Ladin'in bankası Hoca'nın kankası
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2001 01:36
ABD Hazine Bakanlığı'na göre Ladin'i finanse eden El Takva Bankası'nın yöneticisi Ahmet Huber, Erbakan'ın çok yakın arkadaşı.
Kapatılan Refah Partisi'nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan'ın İsviçreli Müslüman arkadaşı Ahmet Huber'in, Suudi terörist Usame bin Ladin'i besleyen kasalardan biri olduğu ortaya çıktı.
Ahmet Huber, terörü besleyen para odaklarının peşine düşen ABD Hazine Bakanlığı'nın bu ay içinde malvarlıklarını dondurduğu 62 kişi ve kuruluştan biri olan ‘El Takva Bankası’nın yöneticisi. Bankanın yanısıra Huber'in malvarlıklarına da Bush yönetimi tarafından el konuldu.
ESKİ DOSTLAR
Ahmet Huber ile Erbakan'ın yakınlığı çok eski yıllara dayanıyor. Erbakan'ın, Protestanlıktan İslam'a geçen yakın dostunu Türkiye'ye getirip seçim mitinglerine götürdüğü de biliniyor.
İsviçreli yazar Richard Labeviere'in ABD ile İslam arasındaki ilişkileri anlattığı ‘Dollars for Terror-Terör Dolarları’ adlı kitapta Huber-Erbakan yakınlığı ilginç bir ayrıntıyla göndeme getiriliyor. Geçtiğimiz günlerde İspanya'da yayınlanan El Pais Gazetesi'nde de yer alan ayrıntı şöyle:
‘‘Huber'in odasında hayran olduğu 3 kişinin fotoğrafları bulunuyor. Bunlardan biri Nazi Almanyası'nın Führer'i Adolf Hitler, diğeri Gestapo Şefi Heinrich Himmler ve Necmettin Erbakan.’’
REFAH İÇİN KAMPANYA
Ahmet Huber geçen yıl Hürriyet muhabiri Celal Özcan'a Bern'de yaptığı açıklamada Erbakan'ı ‘‘Çok yakın dostum’’ diye nitelemiş ve Erbakan'ın Almanya'daki Neonazi hareketine destek verdiğini ileri sürmüştü. Huber'in 14 Aralık 2000 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan sözleri şöyleydi:
‘‘1992 seçimlerinde iki hafta Erbakan'ın uçağıyla yanında dolaştım ve Refah Partisi için seçim kampanyası yaptım. Mikrofona çıkıp, ‘Ben İsviçreli Müslüman Ahmet Huber. İsviçre'de sosyal demokratım ama, Türkiye'de olsam Bülent Ecevit'i seçmezdim' diyordum. Erbakan'la İran ve Almanya'daki yeni sağla işbirliği konusunu görüştük. İran'a sıcak bakmıyor. Ancak yeni sağla ilişki kurmamazın önemli olduğunu söyledi. Ben ‘aşırı' kelimesini kullanmıyorum, yeni sağ demeyi tercih ediyorum.’’
Albert Frederich Albert AHMET HUBER oldu
İsviçreli bir gazeteci olan 74 yaşındaki Ahmet Huber'in asıl adı Albert Frederich Albert. Müslüman olurken Ahmet adını alan Huber'in gazetecilik mesleği 1989'da sona erdi. O dönemde Şeytan Ayetleri'nin yazarı Salman Rüşdi aleyhindeki İran fetvasını destekleyen Huber'in görevine son verildi. Huber daha sonra kendini Avrupalı aşırı milliyetçi Hıristiyanlarla radikal İslamcıları birleştirme davasına adadı.
Irkçı Le Pen'le Erbakan'ı tanıştırdı
Bahama merkezli El Takva'nın yöneticisi Ahmet Huber, zıt akımları kimliğinde barındıran ilginç bir şahsiyet.
Neonazi eğilimli bir Müslüman olan Huber, radikal Hıristiyan ve Müslümanları ABD ve Yahudilere karşı birleştirmeyi amaçlıyor. Aralarında Milli Görüş'ün de bulunduğu birçok İslami kuruluş bünyesinde verdiği konferanslarla bu fikri işliyor. Huber, Erbakan ile aşırı ırkçı Fransız Ulusal Cephe partisinin eski lideri Jean-Marie Le Pen'i de bu amaçla bir araya getirmişti.
Huber, Almanya'da kapatılması gündemde olan Neonazi partisi NPD'nin toplantılarında da sık sık boy gösteriyor.
Suudi dolarları El Takva üzerinden Ladin'e gidiyor
ABD'nin malvarlıklarına el koyduğu bankalar arasında yer alan El Takva 1987 yılında kuruldu. Merkezi Bahama Adaları'nda bulunan İslami bankanın sermayesi, Suudi zenginlerinin paraları sayesinde 10 yıl içinde 229 milyon dolara çıktı. Boston Herald gazetesinin haberine göre Suudi kraliyet ailesi mensuplarının da bu bankaya para yatırıp yatırmadığı bilinmiyor. Ancak aileden en az bir kişinin Usame bin Ladin'e akan paraların toplandığı İslami bankalardan biriyle iş yaptığı biliniyor.
