Güncelleme Tarihi:
Üsküdar Belediyesi Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden aylık 21 bin TL’yi kiraladığı Kuzguncuk Bostanı’ndaki ağaçları budayıp çevre temizliği yaptı. Kuzguncuk sakinleri bostanın betonlaştırılacağını iddia ederek nöbete başladı. Mahalleli dün nöbetin ikinci gününde, destek için bostana gelen misafirlerini çay ikram ederek karşıladı. Bostan’ın betonlaşmaması için 1992’de de eylem yapan Kuzguncuklular Derneği’nin yöneticileri, dün Üsküdar Belediyesi’nden yetkililerle görüştü. Görüşmeden bostanın halka açılması konusunda mutabakat çıktı. Taraflar, orman alanının olduğu gibi muhafaza edilip çay bahçesi gibi yerlerin yapılmaması, “köy meydanı” tabir edilen alanın insanların gelip oturabileceği ortak kullanıma açılması, geri kalan kısmın da bahçe olarak devamı konusunda anlaştı. Belediye yetkililerinin projenin her aşamasında Kuzguncuklular’la birlikte çalışma garantisi vermesi Kuzguncuklular’ı sevindirdi. Dernek yöneticileri görüşmeden duydukları memnuniyeti dile getirirken, verilen sözlerin tutulup tutulmayacağının da takipçisi olacaklarını söyledi.
Babadan miras direniş
Kuzguncuk Bostanı’nın 1992 yılında hastane yapılması gündeme gelmişti. Kuzguncuklular o dönem de direnmiş ve ağaçları kurtarmıştı. Bostanı yıkmak için gelen dozerlerin önünde duranlardan biri de esnaf Bilal Çelik’ti. Bilal Çelik 2011 yılında, 80 yaşında hayatını kaybetti ama bostan için direnişi şimdi Kuzguncuklular Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan kızı Ayfer Fatma Çelik devraldı. Ayfer Fatma Çelik Kuzguncuk Bostanı ile ilgili şunları söyledi:
“Burası Fethi Paşa Korusu gibi yapılmak isteniyor. Sabah ziraat mühendisleri geldi. Buradaki otların bile toplanmasını uygun bulmadılar. Çünkü otlar ağaçları besliyor. Bütün komşularla buradayız. Halka açacağız diyorlar ama zaten halka açık bir yer. Yerel yönetimler halk adına yönetmek için izin almak demektir. Yani halka ‘Benim kulağım sende, sen söyleyeceksin ben yapacağım’ demektir. Üsküdar Belediyesi kulağını bize çevirirse ne istediğimizi duyar. Biz, ne olur buranın yeşilini koruyalım, bostan kalsın diye uğraşıyoruz. Biz yine burada hıdrellezimi yapalım, aşuremizi pişirelim, kilimlerimizi atalım. Çocuklarımız gelsin toprağa dokunsun. Belediye burayı yine bostan olarak düzenlesin.”
Kesilen nar ağacının başında nöbet tutan mahalle sakinlerinden Timur Danış ise 1992’de bostanın betonlaşmasına nasıl engel olduklarını gururla anlatıyor. Bostanın misafirlerinden 1,5 yaşındaki Roy Aras Karanfil çimenler üzerinde oynarken, Kuzguncuk’ta çalışan annesi Aslin Karanfil de bostanın beton binalar arasında nefes alınacak tek yer olduğunu söylüyor.