyorum”
Kardeşinin bulunması için eylem yapmayı düşündüğünü vurgulayan Hamdi T, şöyle devam etti: “Telefon numaram var onda ve ondan telefon beklemekteyim. Birkaç gün içinde elimde pankartla kardeşimi Ankara'da aramayı düşünüyorum. Yasalara kim bakıyorsa, en yüksek mevki kimse orada eylem yapıp aramayı düşünüyorum.”
“Hatay'dan telefonla beni aradı”
Aileden en son telefonla kendisini aradığını kaydeden Hamdi T, “Bu ayın 9'unda beni telefonla aradı. Hatay'dan aradığını ve Suriye'ye gidebileceğini söylemişti. 'Ben gideceğim yere gittim ve asker arkadaşımla 1-2 saat sonra görüşeceğim, görüştükten sonrada sana dönerim' dedi. Ama dönmedi. Ona o kadar üsteledim 'niye gidiyorsun sebep nedir' diye. Kendisi fazla konuşmadı sadece gitmek zorundayım dedi” şeklinde konuştu.
“30 saat boyunca nezarethanede kaldım”
Olaydan sonra göz altına alındığını ve 30 saat boyunca nezarethanede kaldığını iddia eden Hamdi T, şöyle konuştu: “Göz altından çıkınca kardeşimin zanlı olarak arandığını öğreniyorum. Eğer daha önce öğrenseydim bir şekilde gitmesini engellerdim, engellemeye çalışırdım. Bu ayın 7'sinde kardeşimle istasyon caddesinde bir çay bahçesinde görüştüm. Cuma günüde kendisi ortadan kayboldu.”