El Takva'nın yöneticisi Ahmet Huber, 1995 yılında aynı gazeteye açıklamasında, petrol zengini Suudi ailelerinin bankaya para akıtılmasında çok aktif olduklarını söylemişti. Bu banka yıllardır Müslüman Kardeşler ile diğer İslami örgütleri besleyen kasalardan biri olarak tanınıyor.
Ahmet Huber, terörü besleyen para odaklarının peşine düşen ABD Hazine Bakanlığı'nın bu ay içinde malvarlıklarını dondurduğu 62 kişi ve kuruluştan biri olan ‘El Takva Bankası’nın yöneticisi. Bankanın yanısıra Huber'in malvarlıklarına da Bush yönetimi tarafından el konuldu.
ESKİ DOSTLAR
Ahmet Huber ile Erbakan'ın yakınlığı çok eski yıllara dayanıyor. Erbakan'ın, Protestanlıktan İslam'a geçen yakın dostunu Türkiye'ye getirip seçim mitinglerine götürdüğü de biliniyor.
İsviçreli yazar Richard Labeviere'in ABD ile İslam arasındaki ilişkileri anlattığı ‘Dollars for Terror-Terör Dolarları’ adlı kitapta Huber-Erbakan yakınlığı ilginç bir ayrıntıyla göndeme getiriliyor. Geçtiğimiz günlerde İspanya'da yayınlanan El Pais Gazetesi'nde de yer alan ayrıntı şöyle:
‘‘Huber'in odasında hayran olduğu 3 kişinin fotoğrafları bulunuyor. Bunlardan biri Nazi Almanyası'nın Führer'i Adolf Hitler, diğeri Gestapo Şefi Heinrich Himmler ve Necmettin Erbakan.’’
REFAH İÇİN KAMPANYA
Ahmet Huber geçen yıl Hürriyet muhabiri Celal Özcan'a Bern'de yaptığı açıklamada Erbakan'ı ‘‘Çok yakın dostum’’ diye nitelemiş ve Erbakan'ın Almanya'daki Neonazi hareketine destek verdiğini ileri sürmüştü. Huber'in 14 Aralık 2000 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan sözleri şöyleydi:
‘‘1992 seçimlerinde iki hafta Erbakan'ın uçağıyla yanında dolaştım ve Refah Partisi için seçim kampanyası yaptım. Mikrofona çıkıp, ‘Ben İsviçreli Müslüman Ahmet Huber. İsviçre'de sosyal demokratım ama, Türkiye'de olsam Bülent Ecevit'i seçmezdim' diyordum. Erbakan'la İran ve Almanya'daki yeni sağla işbirliği konusunu görüştük. İran'a sıcak bakmıyor. Ancak yeni sağla ilişki kurmamazın önemli olduğunu söyledi. Ben ‘aşırı' kelimesini kullanmıyorum, yeni sağ demeyi tercih ediyorum.’’
Albert Frederich Albert AHMET HUBER oldu
İsviçreli bir gazeteci olan 74 yaşındaki Ahmet Huber'in asıl adı Albert Frederich Albert. Müslüman olurken Ahmet adını alan Huber'in gazetecilik mesleği 1989'da sona erdi. O dönemde Şeytan Ayetleri'nin yazarı Salman Rüşdi aleyhindeki İran fetvasını destekleyen Huber'in görevine son verildi. Huber daha sonra kendini Avrupalı aşırı milliyetçi Hıristiyanlarla radikal İslamcıları birleştirme davasına adadı.
Irkçı Le Pen'le Erbakan'ı tanıştırdı
Bahama merkezli El Takva'nın yöneticisi Ahmet Huber, zıt akımları kimliğinde barındıran ilginç bir şahsiyet.
Neonazi eğilimli bir Müslüman olan Huber, radikal Hıristiyan ve Müslümanları ABD ve Yahudilere karşı birleştirmeyi amaçlıyor. Aralarında Milli Görüş'ün de bulunduğu birçok İslami kuruluş bünyesinde verdiği konferanslarla bu fikri işliyor. Huber, Erbakan ile aşırı ırkçı Fransız Ulusal Cephe partisinin eski lideri Jean-Marie Le Pen'i de bu amaçla bir araya getirmişti.
Huber, Almanya'da kapatılması gündemde olan Neonazi partisi NPD'nin toplantılarında da sık sık boy gösteriyor.
Suudi dolarları El Takva üzerinden Ladin'e gidiyor
ABD'nin malvarlıklarına el koyduğu bankalar arasında yer alan El Takva 1987 yılında kuruldu. Merkezi Bahama Adaları'nda bulunan İslami bankanın sermayesi, Suudi zenginlerinin paraları sayesinde 10 yıl içinde 229 milyon dolara çıktı. Boston Herald gazetesinin haberine göre Suudi kraliyet ailesi mensuplarının da bu bankaya para yatırıp yatırmadığı bilinmiyor. Ancak aileden en az bir kişinin Usame bin Ladin'e akan paraların toplandığı İslami bankalardan biriyle iş yaptığı biliniyor.
El Takva'nın yöneticisi Ahmet Huber, 1995 yılında aynı gazeteye açıklamasında, petrol zengini Suudi ailelerinin bankaya para akıtılmasında çok aktif olduklarını söylemişti. Bu banka yıllardır Müslüman Kardeşler ile diğer İslami örgütleri besleyen kasalardan biri olarak tanınıyor.