'Latife Hanım'ın sırları'

Güncelleme Tarihi:

Latife Hanımın sırları
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2006 12:38

Gazeteci İpek Çalışlar'ın "Latife Hanım" kitabına The Economist geniş yer verdi. Dergi, kitabın Atatürk'ün kalbini çalan, 23 yaşında, başı açık ve cesur bir kadın portresi ortaya koyuduğuna, Latife'nin de Fransa ya da İsviçre'den çok daha önce, Türkiye'deki kadınlara oy kullanma hakkı verecek yasaların geçmesi için mücadele vermiş bir feminist olduğuna dikkat çekti.

Haberin Devamı

İngiltere'de yayımlanan Economist dergisi, "Eski bir Türk tabusuna dair yeni bir kitap" başlığıyla gazeteci İpek Çalışlar'ın, Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın biyografisini kaleme aldığı "Latife Hanım" kitabını değerlendirdi.

BBC Türk Servisine göre, dergi, "Ölümü üzerinden yetmiş yıl geçse de Modern Türkiye'nin kurucusu Atatürk'ün geride bıraktıklarının, milyonlarca Türk için ilahi bir anlam taşıdığını" belirterek, Atatürk'e hakaretin, üç yıla kadar hapis cezasıyla sonuçlanabildiğine dikkat çekti.

Bunu değiştirmenin, Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne giden yolda bekleyen çetin gereksinimlerden biri olduğunu kaydeden dergi, İpek Çalışlar'ın, Atatürk'ün eşi Latife Hamın'ın biyografisini kaleme aldığı yeni kitabının, küçük bir adım olsa da umut vaat ettiğini düşünüyor.

Haberin Devamı

Economist dergisi'ndeki değerlendirmede şu ifadeler yer aldı:

"Atatürk'ün 1925 yılında boşanmasının ardından, Türkler, hep kahraman kocasını idare edecek istekten yoksun ve aklı kurnazlığa işleyen; patronluk taslayan ve çirkin bir kadın imajını besleyegeldi.

İki yıl süren fırtınalı evliliğin çöküşünden, hep Latife'yi sorumlu tuttu.

Çalışlar'ın dikkatli araştırması ve ailesiyle arkadaşlarının anlattıkları ise başka bir tabloyu ülkenin liderinin kalbini çalan, 23 yaşında, başı açık ve cesur bir kadını ortaya koyuyor.

İzmir'de zengin bir tüccarın kızı olan ve Avrupa'da hukuk okuyan Latife, Atatürk'ün modern Türk devleti tasavvurunu oluşturmasında, düşünülenden çok daha büyük bir rol oynadı.

Fransa ya da İsviçre'den çok daha önce, Türkiye'deki kadınlara oy kullanma hakkı verecek yasaların geçmesi için mücadele vermiş bir feministtti."

Economist, Atatürk'ün Latife'yle çok gurur duyduğu için başı açık olan Latife ile tüm Anadolu'yu baştan başa dolaşarak onu "örnek Türk kadını" olarak gösterdiğini belirttikten sonra, "Peki acaba, ters giden ne oldu?" diye sorusunu soruyor. Dergi bu soruyu şöyle yanıtladı:

"Latife, hikayenin kendi kısımını daha çok Atatürk'e saygısından, aynı zamanda da korkudan asla anlatmadı.

Türk Tarih Vakfı'nda tutulan günlüklerinin yayınlanmasına mahkeme kararıyla 25 yıl önce getirilen yasağın geçen yıl dolması, gizem perdesinin aralanmasına imkan verdi. Ancak ailesi, Atatürk'ün imajını korumak maksadıyla bu belgeleri yayınlamayı reddetti.

Haberin Devamı

Atatürk'ün her gece arkadaşlarıyla içki içiyor olması sorunlardan biri olabilir, bu geniş ölçüde bilinse de, az tartışılan bir konu. Ayrılıkta önemli bir rol oynadığı açık.

Aynı zamanda Atatürk'ün eski sevgilisi Fikriye'nin cumhurbaşkanlığı köşkü önünde kendini vurması da öyle.

Ancak İpek Çalışlar başka bir neden daha ortaya koyuyor: Tüm Batılılaşma çabaları yanında, Atatürk sonuçta karısının, kendisiyle eş konumda olma isteğini hazmedemedi. Çalışlar'a göre, "O da nihayetinde bir erkekti..."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!