Kuzey Anadolu Fay hattı korkutuyor
Güncelleme Tarihi:
Salih TEKİN/ERZURUM, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2011 11:38
ATATÜRK Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özyazıcıoğlu, 7’den büyük deprem üretme riski bulunan Kuzey Anadolu Fay hattının Erzincan- Karlıova (Bingöl) bölümünün büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi.
Doğu Anadolu Bölgesindeki fayların sürekli hareket ettiğini belirten Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özyazıcıoğlu, bunların bir gün ciddi bir deprem üretebileceklerini kaydetti. Depremlerin periyodik bir hadise olmadığını, uzun dönemlerde büyük depremlerin gerçekleşme olasılığı bulunduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özyazıcıoğlu, Doğu Anadolu’da önemli faylar bulunduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özyazıcıoğlu, "Doğu Anadolu Fayı, Hatay’a doğru uzanıyor. Uzun süredir hareketlilik yok. En son Palu depremini yaşadık. Burası ciddi depremler üretebilir. Kuzey Anadolu Fay hattının Erzincan- Karlıova arasında 230 yıldır hareketlilik yok. Fayın 7’den büyük deprem üretme riski var" dedi.
DEPREM UNUTULDUKÇA BÜTÇE AZALDI
Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki fay hareketliliğini bölgede yerleştirdikleri 21 sismik istasyonla izlediklerini, bölgeye 5 yeni cihaz daha yerleştireceklerini anlatan Yrd. Doç. Dr. Özyazıcıoğlu, her cihazın 50 bin liraya mal olduğunu bildirdi. Gürcistan’la veri paylaşımı yaptıklarını, sismometre yerleştirmeye başlayan Azerbaycan’la da bu konuda işbirliğine gideceklerini belirten Özyazıcıoğlu, Türkiye’deki merkezlerle de ortak bir bağ kurmak için girişimlerin başlatıldığını söyledi.
Depremlerin 1999 Marmara depreminden sonra ciddiye alınmaya başladığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Özyazıcıoğlu, deprem korkusu geçtikçe ilginin de azaldığını vurguladı. Türkiye’deki iyi bir yapı stoğu bulunmadığını, yeni yapılan binalarda da deprem felaketinden dersler alınmadan hareket edildiğini öne süren Özyazıcıoğlu, imar planlarının da sağlıklı olmadığını belirtti.
’YENİ ZELANDA ŞAŞIRTTI’
Yeni Zelanda’da yaşanan 6.3 büyüklüğündeki depremin yol açtığı hasar karşısında şaşırdığını belirten Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özyazıcıoğlu şöyle konuştu:
"Yeni Zelanda deprem bilincinin en yüksek olduğu ülkelerden birisi. En çok bilimsel çalışma yapılan bir ülke. Betonarme yapılarla ilgili yeni teknikleri ilk geliştiren, bu konuda dünyaya örnek olan bir ülkedir. Deprem sırasında meydana gelen çökmeler beni hayrete düşürdü. demek ki orada da yapılaşmada kusurlar var. Aynı deprem ülkemizde olsaydı hasar çok daha fazla olurdu."
DEPREM UNUTULDUKÇA BÜTÇE AZALDI
Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki fay hareketliliğini bölgede yerleştirdikleri 21 sismik istasyonla izlediklerini, bölgeye 5 yeni cihaz daha yerleştireceklerini anlatan Yrd. Doç. Dr. Özyazıcıoğlu, her cihazın 50 bin liraya mal olduğunu bildirdi. Gürcistan’la veri paylaşımı yaptıklarını, sismometre yerleştirmeye başlayan Azerbaycan’la da bu konuda işbirliğine gideceklerini belirten Özyazıcıoğlu, Türkiye’deki merkezlerle de ortak bir bağ kurmak için girişimlerin başlatıldığını söyledi.
Depremlerin 1999 Marmara depreminden sonra ciddiye alınmaya başladığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Özyazıcıoğlu, deprem korkusu geçtikçe ilginin de azaldığını vurguladı. Türkiye’deki iyi bir yapı stoğu bulunmadığını, yeni yapılan binalarda da deprem felaketinden dersler alınmadan hareket edildiğini öne süren Özyazıcıoğlu, imar planlarının da sağlıklı olmadığını belirtti.
’YENİ ZELANDA ŞAŞIRTTI’
Yeni Zelanda’da yaşanan 6.3 büyüklüğündeki depremin yol açtığı hasar karşısında şaşırdığını belirten Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özyazıcıoğlu şöyle konuştu:
"Yeni Zelanda deprem bilincinin en yüksek olduğu ülkelerden birisi. En çok bilimsel çalışma yapılan bir ülke. Betonarme yapılarla ilgili yeni teknikleri ilk geliştiren, bu konuda dünyaya örnek olan bir ülkedir. Deprem sırasında meydana gelen çökmeler beni hayrete düşürdü. demek ki orada da yapılaşmada kusurlar var. Aynı deprem ülkemizde olsaydı hasar çok daha fazla olurdu."