Güncelleme Tarihi:
Lavrov, “Moskova'nın Ekosu” radyosuna yaptığı açıklamada, İngiliz sigorta şirketinin teminatı çekme kararının, “İngiliz sigorta sisteminin güvensizliğini” gösterdiğini belirtti.
Geminin, hava savunma sistemleri ve onarımı yapılan 3 helikopteri taşıdığını kaydeden Lavrov, şunları bildirdi:
“Batı medyasının Rus gemisiyle ilgili tepkisi belirli bir kampanyanın parçasıdır. Bunun çok da ahlaklı bir kampanya olmadığını söylemeliyim. Suriye'ye savaş gemisi göndermiyoruz. Biz kamuoyuna açık bir şekilde Suriye ile imzaladığımız silah satışı sözleşmesinin gereklerini yerine getirdiğimizi açıkladık. Bu silahlar tamamen savunma amaçlı ve çoğunlukla da hava savunma sistemleri. Bunlar halka karşı kullanılamaz. Sadece dış saldırılara karşı kullanılabilir.”
Lavrov, bugünlerde tartışılan geminin, hava savunma sistemleri taşıdığını belirterek, “Gemide 2008 yılındaki sözleşmeye göre onarılan 3 helikopter var. Bunlar Sovyet helikopterleri. Bunlar Sovyetler döneminde Suriye'ye verilen helikopterler. 2008 yılında bunların onarılmasıyla ilgili sözleşme yapıldı” diye konuştu.
"NASIL YÖNETİLECEKLERİNE SURİYE HALKI KARAR VERMELİ"
Suriye lideri Beşşar Esed'in görevi bırakması halinde kendisine dokunulmazlık verilebileceğine dair haberleri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Lavrov, “Kendilerini kimin yöneteceğine ve nasıl yaşayacaklarına Suriye halkı karar vermeli. Dış güçlerin yapması gereken, ülkedeki tüm güçlerin masaya oturup gelecekleriyle ilgili müzakerelere başlamasını sağlamak olmalı” dedi.
"MÜDAHALE FELAKET OLUR"
Lavrov, bir başka soru üzerine de Suriye'ye yönelik bir müdahalenin bölge için felaket anlamına geleceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Suriye çok sayıda etnik ve dini toluluğun bir arada yaşadığı ülke. Buradaki dini grupların başka ülkelerle de ilişikleri var. Lübnan, Suriye'deki gelişmelerden etkilenmeye başladı bile. Burada etnik gruplar arasında ortaya çıkabilecek çatışmalar tüm bölgeye yayılabilir. Mesela Kürt sorunu. Kürtler hem Suriye'de hem Türkiye'de hem Irak'ta hem de diğer ülkelerde yaşıyorlar.”