Güncelleme Tarihi:
Ulaştırma Bakanlığı ve TÜBİTAK işbirliği ile gerçekleştirilen dev anket, vatandaşın artık devlet kapısında kuyruk beklemek istemediğini ortaya koyuyor. Vatandaşların yüzde 82.6'sı, ulusal enformasyon altyapısının kurulması halinde bürokratik işlemlerinin çoğunu evinden veya işyerinden, bilgisayar aracılığıyla yapmak istediğini belirtiyor. Bu işlemlerin başında vergi, telefon ve su faturalarının ödenmesi geliyor. Yüzde 75.5'lik bir kesim ise dilekçe verip yanıt almak için bu sistemi kullanabileceğini ifade ediyor.
TÜRKİYE'nin ilk ve en kapsamlı teknoloji anketi, vatandaşın artık devlet kapısına gitmek istemediğini, işlemlerini teknoloji yardımıyla çözmeyi tercih ettiğini belgeledi. Ulaştırma Bakanlığı ve TÜBİTAK işbirliği ile gerçekleştirilen ‘‘Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı’’ (TUENA) projesi Türkiye'deki enformasyon altyapısının durumunu ve gidebileceği noktaları belirlemeyi amaçlıyor.
Anketin en çarpıcı sonuçlarından birine göre, Türk insanı ulusal enformasyon altyapısının kurulması halinde bürokratik işlemlerinin çoğunu evinden veya işyerinden, yani devletin kapısına gitmeden, kuyruğa girmeden çözümlemek istiyor.
Vatandaşlar en çok vergilerini, telefon ve su faturalarını bilgisayar sistemi ile devlet kapısına gitmeden ödemek istiyorlar. Vatandaşların yüzde 82.6'sı enformasyon sisteminden en çok bu şekilde yararlanmak istediklerini belirtirken, yüzde 75.5'i de dilekçe verip yanıt almak için bu sistemi kullanabileceğini ifade ediyor. Ankete katılanların yüzde 73.2'si sistemden bilgi alışverişinde bulunmak için faydalanmayı düşünüyor, yüzde 69'u da bu sistem ile oy kullanmak ve tartışmalara katılmak istiyor.
ARIZA SERVİSİ REVAÇTA
Bunun yanısıra insanların telefonla şu anda verilen hizmetleri ne kadar kullandıkları da araştırmanın bir diğer bölümünü oluşturdu. Buna göre, vatandaşlar telefon hizmetleri arasında ‘‘hala’’ en çok ‘‘arıza servisi’’ni kullanıyor. Arıza servisinin kullanım oranı yüzde 48.5.
Telekom'un özel servis numaraları arasında ikinci sırayı ise uyandırma servisi alıyor. Bu servisi kullananların oranı yüzde 12,9 olurken, telefon yönlendirme hizmetini kullananların oranı yüzde 6,5'te kalıyor.
Sanıldığının aksine Türkiye'de 900'lü hatların kullanımının çok yaygın olmadığı da bu anketin sonuçları arasında yeralıyor. Türkiye'deki yaklaşık 15 milyon telefon abonesinin sadece 3,3'ü 900'lü servisleri arıyor.
Yapılan anket ayrıca Türkiye'de iletişim teknolojilerinin günümüzde ne kadar kullanıldığını da araştırıyor. Buna göre evlerde telefon sahibi olma oranı yüzde 81.8 iken, telesekreter sahibi olma oranı yüzde 5.8 olarak belirlendi. Ayrıca bilgisayar sahibi olma oranı yüzde 6.5, modem sahibi olma oranı ise yüzde 1.3 çıktı. Internet'e bağlanan Türk insanının nüfusa oranı ise yüzde 1.2 olarak belirlendi.
Ayrıca ankette evlerde kullanılan elektrikli aletlerin oranı da araştırıldı. Anket sonucuna göre iki binli yılların eşiğinde Türk halkının otomatik çamaşır makinası sahibi olma oranı yüzde 69.6'da kaldı.
Bulaşık makinası kullanma oranı ise yüzde 25.1 olarak belirlendi. Halkın yazde 11,3'ü mikro dalga fırın kullanırken, yüzde 9.4'ü de derin dondurucuya sahip. Türk ailelerinin yüzde 33.6'sının ise arabası bulunuyor.
TUENA'NIN YOLCULUĞU
Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Planı (TUENA) hazırlanması ile ilgili olarak çalışmalar ilk olarak 23 Ocak 1996 tarihinde Milli Güvenlik Kurulu'nun gündemine geldi. Üyeler bu toplantıda, hızla gelişmekte olan teknolojinin paralelinde Internet'in ‘‘kontrol edilemez’’ bir hale geldiği endişesini dile getirdiler.
Bunun üzerine TÜBİTAK yetkilileri, gelişmenin önüne geçilemeyeceğini ancak, ‘‘düzenlenebileceğini’’ MGK üyelerine anlattılar. Gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması ve Türkiye'de Internet'in gidebileceği noktaların ortaya konulması gerektiğini belirten TÜBİTAK yetkilileri, ‘‘Yeni teknolojik olanakların getireceği yasal sorunlardan kurtulmanın yolunun elbette bu teknolojilerin ülkeye girmesi ve yaygınlaşmasını engellemek olmadığı, küreselleşen dünyada ve kitle iletişim araçlarıyla bilinçlenmiş yurttaşların varlığında yasakçı yöntemlerin çözüm olamayacağı’’nı dile getirdiler ve bunun için kapsamlı bir çalışma yapma isteklerini MGK'ya bildirdiler.
