Laiklik konusunun sadedi nedir?

Güncelleme Tarihi:

Laiklik konusunun sadedi nedir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2008 07:24

Sadedi şudur: Din ve dine fatura edilen kutsallar iktidar erkinin arkasına konmayacak.

Haberin Devamı

Yönetim erkinin arkasına kutsalı koyduğunuz anda yolunuz teokrasiye, despotizme ve engizisyona çıkar.

 

Bunun istisnası ve tedbiri yok. Olmamıştır, olamaz. Böyle bir istisna, böyle bir tedbir eşyanın tabiatına aykırıdır.

 

Meseleyi, İslam içine çekersek şöyle diyeceğiz:

 

Laiklik, di­ne Arap Eme­vı ha­ne­da­nı­nın yap­tı­ğı­nı yap­ma­ma­nın ga­ran­ti­sidir, güvencesidir.

 

Peki,o ne­dir?

 

İşte, bu ülke onu anladığı zaman mesele çözülecek, herkes rahat edecek...

 

Haberin Devamı

Hiç kim­se kit­le­nin yö­ne­ti­mi­ni, ül­ke­nin yö­ne­ti­mi­ni, di­ni­ne, mez­he­bi­ne uyarlamayacak. Ya­ni ik­ti­dar er­ki­nin ar­ka­sı­na di­ni koy­ma­yacaksınız. Za­ten bu yolu bizzat Kur'an ka­pat­mış­tır.

 

İk­ti­dar er­ki­nin ar­ka­sı­na di­ni koy­mak ne de­mek­tir?

 

Al­lah adı­na bi­ri­nin ve­ya bir kad­ro­nun kit­le­yi yö­net­me­si de­mek­tir. Kur'an bu­nu ka­pat­mış, bu dev­ri bi­tir­miş. Na­sıl bi­tir­miş? Onu da bil­mi­yor bu mil­let.

 

Ama bu millet şunu biliyor:

 

Son Pe­ygam­ber, bi­zim pey­gam­be­ri­mizdir.

 

Ni­ye Son Pey­gam­ber bi­zim pey­gam­be­ri­mizdir, hiç dü­şün­dünüz mü? Cenabı Hak, neden peygamberliği Hz. Muhammed’le bi­tir­di? Adam bul­mak­ta zor­luk mu çek­ti? Öy­le bir şey mi var? Bin beş yüz, iki bin, üç bin yıl ön­ce adam var­dı da, şim­di yok mu? Ni­ye bi­tir­di? Bir­kaç hikmeti var. Bir ta­ne­si de şu:

 

Ar­tık, Al­lah adı­na in­san­la­rı yö­ne­te­cek ki­şi­ler dev­ri bit­ti. Kur’an bu­nu bi­ti­ri­yor. Çün­kü böy­le bir sı­fat ol­sa ol­sa pey­gam­ber un­va­nı ta­şı­yan bir insanın olur. Kaldı ki, Kur'an o pey­gam­be­re bi­le, kit­le­yi devlet baş­kanı ve­ya yö­ne­ti­ci sı­fa­tıy­la yö­net­me­ye kalk­tı­ğı an­da he­men sos­yal mu­ka­ve­le (bey’at) ve şûra emri veriyor. On­lar­la mu­ka­ve­le yap ve şûrayı, ya­ni kar­şı­lık­lı de­ne­ti­mi iş­le­te­rek öy­le yö­net diyor.

 

Haberin Devamı

Peygamberliğin bittiğini ilan edip teokrasi devrini kapatan Kur’an onun yerine şunu koymuştur: Hâkimiyet er­ki­nin, yö­ne­tim er­ki­nin ar­ka­sı­na kit­le­nin ira­de­si otu­ra­cak.

 

Mut­lak hâkim Al­lah'tır.

 

Ta­mam, ama o sosyolojik-hukuksal bir kavram değil, on­to­lo­jik bir kav­ram­dır.

 

Egemenlik Tanrı’nındır sözünün anlamı teokrasi değil. Bu işleri bilmeyen bunu teokrasi diye yutturuyorlar.

 

Mut­lak hâkim olan Ce­na­bı Hak ken­di­ne iman et­miş olan­la­ra şöyle di­yor:

 

“Kitle, yö­ne­tim­de, ka­de­ri ko­nu­sun­da söz sa­hi­bi ol­sun!”

 

İş­te şûra ve bey'at il­ke­si bu emrin yerine getirilişini gösteriyor.

 

Siyasal İslam denen, esasında ise İslam’ın başının en büyük derdi olan saltanat dinciliği “Söz Al­lah'ın­dır, hü­küm Al­lah'ın­dır!” diyerek ortaya fırlıyor. De­di­ği, ilke olarak doğ­ru­dur. Ama onun Kur’ansal pencereden açıklanması gerekir. Onu yapmıyor. Sözü söylüyor, açıklama işini, Arap- Emevî saltanatçılarının yaptığı gibi yapıyor.

 

Haberin Devamı

Bu Emevî siyasetçileri için Hz. Ali'nin kul­lan­dı­ğı bir söz var ki, bugün, Allah ile aldatan siyaset dinciliğinin de ciğer röntgenini vermektedir. Şöyle diyor Emevî dincileri için Hz. Ali:

 

 Hak bir sözü (Kur’an’ı), bâtılı mu­rat ede­rek kul­la­nı­yor­lar.”

 

Siyasal İslamcıların bugün yap­tık­la­rı da budur.

 

Peygamberlik bitmemiş, Kur’an bey’at ve şûra emri getirmemiş, ilk Müslüman devlet başkanları seçimle iş başına gelmemiş gibi, İslam’ı bir hanedanlık ve padişahlık ideolojisi halinde tanıtıp buna din diyenler ve bu sahte dini geçerli kılmak için de laiklik düşmanlığı yapanlar var.

 

Bunlar Müslümanı geri götürmek, Cahiliye devrine döndürmek, Kur’an’ın yıktığı örflerin zindanına tıkmak istiyorlar.

 

Niçin?

 

Kendi çıkarları için.

 

Haberin Devamı

Kendilerini Allah’ın vekili yerine koydurup kitleyi egemenlikleri altında tutmak için.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!