Lammert: Toplumda farklılıklar sorunlar da yaratır

Lammert, Frankfurter Rundschau gazetesine verdiği röportajda, ”Öncü kültür toplumun çeşitliliğini sınırlandırmaz mı?” sorusu üzerine, “Tam aksine: Bir toplumun çeşitliliğini mümkün kılar. Burada bahis konusu olan bu deyim değil, hele hele Alman 'öncü kültürü' hiç değil. Burada önemli olan toplumumuzun her bir diğer toplum gibi asgari ortak temellerde buluşmasıdır. Farklı kültürler sadece bir zenginlik değil, aynı zamanda zorluktur. Sadece uzlaşma sağlamaz, krizler de yaratır. Hiçbir toplum her şeyi olduğu gibi kabul ederek, olayların nasıl gelişeceğini bekleyemez” dedi.

Batılı ülkelerde de erkek-kadın eşitliğinin sağlanmasının uzun yıllar sürdüğünün hatırlatılması üzerine de Lammert, “Türkiye'deki kalkınma süreci için zaman verilmesine saygı duyup duymamam gerektiğini sorarsanız, ki Almanya'nın da zamana ihtiyacı vardı, ya da öte yandan toplumların yan yana kendi kültürleri içinde yaşamalarının daha doğru olup olmayacağını sorarsanız, birinci soruya 'evet', ikinci soruya 'hayır' derim” şeklinde konuştu.

Almanya'daki temel değerlerin tarihi Hıristiyan-Yahudi geleneklerine bağlı olduğunu ve ülkede yaşayan farklı kültürlerden yabancıların bir kısmının da belirli kurallardan yana olduğunu savunan Lammert, bu şekilde konuşarak diğer din ve kültürlerden gelen insanları kısıtlayıp kısıtlamadığı şeklindeki bir soruya karşılık da, ”Burada yaşayan çok sayıda Müslümanın marjinal ya da kültürel inançlarının önemsiz olduğunu söyleyecek kadar deli değiliz” dedi.