TÜBİTAK ağırlıklı olarak şu görüşü bildirdi:
Enformasyon teknolojisi üzerinde etkinliğini arttıranların, geleceğin enformasyon toplumunun ekonomisine olduğu kadar hukukunda da hakim olacakları,
Bu nedenle yapılacak düzenlemelerin zaten kullanılması kaçınılmaz olan bu teknolojilerin önünü açması ve bunu yaparken de ulusal çıkarları gözardı etmemesi gerekliliği,
Internet'in ulusal enformasyon altyapısının başlangıcı olarak değerlendirilmesi; bu bağlamda ulusal enformasyon altyapısı ve bunun üzerinde gelişitirilecek telematik hizmetlere ilişkin ek altyapıların inşası konusunun bir master plan çerçevesinde ele alınması gerekliliği,
Master Plan'ın ulusal yararın maksimumlaştırılabilmesi ve hedeflenen yetenek düzlemlerine erişilebilmesi için kaçınılmaz olduğu.
Bunun üzerine Başbakan 5 Şubat 1996 tarihli bir yazı ile konunun Ulaştırma Bakanlığı'nın sorumluluğunda ve TÜBİTAK Başkanlığı'nın sekretaryasında yürütülerek ‘‘Türkiye'de enformasyon politikası tespit edilerek enformasyon Altyapısı Master Planı’’ hazırlanması talimatını verdi.
3. YABANCI DİL ARAPÇA
Türk insanının iletişim teknolojilerini ne kadar kullandığı ve gelecekte imkanları olursa bu teknolojileri hangi alanlarda kullanabileceklerinin araştırıldığı anket, nüfusu 20 binin üzerinde olan 40 yerleşim merkezinde, toplam 4380 kişiyle yüzyüze görüşülerek yapıldı. Anketin yapıldığı şehir ve görüşülen kişi sayıları şöyle: Adana 180, Ankara 329, Antalya 58, Aydın 30, Balıkesir 60, Bingöl 30, Bolu 30, Bursa 180, Çorum 64, Denizli 30, Diyarbakır 61, Edirne 60, Elazığ 30, Erzurum 60, Eskişehir 60, Gaziantep 120, Hatay 90, Hakkari 30, İçel 119, İstanbul 997, İzmir 299, Kayseri 45, Kırklareli 60, Malatya 30, Manisa 56, Kahramanmaraş 60, Mardin 30, Muğla 30, Muş 61, Ordu 61, Sakarya 30, Samsun 60, Sivas 30, Tekirdağ 30, Tokat 55, Trabzon 31, Şanlıurfa 60, Zonguldak 30, Kırıkkale 30, Batman 30, Şırnak 30.
Devlet İstatistik Enstitüsü'nün örneklemlerinin kullanıldığı anket sırasında görüşülen kişiler, Türkiye nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 60'ını temsil ediyor. Anket yapılırken Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesi de dikkate alındı.
Anketin bir diğer bölümü ise yabancı dil bilme oranına ayrıldı. Buna göre Türk insanının yüzde 26,7'si yabancı dil konuşabiliyor. En çok bilinen dil İngilizce olurken, üçüncü sırayı çarpıcı bir biçimde Arapça alıyor. Yabancı dil bilenlerin dağılımı şöyle: ‘‘İngilizce yüzde 61.2, Almanca yüzde 14.3 ve Arapça yüzde 11.6’’
Arzulanan üçlü
Anketin sonuçları Türkiye'de yaşayanların teknolojiye olan ilgisini gözler önüne seriyor. İmkanların elvermesi durumunda halkın en çok hangi teknolojik cihazlardan yararlanacağını ortaya koyuyor. Ankete göre, en çok arzulanan üç cihaz, bilgisayar, görüntülü telefon ve cep telefonu. Bilgisayar sahibi olmak isteyenlerin oranı yüzde 57,9 ve görüntülü telefon sahibi olmak isteyenlerin oranı yüzde 46,6, cep telefonuna sahip olmak isteyenlerin oranı yüzde 44,7 olarak gerçekleşiyor. Ayrıca faks isteyenler yüzde 19.8, Internet yüzde 34.6, telesekreter yüzde 5.2'lik bir kesimi oluşturdu.
Sanal ortamda sanatsal etkinlik
Teknolojinin imkan vermesi halinde vatandaş iletişim sistemleri ile en çok şu hizmetleri almak istiyor (%):
Telefon, vergi, su vs. borcu ödemek:82,6
Dilekçe verip cevap almak: 75,5
Rezervasyon yapmak, bilet almak: 73,5
Bilgi alışverişinde bulunmak: 73,2
Film müzik ve sanatsal etkinlikler: 73,2
Tartışmalara, oylamalara katılmak: 69,6
Lise, üniversite, kurs belgesi almak: 66,8
Kütüphane, müzeye ulaşmak: 64,9
Eşya görüp satın almak: 62
Banka, borsa işlemleri yapmak: 58.5
İş başvurusunda bulunmak: 57,2