Güncelleme Tarihi:
İstiklal Caddesi'ndeki tarihi Mısır Apartmanı"nda yer alan bir restoranda dün gerçekleşen “Kuzenler Toplantısı”na Gümüşhaneli Ataç ve Kadirbeyoğlu aileleri katıldı. 7'den 70'e tüm davetlilerin yakalarına, isimlerinin yazılı olduğu kartlar takıldı. Gümüşhane'nin fotoğraf albümünün de satıldığı toplantıda soyağacı çıkarılan aile mensupları, bir araya gelerek hem geçmişi yad etti hem de birbirlerini ilk kez gören çocuklar kaynaşma ortamı buldu. En yaşlı aile mensuplarından 88 yaşındaki Memnune Ocaklı bir ara 2 ay önce doğan akrabası Zeynep Yücel'i kucağına alarak sevdi. Toplantı, verilen yemeğin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Davete, aile fertlerinden Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Ataç Nyberg, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. İbrahim Ataç, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün en büyük torunu Hayri İnönü ve Kadirbeyoğlu Ailesi'nden eşi Nazlı İnönü"nün de bulunduğu 120 kişi katıldı.
Ailenin 22. kuşağında yer aldığını belirten Zeki Kadirbeyoğlu, Ataç ve Kadirbeyoğlu ailelerinin aslında aynı aileye mensup olduklarını kaydederek, “Soyadı kanunu döneminde Hasan Fehmi'ye Mustafa Kemal ‘Ataç’ soyadını veriyor. Aile de aslında ‘Kadirbeyzade’ olarak geldiği için Kadirbeyoğlu soyadını alıyor. Ailenin Gümüşhane'ye yerleşmesi 1450'ler civarında. Amasya'dan göç ederek Gümüşhane'ye yerleşiyorlar. Çok köklü bir aile. Ailenin içinde Türkiye'de önemli görevlerde bulunmuş, hizmet etmiş büyükler var. Mesela Hasan Fehmi Bey, Atatürk'ün ilk maliye vekili. Dedem Zeki Kadirbeyoğlu Türkiye'nin ilk müstakil mebusu, ilk bağımsız milletvekili. Babam 1957-60 arası Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili, Osmanlı döneminde bilhassa 32 sene Kudüs ve Gazze valiliği yapmış İbrahim Yusuf Paşa. Çok farklı konularda uzmanlaşmış aile mensupları var” dedi.
NASIL AKRABA OLDUĞUMUZU ÖĞRENİYORUZ
Bayramlarda daha ufak gruplar halinde toplandıklarını söyleyen Zeki Kadirbeyoğlu, şöyle konuştu:
“Biz gençler olarak hem kendimiz hem de çocuklarımızı, kuzenlerimizin bu girişimiyle bir araya getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Onların da akrabalarını kuzenlerini tanımaları. Asıl amaç bu. Bu kadar insanı toplamak kolay olmadı. Günümüzde İstanbul gibi büyük şehirde bir araya gelmesi zorken dünyanın birçok yerinden insanlar burada toplandı. Birbirimizle kaynaşıyoruz. Ne iş yaptığımızı öğreniyoruz. Nasıl akraba olduğumuzu öğreniyoruz. Simamızı tanıyoruz. Gençlerin bir araya gelmeleri. Aile bireylerini korumaları. İlk defa yapıyoruz. Kuzenler öncülük etti, biz de destek verdik. Önümüzdeki yıllarda da devam etmesini istiyorum. Aileler bugün çok dağılıyor bunları korumak istedik. Köklerimize, Gümüşhanemize çok sahibiz. Bunun haklı gururunu yaşıyoruz. Bunu çocuklarımıza gençlerimize aşılamamış lazım.”
GEÇMİŞİNE BAKMAYAN ÖNÜNÜ GÖREMEZ
Kendilerini buraya getirenin aslında özlem olduğuna dikkat çeken İnci Ataç ise, “Biz aslında birbirine çok bağlı ama mesafeli duran bir aileyiz. Birlikteliğimizi, sıcaklığımızı sürdürebilmek ve bunu çocuklarımıza bırakabilmek istiyoruz. O yüzden burada ‘kuzenler toplantısı’ organize ettik. Bu sıcaklığı, çocuklarımızın da yaşayabilmesi için. Bütün bunları bize verenin de bu topraklar olduğunu düşünüyorum. Gerçekten Gümüşhane. Orada yaşamasak bile hepimizin içinde yaşıyor. Çok da ozan çıkaran bir ilimizdir. Hepimizde biraz şairlik de vardır. Şiirlerimizin sonunda Gümüşhane'dir genellikle. Kuzeni Aysel Elveren ise “Gümüşhane içi ve dışı ilimizdir. İçinden bir sürü cevher geliştirmiştir. Sözün özü olarak biz de diyoruz ki, ‘Geçmişine bakmayan önünü göremez’.
SÜRDÜRÜLMESİNİ İSTİYORUM
Ailelerin genç üyelerinden Kaya Ülke de organizasyonun çok başarılı güzel ve başarılı geçtiğini beirterek, “Hem gençleri hem de büyüklerimizin yanı ortamda olması çok güzel. Uzun zamandır görmediğim akrabalarımı gördüm. Bizim teyzelerimizin özellikle gençlerin kullandığı sosyal ortamları da kullanarak böyle bir etkinlik düzenlenmesi bence çok önemli” dedi. İstanbul'da bu tip organizasyon düzenleyen aile sayısının azlığına dikkat çeken Aslı Ataç da, “Böyle bir toplantı olması herkesin birbirini tanıması açısından iyi oldu. Çok büyük bir soyağacımız var. İlerisi için çok önemli. Uzun zamandır görmediğim bir sürü kuzenimi gördüm. Soy ağaçlarımız bile çıkartılmış” diye konuştu. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Ayşe Ataç Nyberg de, “Çok yakınımı gördüm. İsimlerini bilmediğim, çocukluğunu gördüğüm akrabalarımı gördüm. Darısı herkesin başına müthiş bir şey. Katkısı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.