OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 02, 2005 00:00
Lara Croft karakterinin kusursuz fiziği sayesinde Tomb Raider adlı oyun geniş bir kitlenin hayranlığını kazandı. İlk defa bir oyun kahramanı için hayran siteleri ve kulüpler kuruldu. Lara Croft’un ünü, içinde olduğu oyunun bile önüne geçti. Pek çok oyun tutkununa göre Angelina Jolie, Lara Croft karakteri için biçilmiş kaftan.Artık devir tersine döndü. Bir süre öncesine kadar daha çok sinemadan bilgisayar oyunlarına transfer olan kahramanlar, oyunlardan beyazperdeye transfer olmaya başladı. Oyunların sinemadan etkilendiği kadar, Hollywood da yüzünü interaktif endüstriye çevirerek dev bütçeli filmler çıkarmak için çeşitli isimleri kullandılar. Şu ana kadar ‘Tomb Raider‘ ve ‘Resident Evil‘ oyunlarının oldukça ses getiren filmleriyle karşılaştık. Popüler aksiyon oyunu ‘Doom‘un filmi de yakında sinemalarda gösterilmeye başlanacak. Bir diğer önemli proje de ‘Süper Mario’ oldu. Tarihin en seksi animasyon karakterlerinden Lara Croft’la adı özdeşleşen Tomb Raider, elbette oyundan sinema filmine transfer söz konusu olduğunda ilk akla gelenlerden biri. Öyle ki, oyunun başarı grafiğini yükselten ana etkenin, filmde Lara Croft rolünü üstlenen Angelina Jolie olduğunu bile söyleyebiliriz. Tomb Raider’ı bilgisayar, konsol veya cep telefonundan oynamış hemen herkesin buluştuğu ortak nokta şu: ‘Evet, Lara Croft’u Angelina Jolie’den başkası canlandıramazdı. Ve O doğuştan Lara Croft zaten!’ Zira oyunun başarısını, altı versiyon yayımlanmasından da anlıyoruz.Sinemanın ilham perileriÖyle bir oyun düşünün ki, bilgisayar donanımlarının geleceğini belirlesin ve yüz binlerce kullanıcıya yeni ekran kartı satın aldırsın. Evet, bir başka efsane oyun Doom’dan bahsediyoruz. Bugün bu oyun hakkında eski bir inceleme okuyun ve hiç şüphesiz incelemenin hiçbir yerinde ‘gerçek zamanlı strateji’ (RTS) lafını bulamayacaksınız. Bunun sebebi Dune II ve Westwood’un hemen ardından çıkardığı Command&Conquer’in kendini gösterdiği zamanda RTS sadece
trafik polisleri tarafından kullanılan bir kısaltmaydı. Bir oyunun yeni bir tür yaratacağına inanmak zor fakat Dune II bunu gerçekleştirmiş bulunuyor. Üstelik bununla da kalmayıp beyaz perdeye de görüntülerini yansıtıyor. Oyun olarak geniş bir hayran kitlesi kazanan Resident Evil de sinema sektörünün hayranlıkla işlediği bir sayısal dünya teması. Beyaz perdenin ünlü güzellerinden Milla Jovoviç’in hayat verdiği bu
film, oyun dünyasından sinemaya transferlerin önemli örneklerinden biri oldu. Sinemanın favori türleri olan gerilim ve korku, bilgisayar oyunlarında nadir rastlanıyor. Fakat Resident Evil’in senaryosu ve ortam tasarımları, filme ilham verirken son derece korkutucu sahnelerin ve efektlerin de habercisi olmuÅŸ.Â
button