Mustafa KÜÇÜK-Serkan AKKOÇ/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2008 00:00
Milano’daki evinde son nefesini verdikten sonra krematoryumda yakılan Leyla Gencer’in külleri, dün vasiyeti yerine getirilerek, Boğaz’ın derin mavilikleriyle buluştu. Dolmabahçe açıklarında Gencer Boğaz’a karışırken, yüzlerce seveni, sahilden çok sevdiği beyaz güller ve alkışlarla ’La Diva Turca’yı son yolculuğuna uğurladı.
ULUSLARARASI sanat arenasında ’La Diva Turca’ olarak bilinen 20’nci yüzyılın en büyük sopranolarından Leyla Gencer’in külleri, Dolmabahçe Meydanı’nda seslendirilen Mozart’ın Requiem’inden Lacrimosa ile Ahmed Adnan Saygun’un Yunus Emre Oratoryosu’nun 5, 12 ve 13’üncü bölümleri eşliğinde, bir tekneden serpilerek, İstanbul Boğazı’nın sularıyla buluştu. 10 Mayısta Milano’daki evinde solunum ve kalp yetmezliği nedeniyle yaşamını yitiren Gencer için, 12 Mayıs’ta Milano’da San Babila Kilisesi’nde bir cenaze töreni düzenlenmişti.
Dolmabahçe ’sahnesi’
Vasiyeti doğrultusunda, Kuran okunmasının ardından krematoryumda yakılan Leyla Gencer’in külleri, önceki akşam İstanbul’a getirildi. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV), La Diva Turca’nın küllerinin Boğaz’ın mavi sularıyla buluşması için, görkemli bir tören düzenledi. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu’nun açık hava sahnesine dönüştürdüğü Dolmabahçe Meydanı’nda, Gencer’i çiçekler atarak uğurlayanlar arasında Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Zeynep Damla Gürel, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı vardı. Bedri Baykam, Nuri Çolakoğlu, Yelda Kodallı, Genco Erkal, Gülriz Sururi, Hakan Aysev, Ferdi Atuner, Fazıl Say, Meral Çetinkaya, İstanbul Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, Ufuk Uras, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de törene katıldı.
Beyaz gül ve alkışlar
Leyla Gencer’in vasiyeti üzerine yakılan bedeninin külleri, Süreyya teknesinde, simli siyah bir örtünün üzerine yerleştirildi. Kutunun üst tarafında Gencer’in bir fotoğrafı, ön tarafında ise çok sevdiği beyaz güller yer aldı. Teknede, Gencer’in kuzenleri Engin Cezzar ve Cemil İpekçi, İpek Cem, sanatçının yakın dostları Melahat Behlil, Necla Ergeneli, Yahya ve Sevgi Üzer, gazeteci-yazar Zeynep Oral ve Evin İlyasoğlu, Türkiye’nin Tallin Büyükelçisi Şule Soysal vardı. Diva’nın küllerini boğaza, sanatçının hayatını ’Tutkunun Romanı’ adlı kitapta anlatan Zeynep Oral ile Türkiye’nin Tallin Büyükelçisi Şule Soysal ve Melahat Behlil bıraktı. Törene teknede ve sahilde katılanlar, küllerin dökülmesinden sonra, Diva’yı denize beyaz güller atıp, alkışlar ve gözyaşlarıyla uğurladılar. Alkışlar, Süreyya teknesi ayrılana kadar sürdü.
Geriye kemik tozları kalıyor
ÖLEN kişilerin cesetleri krematoryumda özel yöntemle yakılır. Kremasyon işleminde fırın sıcaklığı önce 872, daha sonra 1092 dereceye yükseltilir. 2 saat sonunda geride 2.5-3 kilogram kemik kırıkları kalır. Bunlar özel yöntemle toz haline getirilerek özel kaplara alınır.